Ramazan ayında beslenmeye dikkat

Çanakkale Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, Ramazan ayı beslenmesi ile ilgili açıklama yaparak Çanakkalelileri uyardı. Kütük, “ün içinde susuz kalınacağı ve aşırı sıcak havaya maruz kalınacağı için iftar ile sahur arasında yaklaşık 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmeli ve içilecek sular çok soğuk olmamalıdır” dedi.

532
Ramazan ayı nedeni ile çok sayıda vatandaşın oruç tutması, bazı beslenme problemlerini de beraberinde getiriyor. Çanakkale Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, bu konuda yaptığı açıklaması ile Çanakkalelileri uyardı. “İslam dininin temel ibadetlerinden biri, Ramazan ayında oruç tutmaktır. Bu kutsal ayda oruç tutarken beslenme alışkanlıkları ayrı bir önem kazanmaktadır” diyen Kütük, “Hem oruç tutup hem de sağlığımızın korunması için dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Ayrıca bu yıl Ramazan ayının sıcak yaz mevsimine rastlaması da daha dikkatli beslenmeyi gerektirmektedir. Ramazanın başlangıcıyla birlikte yavaşlayan metabolizmayı biraz olsun hızlandırmak, mide rahatsızlıkları, şeker ve tansiyon dengesizliğini engellemek için bu ay içinde beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor. Yeterli ve dengeli beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir. Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 16-17 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursagece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur” dedi.
 
Oruç tutanlar için beslenme önerileri
Çanakkale Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, açıklamasında şu önerilere yer verdi; “Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir), sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir. Gün içinde susuz kalınacağı ve aşırı sıcak havaya maruz kalınacağı için iftar ile sahur arasında yaklaşık 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmeli ve içilecek sular çok soğuk olmamalıdır. Sıvı alımını artırmak için iftar yemeğinde içilen çorba gün içinde destek sağlayacaktır. Ayrıca iftar menüsüne eklenecek az şekerli komposto hem vücut şekerini dengeler hem de sıvı alımını artırır.”
Paylaş