Özel yetkili mahkemeye ne gerek var

Çanakkale bir başka kent, böyle olunca da bazı fonksiyonların yeri hemen birileri tarafından dolduruluyor.

545
Özel yetkili mahkememiz yok, biliyorsunuz. Fakat onun görevlerine soyunmuş, gerek kurumsal gerek kişisel öyle çok odak var ki, Adalet Bakanlığı’nın tasarrufa soyunduğu şu günlerde bu potansiyeli kullanmasını öneririm. Özellik ile özel yetkili mahkemeler için savcı veya hakim ihtiyacı var ise; Çanakkale’nin dedikodu ve vicdansızlık odağındaki bazı temsilcilerinden gayet güzel seçimler yapılabilir…
 
Bütün bunları neden yazdım biliyor musunuz? Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı gözaltına alındığı günden şu güne kadar hukuk denilen temel anlayışı hiçe sayarak, tam bir vicdansızlık ile bazı kesimler öyle yorumlar yaptılar ki ; söyleyecek bir şey bulamıyorum, biraz da terbiyem müsaade etmiyor.
“Bu gözaltının geç kaldığından”, “zaten beklenen bir gelişme olduğundan”,”şebekenin” ortaya çıkarıldığına kadar çirkin ve mesnetsiz söylentiler ortalığı kapladı.
 
Bu söylentiler tamamıyla bir siyasi linç kurgusu ile gündemdeydi. Hedef de esas olarak Başkan Ülgür Gökhan`dı.
 
Bu kendilerini bilmezler, kafalarında yarattıkları senaryolar gerçekleşmeyince, daha da vicdansızlaşarak çirkinleşiyorlar.
 
Ülgür Gökhan, yardımcısına verdiği destek ile kararlı duruşunu gösterdi ve yaratılmak istenen dezenformasyon çabalarına gerekli cevabı verdi. Aynı zamanda bu operasyondan bazılarının beklentilerini de böylece boşa çıkardı.
 
Siyasetin bu şekilde intikam duyguları içersinde yapılması ne yazık ki ülkemiz demokrasisinin gelişmemiş olmasının bir sonucu. Bundan dolayı parasız eğitim istedikleri için öğrenciler, sendikacılar , gazeteciler, aydınlar, üniversite öğretim üyeleri, sanatçılar, taş atan çocuklar, Kürt oldukları için vatandaşlar, cezaevlerine doldurulmuş durumda. Demokrasinin işlemediği bu koşullarda intikam duyguları yaşama yön veriyor. Bunun için hemen yaftalanıyoruz, mahkemelere gerek kalmadan da hakkımızda hemen hükümler verilebiliyor.
 
Bu gerçeğin bir başka yönü daha var. Bazen tüm bu olumsuzluklar, siyasi partilerin rakip kesimlerinin birbirine karşı başvurdukları yöntemler oluveriyor. İşin bir başka acı olan yanı da bu.
 
Nedir bu hırs ve yok etme kültürüne yol açan nedenler…
Hele buna alet olan sözde gazeteci ve basın kurumlarına ne demeli…
Çanakkale Belediyesinde yaşanan gelişmelerin kriminal boyutunun ötesinde ve bunun arkasına saklanılarak yapılmaya çalışılanlar ülkemizdeki siyaset gerçeğini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu kirli siyaset ülkemiz demokrasi güçlerinin önündeki engeldir.
 
Ne zaman siyasi mücadele içersinde yer alanlar, kişisel kaygı ve beklentilerden arınarak toplumsal fayda temelinde bir arada olacaklar , işte o zaman siyasetin topluma katkısından bahsedebiliriz.
Böylesi bir nitelik ile, siyasetin içersinde olan yapılar tabiî ki varlar.
Sosyalist , ilerici, demokrasi ve halktan yana siyaset yapan yapılar; bugün belki halkın nezdinde olması gerekli yerde olmasalar da; savundukları değerler itibarıyla her geçen gün değerlerinin ve ilkelerinin doğruluğu ile önemli mesafeler kat ediyorlar.
İşte bunun için baskılara maruz kalıyorlar, cezaevlerine atılıyorlar, her türlü yasal haklarının önleri bir şekilde kapatılıyor.
 
Toplumsal mücadele böyle bir süreç, bunlar da yaşanacak.
Paylaş