Millet bu ışığı kaybetmemelidir

Psikolog Nurşen Albayrak toplumun farklı kesimlerden, farklı ideolojilere sahip, çoluk, çocuk, genç ve yaşlı kesimi bir araya getiren eylemleri sosyolojik düzlemde değerlendirdi.

“Türkiye`de Atatürk bir figürdür, ona dil uzatılması ve ayyaş denilmesini başta gençler olmak üzere hiç bir kesim sindirememiştir”

 

Albayrak Taksim Gezi Parkı`ndan tüm ülkeye yayılan direnişle ciddi bir sosyal patlama yaşandığını belirterek: “Bardak taştı. Biz hangi partiden ve hangi ideolojik görüşten olursak olalım kendimizi ifade etme konusunda bir eksiklik yaşıyorduk. Yaşanan eylemler gösterdi ki, şimdiye kadar eylemlerde hiç görmediğimiz liseliler, genç gruplar ve kadınlar var. Şimdiye kadar ülkede bir tek ODTÜ`de eylem olurdu. Şimdi her kesimden insan kendini ifade etme çabasında. 3 çocuk meselesi, kürtaj yasağı, aile içine kadar uzanan yönlendirmeler, özgürlük alanlarına yapılan müdahaleler, getirilen yasaklar sonucu bardak dolmaya başladı. Türkiye`de Atatürk bir figürdür, ona dil uzatılması ve ayyaş denilmesini de başta gençler olmak üzere hiç bir kesim sindirememiştir. Atatürk`ün bir imparatorluğu dirilterek gençlere emanet ettiği sorumluluğu ile eylemlerde gençler başı çekmiştir. Türk genci duyarlı çevresine ve doğasına sahip çıkan, çağdaş bir profil çizmektedir. Eylemden çıkan sonuç şudur. Türkiye`de baskı altına alınlar ve ezilenler isyan ediyor, direnişçilerin arasında Müslüman sosyalistler de yer almaktadır. Bu eylemler kırılma noktasına gelindiğini gösteriyor. Bundan sonra da toplumun provokasyonlara alet olmadan ve kışkırtmalara karşı sağduyulu davranarak eylemlere devam etmesi önemlidir. Erdoğan AB ve ABD tarafından uyarılmıştır. Yurtdışından döndüğünde yaşanacak iki durum vardır. Ya saldırıya geçecekler, ya da Başbakan çıkıp sağduyulu davranarak konuyu tekrar değerlendireceğini açıklayacaktır. Erdoğan ikinci şıkkı tercih edecek gibi görüntü vermemektedir. Millet bundan sonra yakaladı bu ışığı kaybetmemelidir. Eylemlerde insanlık ön plana çıkmıştır” dedi. Albayrak tenceresi tavası ile kadınların eyleme destek vermelerini de yıllardır ekonomik sıkıntıları yüklenen ve ezilen kesimin bir tepkisini yansıttığını söyledi.