havadurum

"Karanlığa karşı "Hayır' ile dikileceğiz"

745

 TKP üyesi Komünist Kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için geçtiğimiz hafta sonu Golf Çay Bahçesi önünde buluşarak İskele Meydanına yürüyüş düzenledi. Kadın ve erkeklerin katıldığı yürüyüş, sloganlar eşliğinde İskele Meydanı’nda son buldu. İskele Meydanı’nda sonlanan yürüyüşün ardından, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili konuşmalar gerçekleştirildi. Burada açıklamada bulunan edebiyatçı-yazar Reyhan Yıldırım; “Sığlık, cahillik, arsızlık ve vurdumduymazlık, coğrafyamızın kaderi haline getirildi. ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’, yoldan geçen kadınlara karanfil dağıtanların, kadın kadına eğlenen burjuvaların, kadınlık durumunu yegâne merkezi sorun addederek kabız sloganlarla meydan süsleyenlerin ya da hiçbir fırsatı kaçırmayan, 8 Mart da dahil her vesileyle prim yapma ereğindeki politikacıların etkinlik günü değildir. Bir eylem günüdür. 8 Mart birlikte hareket etme arzusuyla buluşabilmenin sevincini büyütebilir yüreklerde. Bu bir kutlama arzusu doğurabilir, ama sırası değil. Gerici akımlar, şiddet, eğitim ve çalışma hakkının ayrıcalıklılar elinde toplanması, mülkiyet aşkına, dolayısıyla adaletsizliğe dayalı böylesi bir sömürü düzeninde, gerçekten kutlamağa değer kazanımlar edinemediysek, hatta kazandıklarımızdan bile olduysak, neyi kutlayacağız? Gericiliğe, emek sömürüsüne, biyoiktidarın bedenlerimiz, yönelimlerimiz, rollerimiz (!) üzerinden kurgulayıp dayattığı toplumsal algıya, kadınları eve hapseden, kişiliksizleştiren tüm politikalara, teröre ve savaşa, işte coğrafyada ne kadar kötülük varsa onlara, özetle emperyalizme karşı mücadeleye değin kitlesel etkinliklerle, bilinçlendirmek üzere kullanmayacaksak bu günü, güzellik yarışmasına gidelim. Bizim kavgamız, öyle köklü bir kavga ki önümüzdeki günlerde yapılacak olan referandumda verilecek olan evet ve hayır oyunun da sınırını aşıyor. Hayır’ı güçlendirecek olan kavga, hayırla yetinmiyor, ötesine de göz dikiyor. ‘Hayır’ımızın ardında yarınımız var. Unutmayalım: ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ derin, sorumluluk gerektiren emek hareketinin görüngülerinden biridir. Emeğin, aydınlığın, özgürlüğün, eşitliğin Türkiye’si; cesaretle yarınını arayan bizlerin ellerinde. Hayır’ı büyütüyoruz. Karanlığın karşısına, biz kadınlar da ‘Hayır’la dikiliyoruz” dedi.

 
“Yaşamımıza el koyanlara ‘Hayır’ diyoruz”
Yıldırım’ın ardından konuşma yapan TKP üyesi Gülenay Cinpolat, kadınlara yönelik yapılan baskı ve saldırılara yönelik referandumda “Hayır” diyeceklerini belirterek; “Düzen, her zora düştüğünde, her sıkıştığında, dipsiz bir zorbalık, dipsiz bir şiddet üretiyor bunu biliyoruz. Bu ülkenin emekçilerinin önüne iki seçenek sundular. Evet dememizi mi bekliyorlar neye evet diyeceğiz. O saatte kadının sokakta ne işi var diyen zihniyete mi evet diyeceğiz. Baba öz kızına şehvetle sarılabilir diye fetva verene mi evet diyeceğiz. İmam nikahını, anayasaya uygun görüp, çok eşliliği serbest bırakana mı evet diyeceğiz. Kadınlara sus diyen, kahkahamızdan tahrik olan gericiden, demokrasi kahramanı yaratanlara mı evet diyeceğiz. Her kürtaj bir Uludere’dir diyen ‘Çocuk gelin yoktur, tecavüzcü erkek vardır‘ afişlerimizi dini değerlere saldırı diye kaldırtan yobaza mı evet diyeceğiz. Çocuklarımızı cemaat yurtlarına muhtaç bırakan, namusu kilitli kapılarla koruyan, ölmekten kurtuluyorsa tecavüzcüsüyle evlendirmeye çalışan bu düzene mi evet diyeceğiz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde, bu defa ‘Hayır’ diye haykırıyoruz. Sadece referandumlarına değil, bizi içine hapsetmeye çalıştıkları düzenlerine de ‘Hayır’ diyoruz. Emeğimize, bedenimize, yaşamımıza el koyanlara ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
 
“Direniş de zafer de kendi ellerimizdedir”
Kadınların bu düzene sığmayacağını ifade eden Cinpolat, kadınları tüm baskı ve şiddete karşı mücadele etmeye çağırdı. Cinpolat; “Nasıl yaşayacağımıza, kimi seveceğimize, ne giyeceğimize, çocuk doğurup doğurmayacağımıza, hangi mesleği yapacağımıza, yobazların karar vermesine izin vermeyeceğiz.  Gericilerden gerici, fetvalardan fetva beğenmek zorunda değiliz. Bugün laiklik mücadelesi kadınlar için bir varoluş kavgasıdır. Sizin iktidarınızda kadınlar ‘pozitif ayrımcılık’ uygulandığında dahi eşitsizlik ve şiddet sarmalından kurtulamaz. Biz düzen içi hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz.  Üretimde varoluşumuzun ne pozitif ayrımcılığınıza ne kota zorlamalarınıza ihtiyacı var. Kadınlar bu düzene sığmaz. Sosyalizmden aşağısı kurtarmaz.  Özgürlüğünü arayan kadının yeri, mücadelenin tam ortasıdır. Özgürleşmek isteyen kadın gericiliğin karşısında aydınlanma için saf tutmak zorundadır.  Komünist kadınlar emekçileri, aydınlanma için ileri atılmaya, aydınlık bir ülkenin kurulması için kavgaya çağırıyor. Direniş de zafer de kendi ellerimizdedir.  Kadınların en `Hayır`lısı, kapitalizme karşı direnendir” dedi.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş