Duygulandıran Yırca forumu

 

 

Soma Yırcalı köylüler ile işçilerin katılım sağladığı forum duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Belediye Başkan Vekili Rebiye Ünüvar, CHP Kepez Belde Başkanı Birol Arslan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı forum, Soma Yırcalı köylüler ile işçilerin ayakta alkışlanmasıyla başladı. Soma baretlerinin üzerine konulan karanfiller ile üzerinden 7 ay geçen Soma faciasında hayatını kaybeden işçilerin de anıldığı forumda katılımcılar; `AKP İstifa` , `Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek` şeklinde slogan attı.

 

 

Forumda konuşan Soma Maden İşçileri Meclisi Girişimi`nden Kamil Kartal, 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma faciasını unutturmayacaklarını belirterek; “Tam 7 ay oldu. Sadece Türkiye`nin değil dünyada bir işçi katliamı gerçekleşti. Bir laf var. Somayı unutma unuttturma diye bir laf var. Duyarlı vatandaşlar, Soma`ya yönelik eylem ve etkinlikler gerçekleştirdiler. Ve bugün hala ülkenin değişik yerlerinde Soma unutturulmamaya çalışılıyor. Soma`yı unutmayacağız diyoruz. Arkasından da eğer unutursak yüreğimiz kurusun diyoruz. Gerçekten de Soma`yı unutursak yüreğimiz kurusun. Sermaye işçileri zaman zaman sokağa sürüklüyor. Parça parça işçileri sokağa sürdüler. `Biz işçilerin maaşlarını ödeyemiyoruz çünkü mal varlığımızda tedbir var. bu tedbir kaldırılsın` diyerek işçileri kullanmaya kalktılar. 18 Kasım`dan itibaren kömür üretme işlemlerinin gecikeceğinden dolayı ekonomik olarak bunun altından kalkamayacaklarını ileri sürerek şu ana kadar 3100 işçiyi kapının önüne koydular. Soma`da maden işçilerinin işsiz kalması mümkün değil. Sermaye bu işçilere mahkum. Çünkü buradan kömür çıkartmak zorundalar. Çünkü buradan çıkartılan kömürleri özellikle 2015 seçimlerinde halkımıza rüşvet olarak dağıtmak zorundalar. Buradan ortalama her yıl 6 milyon ton kömür halkımıza rüşvet olarak dağıtılıyor. Doğal olarak bu işçilere muhtaçlar” dedi.

 

 

Akın; “Kes kaç yöntemi uyguladılar”

Yırca Köyü`nde yaşananları katılımcılarla paylaşan Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın ise; “1 Eylül tarihi itibariyle biz davamızı açtık. Davadaki dayanağımız şu an yürürlükte bulunan Zeytin Yasası`dır. Bu alanlar zeytinliktir ve Bakanlar Kurulu kararı yasalardan üstün değildir diyerek bu davayı açtık. 17 Eylül günü arazide 13 ağaç kesildi. Nöbetimiz o günden itibaren devam ediyor. Ağaçları keseriz ve bedelini öderiz mantığı vardı. Belirli gün aralıklarıyla zeytin ağaçlarını kesmeye çalıştılar ve 7 Kaısm tarihine kadar yaklaşık 1000 zeytin ağacımız katledildi. Her seferinde onlar kepçeleri ve motorlu testereler ile geliyorlardı. Köylüler gelinceye kadar zeytin ağaçlarını kesip kaçıyorlardı. Yöntem böyleydi. Bazen sabahın erken saatlerinde geliyorlardı. Kepçelerin sesini duyup kesimi engelliyorduk ancak köylüler sesi duymasın diye motorlu testerelere susturucu takıyorlardı. Bu şekilde kesmeye devam ettiler. 7 tane birden kepçe araziye girmiş ve ağaçları kesiyorlardı. Kesim yerine gelen köylüleri kelepçeleyerek 10-15 kilometre mesafeye attılar” diye konuştu.

 

 

Yırca Köyü sakinleri adına konuşan Firdevs Ünlü`nün konuşması ise katılımcıları gözyaşlarına boğdu. Elleri ile yetiştirdikleri zeytin ağaçlarının kesildiğini yani geleceklerinin ellerinden alındığına dikkat çeken Ünlü; “Çok kötü dünler yaşadık. Eşlerimiz gözlerimizin önünde çok hırpalandı. Ellerimizle yetiştirdiğimiz ağaçlarımız kesildi. Çocuklarımız gibi yetiştirdiğimiz ağaçlarımızı kestiler. Direniş başladığı zaman erkekler, kesilmesin diye ağaçların başında nöbet tutuyorlardı. Tapulu arazilerimize giremez olduk. Benim mantığım bunu almıyor. Tapulu malımız var diye sakın güvenmeyin. Bunlar baştayken sakın güvenmeyin. Bir araç sesi duyduğumuzda erkekler hemen ağaçları kurtarmak için koşuyordu. Bu arbede bu şekilde devam etti. Benim iki evladım var. Türkiye`ye ben de evlat yetiştiriyorum. Ben bunlar için mi evlatlarımı yetiştiriyorum. Hayır kesinlikle bunlar için yetiştirmiyorum. Nasıl Osmanlı İmparatorluğu devrildiyse rabbim inşallah onları da devirir. İnşallah onların gölgelenecek bir ağaçları bulunmasın. Çünkü bizim çocuklarımızın geleceğini ellerinden aldılar. Biz bu zeytinliklerimiz sayesinde çocuk okutuyorduk. Biz kötü bir şey yapmıyorduk. Biz onlara ne yaptık?” dedi.

 

 

Zeytinlikleri için mücadele eden köylülerin yanında olduklarını kaydeden İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant; “Dünyada Zeytin Yasası bulunan bir tek ülke var. O da Türkiye Cumhuriyeti. Zeytincilik Yasası`nın 3573 sayılı yasası 20. maddesinde `Zeytinliklere 3 kilometre mesafeye kadar kimyasal atık bırakan, zeytinlerin gelişmesini önleyen hiç bir tesis kurulamaz` deniliyor. Sadece zeytin yağ fabrikası kurulabilir o da Tarım Bakanlığı`ndan izin almak kaydıyla. Yasanın bu maddesi hem zeytinlikleri koruyor hem de zeytin olan bölgede çevreyi koruyor. Bugünkü siyasi iktidar işbaşına geldiğinden bu yana bu yasaya 6. kez saldırı düzenliyor. Bunlardan ilk dördü püskürtüldü. Özellikle Körfez Bölgesi`nde ger.ekleştirilen mücadele sonucunda 4 kez yasa değişikliği püskürtüldü. 5. kez anladılar ki, yasayı değiştiremeyecekler, bu kez Zeytin yönetmeliği yasanın bu maddesine aykırı olarak değiştirdiler. Bunu da zeytinleri korumakla görevli Tarım Bakanlığı`na yaptırdılar. Bu yönetmelik değişikliği uzun uğraşlar sonucu Danıştay`dan iptal edildi. İptal edilince bu sefer Enerji Bakanlığı gündeme getirdi. Eğer bu değişiklik gerçekleşir ise zeytinliklerin tamamı talana açılacak” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmanın ardından forum soru cevap şeklinde devam etti. Forumun ardından Soma`dan gelen işçilerin yanı sıra Yırca Köyü`nden gelen köylüler Esenler Mahallesi Yırca Zeytin Bahçesi`nde zeytin fidanlarını toprakla buluşturdular.