Bir hatırlatma...

Gazetemiz haber merkezi Çanakkale Devlet Hastanesinde çalışan bazı doktorların bir şekilde özel muayenehanelerde çalıştıklarına ilişkin bir haberi sizler ile paylaşmıştı.
Tabipler Odası Başkanından bu konuya ilişkin bir açıklama geldi.
Emekli doktorlar dışında özel muayenehanesi olan doktor olmadığı bildirildi ve bu bilgiyi de sizler ile paylaştık.

712
Haberimiz üzerine bir soruşturma başlatıldığını, soruşturma için görevlendirilen doktorun gazetemize yaptığı yazılı müracaat sonrasında öğrendik.
Görevlendirilen doktorun gazetemizden bazı talepleri var idi.
Gazetecilik mesleğinin etik değerlerini bilmediğini düşünerek soruşturma görevini üstelenen doktora bazı gerçekleri anlatmak ihtiyacı hissediyorum.
Bu gerçekler gazetecilik etiği olduğu için kamuoyunun da bilmesinin uygun olduğunu düşünerek sizler ile de paylaşmak istedim.
 
Soruşturma için görevlendirilen doktor, yazmış olduğu yazıda haberimizin kaynağını sorguluyor ve bu konuda bildiklerimizin kendisine iletilmesini talep ediyor.
Biz bu talebin talihsiz bir talep olduğunu hatırlatarak şu gerçekleri dikkatlerinize sunmak isteriz.
Gazetecilik mesleği ihbarcılık kurumu değildir.
Gazetecilerden  kimse haberin kaynağını isteyemeyeceği gibi, gazetecilerde haberin kaynağını kimse ile paylaşmazlar.
Gazeteciler ne savcı, ne hakimdir,
Halk adına sorgularlar, soru sorarlar, bunların sonuçlarını da halkın bilgi edinme hakkı itibarı ile kamuoyu ile paylaşırlar
Gazetecilerin gündeme taşıdığı konuların çözüm için muhatapları yetkili kurumlardır.
Müdahale etmeleri gerekiyorlarsa onlar müdahale ederler, düzeltmeleri gerekiyorsa düzeltiler ,gerekli operasyonların yapılması onların sorumluğundadır.
Gazeteciler aynı zamanda bu sürecinde takipçisidirler.
Özet ile bizden haberin kaynağını soran doktor arkadaşa bir kez daha şunu hatırlatırım.
Haberin kaynağını sorma girişiminiz talihsiz bir girişim olmuştur.
Bizden böyle bir bilgi almanız söz konusu olmayacaktır ama biz sizin bu soruşturmayı hangi titizlik ile sürdürdüğünüzü halk adına sorgulayacağız.
Soruşturmanızın sonuçlarını halk ile paylaşmak için sizden bilgi isteyeceğiz.
 
Yeri gelmişken şu gerçeği de aktarmalıyım.
Karşılaştığımız bu olay, hala gazetecilik mesleğinin ilkeleri anlamında gerekli duyarlılığın hakim bir davranış olmadığını bize göstermektedir.
Bu anlamda Çanakkale basınının, bu değerlere sahip çıkmaya, ilkeli duruşu göstermeye ihtiyacı vardır.
Bu duruşu sergilemediğimiz süre içersinde meslek ilkelerimizin ayaklar altında kalmasının seyircisi oluruz.
Biraz dikkat ve duyarlılık arkadaşlar…
 
23 Nisan’da yine gerçekler yok sayıldı
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ulusal egemenliği temsil eden Kurtuluş Savaşı  Meclisi’nin açılışı ile ortaya çıkan ‘ulusal egemenlik’ vurgusu ikinci plana atılırken, çocuklarımızın içinde bulunduğu gerçekler görmemezlikten gelinerek bir bayram coşkusu daha adım adım yok edilmek istenmektedir.
Halkın dişi ve tırnağı ile yarattığı bağımsız cumhuriyetten,  küresel kapitalizmin ekonomik askeri ve siyasal bir uydusu haline gelmiş bir ülkede ulusal egemenlikten bahsetmek ne kadar gerçekçidir.
Ortadoğu’da ABD emperyalizminin taşeronluğunu üstlenmiş, her türlü anti demokratik işleyiş ile halkın iradesinin hiçe sayıldığı koşullarda nerde kaldı ulusal egemenlik?
 
Ya çocuklarımızın içinde bulunduğu durum?
 
Milyonlarca çalışan çocuk  işçinin olduğu bir ülkede, halkın üzerindeki baskılardan çocukların da nasibini aldığı, savaş politikalarının kurbanı olarak 12-13 yaşında çocukların öldüğü, daha 4 ay önce öldürülen 35 Kürt köylüsünden 17sinin çocuk olduğu, yoksulluğun çocukları sokaklarda  simit satmaya, ayakkabı boyamaya ittiği ,çocuk emek sömürüsünün en ileri olduğu ülkelerden biri olduğumuz  günümüzde; ne ulusal egemenlikten nede çocuk sevgisinden bahsetmek mümkündür.
Yaşadıklarımızın hepsi bir tiyatrodur.
 
Hakim olan bu iki yüzlü politikalardan vaz geçmedikçe; bayramlar; gerçeklerin çarpıtılarak halkın gözünün boyandığı uygulamalardan başka anlam taşımayacaktır.
Paylaş