Aydeğer; "Milli Parklar içindeki köyler turizme kazandırılmalı"

370

 2018 Troia Yılı başlatıcılarından GTP Turizm A.Ş. ortakları Armağan Aydeğer, Çanakkale ve Türkiye’de turizmin son durumunu gazetemize aktardı. Aydeğer, son dönemde yaşanan sıkıntılardan kaynaklı iç pazar ile sezona devam eden Çanakkale’de, Ramazan vesilesi ile gözle görülür bir durağanlık olduğunu belirtti. Dünyada güvenlik kaygıları nedeni ile olağan bir turizm durgunluğu olduğunun altını çizen Aydeğer, Çanakkale’de bu durumun aşılması için sürdürülebilir etkinliklerin olması gerektiğini ifade etti. 2018 Troia Yılı ile ilgili çalışmaların tüm hızıyla devam etmesi gerektiğini söyleyen Aydeğer, kurumalarla gerçekleştirilen çalışmaların kısa süre içerisinde meyvelerini vereceğini açıkladı. En önemli konuların başına Milli Parklar içerisinde bulunan köylerin alt ve üst yapılarını olumlu şekilde yapılması olduğunu vurgulayan Aydeğer;  “Bununla ilgili çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu bölgede yer alan köylerimizin turizme kazandırılması, turizmden aldıkları gelirlerin arttırılması, hiç almıyorsa bile turizmden gelir elde eder hale gelmesi ve tabii ki buradaki alt ve üst yapının turizme uygun bir şekilde tekrar düzenlenmesi, köylerin turizme katılması çok önemli bir durum” dedi. 2018 Troia Yılı’nın başarısını, Türkiye turizmi açısından büyük bir başarı olacağını söyleyen Aydeğer; “2018 Troia Yılı başarılı olur, bununla ilgili gerçekten hayal ettiğimiz bir turizm hareketine kavuşursak, bu sadece Çanakkale bölgesi için değil. Türkiye turizminin de olumlu yönde etkilenmesi için çok önemi bir itme gücü olarak karşımıza çıkacaktır” ifadelerini kullandı. Çanakkale turizminde şu an içinde yaşanılan süreç içerisinde durağan bir periyot hakim olduğunu belirten Aydeğer; “Özellikle Ramazan ayı vesilesi ile iç turizmde gözle görülür bir düşüş söz konusu. Dış turizm kaynaklarına da baktığımızda bizim için çok yoğun çalıştığımız Balkan pazarı, şu an daha henüz geçtiğimiz yıllarla kıyasladığımızda istenilen seviyede değil. Bunun yanı sıra bu iki senedir Batı Avrupa, Amerika, Avustralya pazarlarında ki düşüş malum. Hissedilir düzeyde ciddi bir kayıp söz konusu. Çanakkale turizmi Ramazan ayına kadar ciddi bir süreç geçirdi. Buda, özellikle Gelibolu yarımadasında gerçekleştirilen günü birlik konaklamalı turlar sayesinde oldu. Bölgede iç pazar ağırlıklı bir yoğunluk vardı. Bu yoğunluk Ramazan ayı ile birlikte doğal olarak ortadan kalktı. Bayram sonrasında bir kıpırdanma gözlemliyoruz. Bayram döneminin yoğun geçeceğini düşünüyoruz. Sonraki süreç son dakikaya bağlı. Özellikle Çanakkale pazarı için önemli olan Balkan pazarı, son dakika çalışan bir pazar. Bu nedenle çok uzun vadeli bir doluluk projeksiyonu öne sermek pek kolay değil. Ama kısa vadeli baktığımızda bayram ile birlikte ve sonrasında bir iyileşmeden söz edebiliriz. Umarım bu durum mevcudiyetini korur. En önemli konu bu” dedi.

 
“Deniz kumu, tarih yeterli koşul değil”
Güvenlik ile ilgili kaygıların bütün dünya düzeyinde olması gereken seviyelere taşınacağını düşündüğünü açıklayan Aydeğer, konuşmasına;  “Şu süreç çerisinde geçtiğimiz yılları arar durumdayız. Alternatifleri üretmemiz gerekiyor. Sadece burada ki Çanakkale’nin Balkan coğrafyası için konuşuyorum. Bir geçiş güzergâhında ki ideal konum olması veya denizinin kumunun göreceli olarak iyi olması veya tarihsel öğelerinin iyi olması burada yapacağımız çalışmaların gerekli ama yeterli koşulu değil artık. Bunun farkında olmamız gerekiyor. Bu nedenle mutlak suretle sürdürülebilir etkinliklere yoğunlaşmamız gerekiyor ki Çanakkale turizmini çok daha ileriye taşıyalım. Sadece ülke içerisinde değil. Dünyada gerçekten uluslararası tercih edilen bir seyahat acentesi haline getirebilmemiz için sürdürülebilir etkinlikler olmazsa olmaz. İşte bu çerçevede de Ticaret Sanayi Odası ile birlikte başlattığımız. Daha sonra Çanakkale Valiliğini önderliğinde, Çanakkale Milletvekillerimizin destekleri, yine Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ ve diğer bütün sivil toplum kuruluşlarının destekleri ile çok önemli bir mesafe kat eden 2018 Troia Yılı ile ilgili olan çalışmalar tüm hızıyla ile devam ediyor. Bir tarafta Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Çanakkale Valiliğimizin önderliğinde sürdürülen yoğun çalışmaların önümüzdeki süreçte meyvelerini vereceğini düşünüyoruz. Bunlar ile ilgili ön hazırlık çalışmaları yapılıyor. Amacımız 2018 yılı içerisinde dünyanın en fazla bilinen ikinci dünya miras alanına olan Troia’nın, bu çok güçlü evrensel iletişim gücünü stratejik bir şekilde kullanarak tüm dünyada güçlü bir algı yönetimi yürütmek.  Bu yönettiğimiz algıyı da yine 2018 yılı içerisinde gerçekleştirilecek, kültür, sanat, spor ve çeşitli bilim alanlarında etkinlikler ile yıl genelinde büyük bir turizm alanına dönüştürmeyi hayal ediyoruz” şeklinde devam etti. 

“Köyler için alt ve üst yapı çalışmaları başlamalı”
Çok önemli gördüğümüz bir diğer konunun da bu turizm hareketinin özellikle Milli Park sınırları içerisinde yer alan köylerimizin de alt ve üst yapılarının olumlu bir şekilde etkilenmesi için gayret göstermek olduğunu vurgulayan Aydeğer;  “Bununla ilgili çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu bölgede yer alan köylerimizin turizme kazandırılması turizmden aldıkları gelirlerin arttırılması, hiç almıyorsa bile turizmden gelir elde eder hale gelmesi ve tabii ki buradaki alt ve üst yapının turizme uygun bir şekilde tekrar düzenlenmesi.  Gezi güzergâhlarının bu şekilde tekrar oluşturulması ve çok önemli olduğunu düşündüğümüz Troia Milli Parkı içerisinde de bir gün gelen turistin vakit geçirebileceği bir gezi alanı oluşturulması için çok önemli ciddi çalışmalar yürütülüyor. Bu dolayısı ile 2018 Troia Yılı aslında bakarsanız üç tane temel aşamada bölgemiz ve ülkemiz için olumlu bir güç katacaktır. Bunlardan birincisi, ilk bahsettiğimiz ve bu projenin hayata geçmesi sürecinde de sürekli olarak ifade etiğimiz 2018 Troia Yılı’nın çok güçlü stratejik iletişim gücü ile birlikte tüm dünyada bir algıyı yönetip, ülkemiz ve bölgemiz ile birlikte olumlu imaj üretmekti. Bu birinci aşama ve bununla ilgili başta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önderliğinde birçok çalışmalar yürütülüyor olacak. Bizlerde bu konuda, bu hususu destekliyoruz ve bununla ilgili birçok çalışmada yürütüyoruz. İkinci çok önemli alan, bu yönetilen algının sürdürülebilir bir turizm hareketine dönüşmesi için  yine sürdürülebilir etkinliklere ihtiyaç var. Yine bu etkinliklerin sürdürülebilmesi için sanat, bilim, eğitim ve spor alanlarında uluslar arası etkinliklerin planlanması ve takvimlendirilmesi ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Son olarak tabii ki bu yaptığımız yılla ile birlikte özellikle Milli Park içerisinde kalıcı eserler, kalıcı yollar, kalıcı rotaların oluşturulması ve yıllar yılı bu rotaların, bu yolların bu alt ve üst yapının Çanakkale turizmine, ülke turizmine hizmet ediyor olması en büyük hedeflerimiz arasında” dedi.
  
“Ülkeler ve bölgeler sıkıntılı sürece karşı pozisyon almalı”
Dünyada, konjektürel değişiklikler bizleri mutlaka farklı pozisyonlara iteceğinin altını çizen Aydeğer; “Elimizdeki doğal tabiatın getirmiş olduğu veya tarihsel sürecin getirmiş olduğu deniz, kum, güneş, kültür gibi miraslar artık dünya turizminde sizleri ön sıraya almak için yeterli koşullar değil ama gerekli hususlar. Bunları tamamlayacak, güçlü algı yönetimlerine, stratejik planlama ve tabii ki sürdürülebilir etkinliklere ihtiyacımız var. Bu nedenle bundan sonraki turizm hareketimizin nedenini de bu minvalde gerçekleştirilebilir isek ileriye dönük olumlu senaryolardan bahsetmemiz mümkün olabilecektir. Yoksa da hayatımızda herkesin, her bireyin olduğu gibi ülkelerinde, bölgelerinde belirli dönemlerde sıkıntılı süreçleri gerçekleşiyor. Ülkeler veya bölgeler buna karşı pozisyon alıp, bu sıkıntılı sürece karşı pozisyon alıp ortalıktan kalkması için alternatifler üretmeye çalışmalılar. Bunu yapamadıkları takdirde yani olayı kaderin akışına bırakırsak o noktada biz, kendi içimizde bu hayallerimizi gerçekleştiremez pozisyona geliriz. Bu nedenle mutlaka, üretmemiz lazım, ARGE yapmamız lazım, araştırıp bunları en hızlı şekilde uygulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
  
“Troia yılı başarısı Türkiye turizmi için başarı olur”
2018 Troia Yılı başarısının Türkiye turizmi için büyük bir başarı olacağına vurgu yapan Aydeğer, son olarak; “Türkiye’nin ve dünyanın en önemli kültürel miras alanlarının başında yer alıyor. Ama diğer taraftan Türkiye’nin ortasında, yani turizm aksını ortasında bir yer. Turist hiçbir koşul altında doğrudan Türkiye’ye gelmeyecek. Önce ya İstanbul’a, ya Antalya’ya ya da İzmir’e gelecek. Daha sonra ülkeyi gezecek. Hep şunu söylüyoruz. Türkiye’ye gelen iki bölgede iki gün geçirdi. Ama en az bu gelişi ile birlikte üç günü İstanbul’da geçirecektir. Üç gün Kuşadası, Efes hattında geçirecektir, en az üç gün Kapadokya bölgesinde, en az iki ya da üç gün Antalya yöresinde geçirecektir. 2018 Troia Yılı başarılı olur, bununla ilgili gerçekte hayal ettiğimiz bir turizm hareketine kavuşursak, bu sadece Çanakkale bölgesi için değil. Türkiye turizminin de olumlu yönde etkilenmesi için çok önemi bir itme gücü olarak karşımıza çıkacaktır. Bunu zaten başta Antalya olma üzere sağ olsun oradaki arkadaşlarımızın çok öneli desteklerini görüyoruz. İstanbul, Kapadokya, İzmir gibi Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarında ki paydaşlarımız ile konuyu anlatıyoruz, paylaşıyoruz ve heyecanımız onlarda taşıyorlar. Bunu ile ilgili çalışmalar önümüzdeki süreçte daha da hızlanacak, dediğim gibi bu, neticede bir hayaldi. Şimdi hayal gerçek olmaya başladı. Umut ediyorum bu gerçekler artık somut hareketlere dönüştüğünde bunlarında meyvelerinden ülke olarak hep birlikte faydalanacağımızı hep birlikte bekliyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş