“Sağlıkta dönüşüm, sağlığımızı dönüştürüyor”

Sağlıkta dönüşüm ile ilgili olarak açıklamada bulunan HDP Çanakkale İl örgütü; “Sağlık alanı, AKP hükümetinin en ciddi seçim yatırımıdır. Ancak uyguladığı sağlıkta dönüşüm ve kadrolaşma politikaları nedeniyle sorunlar kronikleşmekte ve tüm Türkiye`nin sağlığı bozulmaktadır” dedi. Yapılan açıklamada Halk Sağlığı İl Müdürlüğü`nde işten çıkarılan taşeron işçisine de değinildi.

427
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl örgütünden yapılan açıklamada AKP iktidarının sağlık politikalarına yönelik eleştiriler yapıldı. Özellikle AKP`nin `devrim` dediği `sağlıkta dönüşüm` programının halkın ve hekimlerin çıkarına olmadığı dile getirildi. “AKP hükümetinin iktidara geldiği günden bu yana ‘sağlıkta dönüşüm’ adıyla uyguladığı politikalar sağlığımızı bozmaya devam ediyor” denilen açıklamada “Sağlıkta dönüşüm, sağlığın özelleştirilmesinin diğer adıdır, performans ve şiddet baskısı altında sağlık personelinin çalışma koşullarının bozulması, yurttaşın nitelikli ve parasız sağlık hakkının gaspı, taşeronlaşmanın yaygınlaşması, ücretlerde erime, hastaların şifa bulamaması, özel hastanelerin teşviki, kamu hastanelerinin niteliksizleştirilmesidir. AKP hükümetince sağlık hizmeti ‘merkezi ihbar ve şikayet hatlarına indirgenmiştir. Günde 100’ ün üzerinde muayene yapmaya mecbur kılınan sağlık personeliyle hastalar rövanşa davet edilmekte, ‘beyaz kod’ gibi geçici çözümlerle sağlıkta şiddet adliyelere havale edilerek şiddet sarmalı büyümektedir. Hastalar yargı yoluyla susturulmaya çalışılmakta, özveriyle çalışan sağlık personeline düşman edilmektedir. Yurttaşların katkılarıyla yaratılan SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı’ nca gasp edilmiş, tüm sağlık hizmetleri tek elde toplanmışken, 663 sayılı KHK’ yla Bakanlık bağlı kuruluşlara dönüştürülmüştür(!) ‘Böl-parçala-özelleştir ve piyasalaştır’ anlayışının, kamu sağlığındaki yıkıcı etkileri artmaktadır. Bütüncül sağlık politikalarının dışında bırakılarak; CEO yetkili genel sekreterler eliyle devlet hastaneleri ve aile hekimlerinin işlettiği aile sağlığı merkezleri, birer ticaret ve esnaf işletmesine dönüştürülmektedir. Önceden yalnızca ilaç payı ödeyerek hizmet alan hastalar, artık ‘reçete bedeli, muayene katkı payı, ilaç katılım payı’ gibi bilumum ödemeyle sağlık hizmeti satın almaktadır. Üstelik SGK’ nın karşılamadığı ilaç kalemleri ve kapsam dışı bırakılan tedaviler çoğalmış, ilaç bedelleri bir hayli zamlanmıştır. Sağlık emekçileri performans, şiddet ve nöbet baskısı altında sağlıksız koşullarda ve uzun sürelerle çalışmaya maruz bırakılmaktadır. Hizmetin değeri, ameliyat ve poliklinik muayene sayılarıyla ölçülür hale gelmiş, hastalanan ve şifa bulamayan hasta sayısındaki artış göz ardı edilmiştir” denildi.
 
Güvencesiz çalışma ve taşeronlaşma
“Güvencesiz taşeron sistemiyle ‘iş güvencesi’, AKP il ve ilçe teşkilatlarının idareye verdiği direktif ve talimatlara bağlanmıştır” denilen açıklamada “Çalışanların ekmeği ve geleceğiyle pervasızca oynanmaktadır. İdarelerin ‘mobbing baskısı’ nın giderek artması, çalışma barışını ve sağlık çalışanlarının psikolojisini bozmaya devam etmektedir. Sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle bir taşeron şirket çalışanı bizzat Çanakkale Halk Sağlığı Müdürü’ nün direktifiyle işinden edilmiş, ekmeğinden olmuştur. Sözleşme usulüyle göreve gelen yönetici kadrolar, idari ve kamusal güvenceden yoksun şekilde, hukuka aykırı her türlü talimatı uygulamak ve biat etmek zorunda bırakılmaktadır. Sağlık alanı, AKP hükümetinin en ciddi seçim yatırımıdır. Ancak uyguladığı sağlıkta dönüşüm ve kadrolaşma politikaları nedeniyle sorunlar kronikleşmekte ve tüm Türkiye`nin sağlığı bozulmaktadır. Şifa bulmak, iyileşmek, sağlıkta yıkıma dur demek, bayram tadında tıp ve sağlık hizmetine kavuşabilmek için bu gidişata hep birlikte dur diyelim ve sağlığımıza musallat olmuş AKP’ yi sandıkta, sokakta, yaşamın her alanında mahkum edelim” ifadeleri kullanıldı.
Paylaş