Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Zamlar gelmeye başladı.

1179
Gelir dağılımının uçurumlarla ifade edildiği ülkemizde ekonomik kriz kendisini çok daha yakıcı bir şekilde göstermeye başladı.
Elektrik ve doğal gaz ile başlayan zam yağmurları ilerleyen günlerde tam bir sağanağa dönüşecek gibi gözüküyor.
Ekonomiyi kara bulutlar kapladı.
Kara bulutlar altındaki ekonomik iklim, dengeleri oldukça zorlayacak.
Kapitalist sistemin ekonomik krizi kırılgan ekonomileri önemli bir şekilde tehdit ediyor.
Bu sadece bir tehdit ile kalmayacak, direkt yıkıcı etkilerini yaşamaya başlayacağız.
Krizin yükünün direkt emekçilerin sırtına yüklendiği günümüzde emekçileri zor günler bekliyor.
Peki bu bir kader midir?
Tabiki hayır.
Ekonomik sitemden mağdur olan geniş yığınlar, sorunlarına sahip çıkıp birleşerek mücadele etmeli, siyasal alanda oluşturacakları kazanımlarla emekten yana politikaların ekonomi yönetimini belirlediği koşulları yaratmalıdırlar.
Emek mücadelesinin tarihi böylesi kazanımlarla doludur.
Emekçiler şimdi gerçekleşecek zam sağanağına karşı tam da bu perspektifle hareket ederek zamları geri aldırmak için etkili bir mücadele için seferber olmalıdırlar.
Zamların geri aldırılması talebi emek mücadelesinin ivmesini ileriye taşıyacaktır.
Geniş halk yığınlarını yakından etkileyecek olan, yaşam şartlarını çekilmez hale getirecek kararlara ve uygulamalara karşı mücadele etmekten başka bir alternatif yoktur.
Bu mücadelenin etkili bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Ekonomik koşulların yıkıcı etkilerinden etkilenecek herkesin bu mücadeleye destek vermesi, içinde yer alması bir zorunluluk haline gelmiştir.
İnsan olmanın onuru bunu gerektirir.
Her dayatılan uygulamaya boyun eğmek insan olmanın onuruyla çelişir.
Zamlara karşı en geniş şekilde direniş ağlarının yaratılması için siyasi partilerden sendikalara, sivil toplum örgütlerinden meslek odalarına kadar herkese sorumluluk düşmektedir.
Yeter artık demek zamanı gelmiştir.
Musa hoca unutulmayacak
 
CHP siyasetinin renkli isimlerin Musa Artam’ı kaybettik.
Merkez ortaokulunun imam hatipleştirilmesine karşı verilen mücadelede hep aklımdan geçen isimlerden biriydi Musa hoca.
Ortaokul yıllarında benim öğretmenim olmadı, fakat daha o günlerde ilerici devrimci fikirleri ve mücadelesiyle dikkat çekiyordu.
O yıllarda saygı duyduğumuz öğretmenlerimizin arasındaydı.
1980 öncesinde,  TÖB-DER bünyesindeki mücadelesi ile devrimci öğretmen mücadelesine destek veren Musa hoca emekli olduktan sonrada CHP içersinde siyaset yapmaya başladı.
CHP içersinde il başkanı olarak görev yapmış olduğu zamanda Musa hoca, siyasette ilkeli olmak adına duruşu olan bir siyasetçiydi.
Siyasi ilkelerle hareket etme noktasında sergilediği duruş, kişilere göre siyaset yapma anlayışının dışındaki yaklaşımı ile farklılığını ortaya koydu.
Yereldeki sorunların siyasi alandaki çözümlerini üretme noktasında özelikle çaba gösteren bir siyasetçi olarak kentin çeşitli sorunlarına müdahil olan bir tarzı vardı.
Bugün onun bu özeliklerinden alınacak çok ders var.
O bir eğitimci olarak, hayata gözlerini yumarken bile bizlere öğretmeyi sürdürüyor.
Musa Artam Çanakkale siyasetinin unutamayacağı bir kişi olarak hep aramızda olacaktır.
Artam ailesinin acılarını paylaşır, başsağlığı dilerim.
 Rahat uyu Musa hoca.