Yerli Malı Haftası
DEĞERLİ okurlarım, önemli gün ve haftalarımızdan biri de “Yerli Malı Haftası”dır. 12-18 Aralık tarihleri arasında ülkemizde tüm okullarda kutlanan özel haftadır. Resmi adıyla “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır. Bu hafta süresince; tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılır.
Türkiye’de 1946’dan bu yana “Yerli Malı Haftası” kutlanmaktadır.
***
Tutumlu olmak ne demek?
- İnsanların parasını, malını eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumasına “tutumlu olmak” denir.
(Bizim yaşımızdakiler, kumbaralarda biriken paralarını en yararlı gereksinimleri için kullanırdı.)
Tutumlu insan, eşyasını, malını düzenli ve temiz kullanır.
Tutumluluk hiçbir zaman “cimrilik” demek değildir.
Tutumluluk “tasarruf” etmek demektir.
Bu hafta okullarımızda yapılacak etkinliklerde öğretmenlerimizin en temel görevi; tüm öğrenci gençlerimizi “yerli malı” kullanmaya teşvik etmek olmalıdır. Zaten bu haftanın hedefi de budur.
Yüce Önderimiz, Mustafa Kemal ATATÜRK 1923 yılında İzmir İktisat Kongresini topladı.
Bu kongrede Türkiye’nin bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırılmıştı. Dönemin Başbakanı İsmet İNÖNÜ’ de 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de yaptığı konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlatmıştı.
1946’dan bu yana 65 yıl geldi geçti. Bırakın yerli malı kullanmayı, küreselleşmenin dayattığı yabancı malların, ünlü marka olanlarının peşine takılmış bir toplum olduk(!) Kimliğimizi belirleyen değerler kayboldu gitti!..
Neden?
- Özellikle son 30 yıldır ülkemizi yönetenlerin büyük bölümü, yabancıların pahalı arabalarını makam aracı olarak kullanıyorsa! Başka gereksiz harcamaları da düşünün!..( Balık baş misali)
- Topraklarımız, bankalarımız, şirketlerimiz yabancı sermayenin elindeyse!
Doğaldır ki, küreselleşmenin dayattığı biçimde yaşarsınız!..
***
* Benim çocukluğumda “Yerli Mallar Haftası” çok güzel, heyecanlı, coşkulu kutlanırdı. Annelerimizin günler öncesinden evde hazırladıkları pasta, meyve ve kuruyemişleri okula götürürken sevinç duyardık. Sıralarımız üzerine tertemiz beyaz örtüleri serer, tabaklara evden getirdiklerimizi özenle yerleştirirdik. Günün anlam ve önemini anlatan konuşmalar yapılır, şiirler okunurdu. Sonra getirdiklerimizi öğretmen ve arkadaşlarımızla yiyerek eğlenir ve kutlamalardan müthiş keyif alırdık.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları; yabancı mal hayranlığı, ithalat patlaması ve cari açık sorununu niçin yaşıyoruz?
- Unutulmaya yüz tutan “yerli malı” kullanma geleneğimizi terk ettiğimiz için olmasın!..
Örneğin; Firmalarımız, “hammadde” ve “aramalı” gereksinimlerini Yurt içinden (Yerli Malı) karşılamaları konusunda acaba AKP Hükümetinden yeterli desteği görüyor mu?
Soruyorum: “Yerli Malı Haftası Kutlamaları” ile ilgili bir habere, TV Kanallarında rastlıyor musunuz?
Tüketim alışkanlığımızı, yerli malı tercihimiz baskın gelecek şekilde oluşturmada Medya’ya hiç mi görev düşmez?..
Biliyor musunuz? Her şeye karşın biz yaştakiler şanslıyız! Çünkü geçmişten anlatabilecek güzel gelenek ve alışkanlıkları yaşadığımız ve de onları bugün gelecek kuşaklara anlatabildiğimiz için…
* Sevgi, sağlık ve dostlukla kalın.