Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Yardım kampanyasını karalama girişimleri

957
Çanakkale Belediyesi öncülüğünde çeşitli sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilen IŞİD’çi çetelerin vahşetinden kaçarak ülkemize sığınan Ezidi vatandaşlar için açılan yardım kampanyasını karalamak adına sosyal medya üzerinden bazı kesimlerin bir çaba içersinde olduklarını izlemekteyiz.
Bu denli insancıl bir girişimi, terör edebiyatının arkasına sığınarak karalamak isteyenler insanlıktan nasibini alamamış bir kesimdir.
Yurtlarını terk etmek zorunda kalan, canlarını kurtarmak pahasına ülkemize sığınan başta kadınlar ve çocukların evsiz, gıdasız, her türlü ihtiyacını karşılamaktan uzak olan bu durumları karşısında sessiz kalmayı bile anlamak zorken, bu kampanyayı olumsuzlaştırmak adına karalamalarda bulunmak açıklanamayacak bir durumdur.
İnsani bakış açısına sahip herkes bu tavrı kınamalıdır.
Karalama kampanyasını organize edenler, , halkların kardeşçe bir arada yaşamasından rahatsızlık duyan, yıllardır süren çatışma ve savaş halinin devamından yana olan yaratıklardır.
Karalama kampanyasını PKK terörüne yardım etmek üzerinden kurgulayan bu kesimlerin anlamadığı, anlamak istemediği ve çıkarlarına uygun olmayan gerçek; halkların artık barış içinde bir arada yaşama iradesidir.
Gelecek adına önümüzdeki hedefler açısından, geçmişte çatışan kesimler şimdi barışı seçmişlerse bunun önünde durulamaz.
Savaş, kan ve acıların geri dönüşünü gündeme getirecek her türlü ayrıştırıcı tavırdan uzak durmak, barışın dilini kullanmak ülkemizin geleceği için ilkesel bir tutum haline dönüştürülmelidir.
Geçmişten beri sürdürülen ırkçı söylevlerin artık hiçbir karşılığı kalmamıştır.
Gelişmeleri kavramak ve kabul etmek buna göre pozisyon almak herkesin sorumluluğu olmalıdır.
Israrla eskiyi savunmak, eski söylevler üzerinden gelişmelere karşı çıkmak, son tahlilde eskinin tüm unsurlarını aynı cephe altında birleştirecektir.
Halkların gelecekte, savaşsız sömürüsüz barış içersinde yaşam isteği; bu cephenin her türlü karalamalarını, itibarsızlaştırma ve ötekileştirme girişimlerini boşa çıkarabilecek bir enerjidir.
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle barış adına daha çok emek vermek, daha çok enerji harcamak gerektiğini hatırlayarak, insanlık adına vicdanımızın sesini dinleyerek savaşların yıkıcı etkilerine maruz kalan mağdur olmuş herkese yardım elimizi uzatarak kardeşlik kurgusunun bir parçası olmak onurlu bir davranıştır.
Bu onurlu davranışı karalamak adına girişimlerde bulunanlar, etnik kimlikler, mezhepler, inanç sistemleri üzerinden halkları birbirine kırdırarak sömürü düzeninin piyonları haline dönüşmüşlerdir.
İnsanlık çağrısına cevap vermek bu kampanyada ortaklaşmak dayanışma duygusu ile yardımlarda bulunmak vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır.
Çanakkale’de böylesi karalama çabaları beyhudedir.
Çanakkale halkı barıştan yanadır, insanlık adına kardeşlik adına dostluk adına sorumluluk alır, duyarlıdır.
Sürdürülmeye çalışılan karalama kampanyasını boşa çıkarmak yardım kampanyasına daha çok destek vermekten geçer.
Ezidi kadın ve çocuklar için düzenlenen yardım kampanyasına katılalım, yaygınlaştıralım, duyuralım.   
 
Demirtaş, Erdoğan’ı alkışlamamalıydı.
Cumhurbaşkanı yemin töreninde CHP grubunun, tüzük fırlatması olayını ayrı tutarsak protestosu son derece yerinde bir eylemdi.
Bu protestonun yapılmasının gereklerini şimdi buradan saymaya kalksak sayfalar almaz.
Bugüne kadarki Recep Tayyip Erdoğan’ın uygulamalarını düşündüğümüzde bu protestonun haklılığı ortaya çıkacaktır.
Böylesi bir durumda Cumhurbaşkanı yemin töreninde, emekten, özgürlüklerden, demokrasiden yana tavırlarıyla halkın sempatisini toplamış HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hangi gerekçe ile olursa olsun Erdoğan’ı alkışlaması doğru olmamıştır.
Bu konuda yapılan eleştiriler haklı eleştirilerdir.
Bu arada şunu da belirtmek isterim.
Buradan hareketle pusuda bekler gibi Demirtaş’ın üzerine abanılmasını, eleştiri sınırlarının aşılarak adeta bir linç kampanyasına dönüştürme çabası içersinde olanlarında bu tavırlarını gözden geçirmeleri gerekir.
Şunu unutmayalım ki her zamankinden daha çok halk güçlerinin birlik olmaya, dayanışmaya ihtiyacı vardır.
Selahattin Demirtaş’ı bu olay nedeniyle mahkûm etme çabası, demokrasi ve emek mücadelesine zarar verir.