Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Yanılmak umuduyla

1603
Bugün, herkesten sır gibi saklanan siyasal partiler başta olmak üzere toplumsal dinamiklerle herhangi bir iletişim kurulmadan hazırlanan bir demokrasi paketi ile tanışacağız.
Demokrasi paketi denilen bu çalışmanın ne yazık ki en temel demokrasi mantığından yoksun olarak yapılması oldukça manidar.
İnsan ister istemez bu paketten ne çıkacak diye bekliyor.
Bu girişim ne yazık ki bugüne kadar toplumda herhangi bir heyecan uyandırmadı, onca anti demokratik uygulamanın geçerli olduğu koşullarda paket karşısında vatandaşın ilgisizliği  aynı zamanda çok fazla bir beklenti olmadığını göstermekte.
Böylesi bir sonucu yaratan AKP iktidarının 11 yıllık pratiğinin bizzat kendisidir.
Başbakanın çok önemli değişimler olacak sözleri ile propagandası yapılan paket, aynı zamanda bir başka gerçeği de ortaya çıkarıyor; 11 yıllık bir süreç demokrasi adına boşa geçirilmiş.
Zaten yaşanılanlar da bunu çok açık olarak göstermekte.
Vatandaşın demokratik tepkilerini her seferinde orantısız şiddet uygulayarak bastıran, yaralanmalara, ölümlere kadar varan bu şiddeti; “destan yazdınız” diyerek öven bir siyasal iradenin demokrasi anlayışını, varın siz düşünün.
Kendileri gibi düşünmeyen her kesime karşı yoğun bir baskı ile gündemde olan siyasal iradenin bugün gelinen noktada demokrasi paketiyle ortaya çıkması; samimiyet noktasında inandırıcı değildir.
Ayrıca demokrasi paketi ile hemen bütün anti demokratik uygulamaların değişeceği gibi bir iyimserlik içersinde de olmamak gerekir.
Demokrasi bir bilinç işidir, vicdan meselesidir.
Demokrasi paketleriyle, demokratik dönüşümü beklemek bir anlamda hayaldir.
Bir ülkenin demokratik olabilmesi için halkının demokrat olması gerekir.
Yasaların demokratik olması kadar uygulayıcılarının da demokrat olması son derece önemlidir.
Zira ülkemiz pratiğinde yasalara rağmen uygulanmayan bir çok hak ihlalleri ya da yasak olmadığı halde keyfi olarak yasaklanan bir çok kişisel tasarrufun getirdiği çarpıklıklar yaşanmaktadır.
Şunu da unutmamalıyız ki;  ülkemizde demokrasi ancak fiili olarak yaratılan bir süreç olduğundan bu kapsamda demokrasi güçlerinin bir bütün olarak vereceği mücadele son derece önemlidir.
Barış süreci itibarıyla demokrasi paketinin fonksiyonel olması tamda bu noktada önem taşır.
Barış süreci itibarıyla Kürtlerin talepleriyle, diğer her türlü demokratik talebin birlikte ele alınması , demokratik kazanımlar için zorunlu bir gerçektir.
12 Eylül askeri darbesinin mirası ile bugünlere gelen AKP iktidarı, siyasal geleceği için darbenin getirmiş olduğu anti demokratik yapıyı koruyarak varlığını sürdürmüştür.
Bugünde gerçek niyetleri bu olmasına rağmen, toplumsal gelişmeler kendilerini bazı dönüşümlere zorlamaktadır.
Bugün böylesi bir gelişme nedeniyle açıklayacakları paketin zorlamanın getirdiği fiili bir durum olduğu göz önünde bulundurulmalı, siyasi uyanıklık elden bırakılmamalıdır.
Paketten ne çıkacağı sorusunun cevabını bugün alacağız.
Fakat şunu biliyoruz ki; bazı temel konularda AKP kendi siyasal geleceği için eskinin uygulamalarını ve prosedürünü aynen koruyacak, korumak zorunda.
Yargının siyasallaştırıldığı, özel yetkili mahkemeler ile birlikte hukukun özelleştirildiği,  seçim yasası ile halkın iradesinin ambargo altına alındığı, halkın talepleri için vereceği mücadelenin kriminalize edilerek baskı altına alındığı, insanların fikirlerinden  dolayı cezaevlerine atıldığı, meydanların sokakların özgürleştirilmesinin önünün alınarak gaz bombalarının,  kullanıldığı, her türlü örgütlenme özgürlüğünün engellendiği, gazeteci tutuklamalarının devam ettiği koşullarda, Kürt halkının anadilde eğitim hakkının yok sayıldığı, çeşitli inanç gruplarının özgürce kendi inançlarını yerine getiremediği  durumda demokrasinin hiçbir anlamı olmadığını biliyoruz.
Bakalım paketten bu konularda neler çıkacak.
Daha dün taraftarlara bir ayar vermek adına taraftar gruplarına karşı operasyon düzenleyerek bu denli bir baskı içersinde olan bir siyasal iradenin demokrasinin gerekleri için yapacakları çok umut verici olamaz.
Deniz gözlüğü ve baretin suç delili sayılıp yoldan geçen vatandaşların gözaltına alındığı bir uygulamanın mantığına sahip olanların demokrasi paketi ancak ucube bir paket olabilir.
Değerli sanatçı Tuncel Kurtiz’in anısına forum yapan öğrencilere saldıran bir anlayış gençliğin talepleri karşında nasıl demokratik olabilir?
Bu denli basit olaylar karşısında gösterilen şiddet ve baskılar, demokrasi paketine karşı da temkinli yaklaşımı gündeme getirmektedir.
Siyasal menfaatleri gereği önümüzdeki seçimlerde halkın özellikle milliyetçi duygularına dayanarak nemalanmak isteyen bu siyasal irade barış sürecini de, kendisi için yontarak riske sokmuştur.
Demokrasi paketi olarak sunulan bu gelişmenin fos çıkması durumunda demokrasi güçlerini önemli görevler beklemektedir.
Umarım yanılırım.