Yandaşlığın itirafı olarak okuyabilirisiniz!...
AKP Milletvekili İsmail Kaşdemir’in ÇOMÜ ile ilgili yapmış olduğu basın açıklaması, adeta AKP’nin Laçiner desteğini ifşa eden bir itiraf niteliğindeydi.
AKP hükümeti tarafından ÇOMÜ desteğinin gündeme getirildiği açıklamada; özünde son 2 yılda Laçiner’e verilen destek üzerinden bir yaklaşımın hakim olduğu çok net olarak gözükmekte.
Kaşdemir, bunu çok açık bir şekilde gündeme getirmekten kaçınmadığı gibi, Laçiner ile aynı tornadan çıkmış değerlendirmelerle ÇOMÜ üzerinden yapmış olduğu tespitlerde gerçekleri de es geçmek konusunda özel bir çaba içerisinde.
Bu çabalar ne yazık ki , Laçiner’in son yıllardaki propagandaları ile aynı paralellik içersinde olmuş.
Öğrenci ailerinin kıt kanaat bütçeleri üzerinden Çanakkale ekonomisine katkı sunmaktan tutun, ÇOMÜ’nün kent ekonomisine çevre değerlerine katkısına kadar üzerinde çok tartışılması gerekli konular ÇOMÜ’nün başarı hanesine yazılarak yaratılan bir başarı grafiği üzerinden bir allama pullama çabalarına tanıklık etmekteyiz.
Şimdi gelin, AKP Milletvekili İsmail Kaşdemir’in kendi söyledikleri üzerinden bir değerlendirme yapalım.
Kaşdemir bakın neler söylüyor :, “AK Parti öncesi ve sonrasında ÇOMÜ’nün gelişimi kıyaslandığında fark kendiliğinden ortaya çıkmaktadır”
Bu söz üzerine AKP’nin 2002 yılından beri hükümette olmasına rağmen Kaşdemir’in vurguları son iki yıla aittir
Yani Laçiner ile ,birlikte ÇOMÜ’nün üstlenmiş olduğu siyasal vizyonun artık tipik bir AKP destekçiliğine dönüşmesi sonrasındaki gelişmeler AKP tarafından sanki ödüllendirilmektedir.
Yine AKP çevrelerinde Laçiner’in esas görevlerini unutarak bu denli siyasallaşmasına karşı önemli eleştiriler gündemde iken; Kaşdemir açıklamaları yaklaşan yerel seçimlere bağlı olarak ortama bir çeki düzen verme çabası olarak da okunabilir.
Gelişmelerin böyle olmasına bağlı olarak Kaşdemir’in değerlendirmelerine yansıyan durum her şeyi çok net bir şekilde göstermektedir.
Yani varsa yoksa Laçiner dönemi ÇOMÜ’sü
İşte Kaşdemirin bu konudaki değerlendirmeleri :” Yani öğrenci sayısı artışında ÇOMÜ % 400’e yakın bir artışı yakalamıştır. Bu artışın yarıya yakını son 2 yılda gerçekleşmiştir ve öğrenci sayısı 27 binden 40 binin üzerine çıkmıştır. Bunda Hükümet ile uyumlu ve verimli çalışan üniversite idaresinin rolü de büyüktür.Son 2 yılda ise bütçede bir patlama yaşanmıştır. 2010’da 100 milyon liranın biraz altında olan bütçe bu yılın sonunda neredeyse ikiye katlanarak 175 milyon lirayı aşacaktır”
“Çanakkale ve onun üniversitesi ÇOMÜ, Ak Parti öncesi sahipsizdi” diyen Kaşdemir AKP hükümetinin 2002 yılından beri iktidar olduğunu herhalde unutmamıştır, fakat her nedense tüm vurgular son iki yıl üzerine yapılmaktadır.
Yapılan vurgularında arka planını analiz ettiğimizde bunların AKP uygulamaları olarak övünülecek bir yanı yoktur.
“Çanakkale’ye gelen öğrencilerin ilimize doğrudan maddi katkısı aylık 20 milyon lirayı aşmaktadır” değerlendirmesi ile yapılan övgünün siyasal iktidar ile hiçbir ilgisi yoktur
Bu bütçeler Ayşe teyzelerin, İbrahim amcaların kıt kanaat geçindikleri bütçelerinden çocuklarının geleceği için bin bir güçlükle yaptığı harcamalardır.
Hatta bu harcamaların büyük bir bölümü başbakanımızın “kullanmayın” dediği fakat halkın can simidine haline gelmiş kredi kartları ile yapılmaktadır.
Bu harcamalar üzerinden prim yapmaya çalışmak tam bir skandaldır.
Gelelim Kaşdemir’in “Çünkü Çanakkale’de temiz, güvenilir ve insan odaklı, işsizliği azaltacak, çevreyi koruyacak, Çanakkale’ye kültürel, sosyal ve ekonomik katkı sağlayacak kalkınma Üniversite’nin daha da büyümesi ile mümkündür”değerlendirmesine …
Evet doğrudur, Kaşdemir’in söylediği gibi olmalıdır.
Fakat lafta kalan, icraatı olmayan bir durum için sadece yandaşlık adına bu konudaki olumsuzlukları görmemek Çanakkale halkına yapılan en büyük kötülük olacaktır.
Laçiner ve organize olmuş ekibinin bir an önce Çanakkale siyasetine yön verme çabasından, kendileri gibi düşünmeyen öğretim üyelerini cezalandırma ve yıldırma gayretlerinden vazgeçerek barış demokrasi ve eşitliğin içselleştirildiği gerçek bir bilim kurumu gibi çalışması sağlanmalıdır ki;Kaşdemir’in üniversite için belirlemiş olduğu hedeflere ulaşılabilsin.
Kaşdemir, bu konuda samimi ise; önce bu konuda yaşanmış onca olumsuzluğa siyasal yaklaşmaktan vazgeçerek, çözüm üretmek için müdahil olmalıdır.
Çanakkale halkının beklentisi budur.
Bunun dışında Kaşdemir’in dile getirdiği olgular; zaten bir üniversitenin normal işleyişi kapsamında olmazsa olmaz bazı gerçekleridir.
Bir bilim kurumun zaten yerine getirmesi gerekli olan zorunluluklarını, çok özel sonuçlar olarak sunmak; aynı zamanda vergileri ile kaynak yaratan vatandaşlara saygısızlık yapmak demektir.
Amaçları, meğer hedef göstermekmiş …
Şu tetikçi kalkan paravan sitenin aynı zamanda hedef gösteren bir provokasyon mantığı içersinde yayıncılık yaptığını da öğrenmiş bulunuyorum.
Bugüne kadar okuduklarını neden anlamazlarda, sürekli çarpıtarak yayın yaptıklarının gerekçelerini ‘gerçekleri karalamak çabalarından’ kaynaklandığını düşünmüştüm.
Bu maskeli tetikçiler , karanlıklardan beslenenler, aynı zamanda insanları hedef göstermek gibi tehlikeli sularda da kulaç atıklarının acaba farkındalar mı?
Farkındalık ile birlikte bu tavırlarını sürdürüyorlarsa işte asıl tehlike bu.
Benim yazmış olduğum bir yazı üzerine “Olay Yazarı iftar sofrasından rahatsız oldu “başlıklı haber ile resmimi de koyarak bir kışkırtma ve hedef gösterme içersine girmişler.
Ana akım medyadaki ağabeylerinin taktikleri bunlar; hedef gösterme
Halkın hassas duyguları üzerinden sürdürülen bu kışkırtmanın kodlarının nerelerde olduğunu biz biliyoruz.
İşte Sivas, Maraş, Çorum katliamları böylesi provokasyonların ve kışkırtmaların sonucudur.
Benim iftar sofralarına karşı olmam şeklinde bir anlayışım , sözüm yada tavrım söz konusu değildir.
Benim karşı olduğum; halkın duygularını sömürerek, siyasi çıkarlara alet edilen organizasyonlar kapsamında yapılan iftar yemekleridir.
Özellikle kentimizde Kordon ve Cumhuriyet Meydanında AKP’nin iftar sofraları bu kapsamda yapılan organizasyonlar olarak, konuya tarafımdan dikkat çekilmiştir.
Bu konudaki düşüncelerimi ayıca dün dile getirmiş olduğum http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=84751 linkteki yazımdan daha geniş olarak takip edebilirsiniz.
Hal böyle iken “ Olay Yazarı iftar sofrasından rahatsız oldu “ başlığı ile verilen ve resmimin kullanılarak açık hedef gösterildiğim yazı ile ilgili bu kim olduklarını gizleyerek yayın yapan comuhaber adlı site için yetkililere çağrıda bulunuyorum.
Bu bir kışkırtma ve hedef gösterme faaliyetidir.
Tüm kışkırtma ve hedef gösterme faaliyetleri gibi gerçek olmayan sansasyonel başlıklar kullanılarak yapılmıştır.
Bir köşe yazarının bu şekilde gerçeğe dayanmayan, sansasyonel başlıklarla, fotoğrafı yayınlanarak kamuoyunda hedef gösterilmesi suç olduğu gibi toplumsal ilişkiler açısından da olumsuzluk yaratacak sonuçlar doğurabilir.
Ötekileştirici, kışkırtıcı, halkın dini duygularını istismar edecek şekilde toplumsal dayanışmanın zedelenmesine yol açacak böylesi kışkırtma çabası içersinde bulunanlar için yasaların gereğinin yapılması anlamında yetkilileri göreve davet ediyorum.
Ayrıca bir çağrımda kendilerini gizleyerek organize bir faaliyetin piyonu olan bu şahıslara olacak; sizin bu tip tertipleriniz beyhude çabalardır.
Ben gerçekleri yazmayı sürdüreceğim.
Hedef gösterseniz de yalan ve çarpıtmalarla karalasanız da gerçekler kazanacak, bu böyle biline.
Türkiye tarihi bunun örnekleri ile dolu; halktan , demokrasiden özgürlüklerden barıştan yana olanlar Türkiye halklarının kalplerinde yaşıyorlar.