VİRÜSTEN SONRA NE OLACAK?
İnsanlar kendi yaşamsal faktörlerinde kaygı duydukları zaman farklı tepkiler gösterebiliyor. Bazı insanlar maske, mesafe, temizlik önlemlerini dikkate alırken bazı insanlar ise bu önlemleri görmezden geliyor. Bazı insanlar ise panikle ne yapacaklarını bilmiyorlar. Genel olarak her geçen gün artıp azalan vaka sayıları ve yeni çıkan mutasyon vakalarına baktığımızda kaygılarımızın yanı sıra belirsizlik yüzünden endişelerimiz artıyor. Diğer yandan da gelir kaybı ve artan zamlarla insanlar endişelenmekte.
Virüs korkusu, sevdiklerini kaybetme endişesi, sosyal hayattan uzaklaşmak derken insanların üzerinde biriken stres yükü giderek arttı. Aylardır mücadele ettiğimiz koronavirüsünde aşının bulunması insanlara umut vadetse de birçok insan aşılanmamış durumda ve insanlar pandemi yüzünden psikolojik ve fiziksel sorunların kıyısında yaşıyor.
Kaygı duymamız aslında bizleri kalabalıktan kaçınmaktan, temizlik konusunda hassasiyet göstermekten yani ekstra dikkat etmemizi sağlıyor bu yönden olumlu bakabiliriz. Fakat kaygı arttığı zamanlarda bizi panikle karşılaştırıyor ve olumsuz sonuç alıyoruz. Bulunduğumuz dönemde marketlerin belirli saatlerde kapanması insanları panikletiyor, bizler gereksiz temizlik ve gıda alışverişi yapıyoruz bu durumda insanlar ihtiyaçlarını karşılayamıyor bu gibi problemlerle karşılaşıyor.
PEKİ BU ALIŞKANLIKLAR NE OLACAK?
Evet artık normale dönmek istiyoruz. Özgürce hareket etmek, arkadaşlarımızla dışarıya çıkmak istiyoruz. Ama ne yazık ki belirsizlik içerisindeyiz, kapanmadan sonra vaka sayısı her geçen gün azalsa da kesin olarak ne zaman bitecek ve sonrasında neler olacak tam olarak bilmiyoruz. Ancak düzenimizde ve beklentilerimizde, değişiklikler olacağı bir gerçek. Sık el yıkama, dışarıdayken ekstra dikkatli olma ve elimizi yüzümüze götürürken ki farkındalığımız kolay kolay yok olmayabilir, tehdit geçse de alışkanlıklarımız uzun süre bizlerle kalabilir. Fiziksel temasta bulunurken tedirgin olabiliriz.
Zor bir dönemden geçiyoruz ama yalnız değiliz. Kendinize yüklenmemeniz gerektiğini hatırlayın. Zor bir süreçte elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz, bu durumu farkına varın. Kendinize hata payı verebilirsiniz. Bir iş yaparken telefonunuzu sürekli yanınızda tutmayın, yaptığınız şeye odaklanın. Arkadaşlarınızla, ailenizle konuşurken onlara odaklanın, başka şeylerle ilgilenmeden dinleyin. Kendinizi stres ve baskı altında hissettiğinizde kafanızı olumlu başka konularla meşgul edin.
Unutmayın, yalnız değilsiniz.
Dünya üzerindeki her insanı eşit gören bu virüse karşı tüm dünya olarak savaştayız. Geçmişte insanlık nasıl diğer virüsleri atlattıysa, bu virüsü de birlik ve beraberlik içinde atlatacağız. Evde sıkılıyorum dediğinizde, gece gündüz uyumadan bizler için çalışan sağlık çalışanlarını düşünün. Salgının durması ve normal yaşamımıza dönmemiz için kurallara uyun ve bu durumun geçici olduğunu kendinize hatırlatın. Her şeyin en kısa zamanda normalleşmesi ümidiyle...