UYUYAN GÜZELLER

3539

        Berlin`e giderseniz şayet; mutlaka Müzeler Adası denen yere gidiniz. Müzeler Adası; Almanya`nın başkenti Berlin`in Mitte ilçesinden geçen Spree Nehri üzerinde bulunan küçük bir adaya kurulu müzeler kompleksi. Müzeler Adası; 1999`dan beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Adada bulunan 5 müzenin isimleri ise şöyle; Altes Museum(Eski Müze), Neues Museum(Yeni Müze), Alte Nationalgalerie(Eski Ulusal Galeri), Bode Müzesi, Pergamon Museum(Bergama Müzesi). 

Evet Bergama Müzesi!!! Hadi tamam o kadar işçi gönderdik Almanya`ya da bu Bergama Müzesi ne alaka diyebilirsiniz. Bergama Zeus Tapınağı, Milet Pazar Yeri Kapısı, İştar Kapısı, Mşatta Sarayı gibi yapıların günümüze ulaşmış parçalarının sergilendiği müze Bergama Müzesi. Özellikle Bergama ve Milet`ten getirilmiş olan eserlerin hangi yollarla Almanya`ya getirildiği konusunda ciddi tartışmalar var. Biz biliyoruz ki Osmanlının son dönemleri yağma dönemiydi. Taş parçası diye değerli tarihlerin parça parça nakledilmesi içler acısı. Cehaletin insanlığı ne kadar gerilettiğinin, yok ettiğinin somut bir kanıtı resmen.
 
Türkiye; müzedeki eserlerin çoğunun gün yüzüne çıktığı coğrafyanın Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına denk gelmesi gerekçesiyle eserlerin iadesi talebiyle Almanya`ya başvurmuştur. Ancak bu güne kadar bir dönüş alınmamıştır. Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer; Bergama`da yaptığı bir konuşmasında Bergama Zeus Tapınağı`nın iadesi konusunda sürece başladıklarını ifade etti.
 
Daha önce de yurtdışına yasal olmayan yollarla çıkarılan tarihi eserlerimiz; diyalog yolu kullanılarak geri getirildi. Çok yoğun hukuksal çaba içeren bu iade süreçleri uzun zamana yayılıyor.
 
Ancak şu bariz ki; ne zaman bir toplum uyumaya başlasa, tek tek tüm varlıkları sömürülüyor. Uyuyanların yegane kaderi sömürülmek. Bilimden, aydınlanmadan, bilgiden uzaklaşan ve uyumaya başlayan uyuyan güzellerin tüm kaynakları tek tek yok oluyor. 9 €`ya girmiş olduğum Müzeler Adası`nda gördüm ki uyuyan milletlerin, yüzünü karanlığa dönen milletlerin tüm eserleri orada tam karşımda. İran`dan, Ürdün`den,tüm Mezopotamya coğrafyasından, Türkiye coğrafyasından kaçırılan tüm eserler. Ve eserler kaçırılırken var olan hasta adam Osmanlı. Ne zaman bilginin,bilimin yerini dogma ve salt din almaya başladı coğrafyamız karanlığa büründü. Bu coğrafyalara barışın,aydınlığın,bilimin,ışığın gelmesi için Uyuyan Güzelleri uyandırmak şart! Bu da daha çok öğrenmek, daha çok okumak, daha çok farkındalık yaratmakla mümkün. Büyük küçük fark etmez; farkındalık, farkındalıktır. Tarihi gerçekleriyle ve yaşandığı dönemle anlamak adına farkındalık yaratmak! Atatürk bir Toplantı esnasında Türk Tarih Kurumu üyelerine söylenmiştir: Ben fani bir insanım, bir gün öleceğim, büyüklüğüne ve üstün kabiliyetlerine inandığım Türk Milleti`nin gerçek tarihinin yazılmasını sağlığımda görmek istiyorum. Onun için bu toplantılarda kendimden geçiyor, her şeyi unutuyor, sizi yoruyorum. Beni affedin. 1933 (Uluğ İğdemir, Atatürk ve tarih, Açılış 1962-1963, M.T.T.B., S. 24)