havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Uyan da, balığa gidelim... AKP Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Kutlu’ya açık cevap

2308
Ülkemiz “dün dündür, bugün bugündür” kültürü ile şekillenmiş siyasi meftaların yoğun olduğu bir ülkedir. Siz de bu süreçte yeni bir örnek olarak adımınızı attınız. Temenni ederiz ki sonunuz diğerlerine benzemez.
 
Hamit Palabıyık kendisi gibi düşünmeyen Çanakkaleliler için hakaretler yağdırırken belirttiğiniz gibi Habertürk gazetesine verdiğiniz demeçte” Böyle bir üslup ve söylem Çanakkale`de yaşayan birisine yakışmaz. Hocamız da bunları söylediyse sürçü lisan etmiş. Yanlış buluyoruz." ifadelerine yer verdiniz.
Şimdi de çıkıp 10 gün sonra hocamızın arkasındayız diyebiliyorsunuz.
 
Şimdi size soruyoruz?
Palabıyık sizin tasvip etmediğiniz bu sözleri söylememiş midir?
Bu sözler uydurulmuş sözler midir?
 
Yoksa kamuoyunun tepkisi sonrasında çark etme senaryosuna bir destek de siz mi veriyorsunuz?
Bunu anlamak için size yazdığımız haberi bir kez daha hatırlatmak isteriz. Çünkü destek olmak için, yalan ve iftirayı kendisine rol model olarak almış çark etmeyi her daim yöntem haline getirmiş bu kişilerin ağzından gazetemize saldırılarda bulunmaktasınız.
 
Adım adım gidelim…
 
Yazımızın başlığı “Yaftalamanın ve ötekileştirmenin böylesi görülmedi...”
Yazımızın haber girişi sonrasındaki temel anlayışını dile getiren ifadeler şunlardı;
Bir nefret söylemi etkisi ile, kendisi gibi düşünmeyenleri yaftalayan ve ötekileştiren tespitleri ile Çanakkalelileri küçümseyen onları tembel, gelişmenin karşısında, sabahlara kadar içki içen, işlerini savsaklayan, aylak aylak dolaşan, gazetelerde barlarda, sokaklarda gürültü çıkaran kişiler olarak gösterdiği gibi aynı zamanda birde kent insanını bölen tespitleri ile son derece tehlikeli bir kışkırtma kültürünün adımlarını attı”.
 
Burada dikkat etmeniz gerekli olan bir kavram vardır” kendisi gibi düşünmeyenler”
 
Peki Palabıyık bu insanlar için ne demiştir;
“Direnç sadece emekli ve yaşlı kişilerle sınırlı kalsa iyi.
Bir de rölantide çalışmayı hayat şekli olarak seçmiş, hatta bu yaşam şeklini felsefesi haline getirmiş kişiler var.
Yaşları genç de olsa onlara göre Çanakkale demek sakinlik demek, doğallık demek, akşamları geç vakitlere kadar kafayı çekmek demek, dans etmek demek, denizde yüzmek, dağda yürüyüşler demek. Hatta aylak aylak dolaşmak demek.
Dolayısıyla bu kişiler Çanakkale’yi hareketlendirecek her şeye karşılar.
Gazetelerde, barlarda, sokaklarda asıl gürültüyü çıkaranlar da bunlar zaten. Kırık dökük de olsa ‘eski Çanakkale’yi savunuyorlar.
Bu kişiler için Çanakkale’de kanalizasyon arıtması olmasa da olur, sokaklar lağım kokabilir.
Çöpleri toplanmayınca da fazla gürültü yapmaz bu kişiler.
Depreme dayanıksız evlerde oturan, daracık ve kirli sokaklardan geçen bu kişilerin arabalarının lüks, kıyafetlerinin ise her daim baloluk olduğunu görürsünüz.
Eski rantlar tehlikeye düşünce panik de başladı.
Bu direniş öyle bir boyuta ulaştı ki ‘istemezükçüler’ işi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne karşı çıkmaya, Üniversite Uygulama Radyosu’nu kapattırma kampanyalarına, Yat Limanı’na karşı çıkmaya kadar götürdüler.”
 
Okuduğunuzu gayet iyi kavradığınızı düşünerek şimdi size soruyorum.
Palabıyık kendisi gibi düşünmeyenler için neler demiştir; özetle ;geç saatlere kadar kafayı çeken aylak aylak dolaşan balo kıyafetliler, çocuk yapma sorunu olanlar, çöpler ile yaşayanlar, lağım kokusuna itirazı olmayanlar”
 
Siz AKP İl Başkanı olarak AKP dışındaki vatandaşlarımızı, Çanakkalelileri bu şekilde yaftalar mısınız?
Yaftalarsanız diyecek hiçbir sözümüz yoktur. O zaman size Palabıyık ile geliştireceğiniz işbirliği hayırlı olsun. İyi destekler.
 
Çanakkaleliler şunu biliyorlar; Palabıyık’ın hakaretler yağdırdığı Çanakkaleliler sadece bir kesim değil, Çanakkale’de yaşamaktan mutlu olan, onun nimetlerinden faydalanan çok geniş bir kentli kesimidir.
Palabıyık’ın anlatımıyla sadece yaşlı ve emekli kişiler de değil.
 
Palabıyık’ın özellik ile Çanakkale’deki yaşlılar ve emekliler için bir özür borcu olduğunu bir kez daha hatırlatırım. Bu yaftalama tamamen Çanakkale’yi dönüştürmeye soyunmuş bir siyasal girişimin ifadesidir. Siz de şimdi zincirin bir parçası oldunuz. Artık unutmayın ki Palabıyık’ın yaftaladığı bu insanlar size karşı da tepkili olacaklardır.
 
Bu saldırı özünde Çanakkale yerel yönetiminin CHP’den alınması girişiminin ilk adımlarıdır.
Bu kadar net olan bir saldırıya vermiş olduğunuz destek ile; planın parçası olduğunuzu bu şekilde kamuoyuna deklere etmiş oldunuz.
 
Partinizin “Biz birlikte Türkiye’yiz.” sloganı artık Çanakkale’de daha çok tartışılır hale gelecektir, Palabıyık’a verdiğiniz destek ile…
 
İşin bir yönü daha var, sizin de açıklamalarınızda yer aldığı gibi hangi noktada bir gelişim için hareket edilmiştir ki ;”değişime karşı direnenler” olarak dilinize doladığınız Çanakkaleliler karşı durmuşlardır.
Bahsettiğiniz Kazdağları’nda altın üretimi ise,Yat limanı projesinin yeri konusundaki gelişmeler ise buna sonuna kadar karşı olacağız. Yaşamın , çevrenin, halkın karşısında olan her türlü girişime de karşı olacağız. Bu da en demokratik hakkımızdır.