Diyelim ki uzun bir yolculuk yapıyorsunuz ve acıktığınız için bir lokantaya gideceksiniz. Fazla seçenek yok, sadece iki yer var.
Birisinde iki yıldız ve 500 yorum varken, diğerinde iki yıldız ve sadece 25 yorum var. Hangisinin iyi olması daha muhtemel? Şimdiden söyleyelim: Muhtemelen yanlış seçim yaptınız. Yeni bir araştırmaya göre çoğu insan böyle yapıyor.
Indiana Üniversitesi ve California Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacılar, insanların internetteki yorumlardan nasıl faydalandığını incelemek için ilk önce bunlardan en iyi şekilde nasıl faydalanılacağını ortaya çıkarmışlar. Bir istatistik modeli kullanarak, Amazon sitesinde yer alan milyonlarca ürün yorumunda belli kalıpları bulmuşlar. Yorum sayısı ile ortalama puanlama arasında hiçbir ilişki bulunmadığını keşfetmişler; yani 5.000 yorum yapılan ürünün iki yıldızlı olması, beş yıldızlı olması kadar muhtemelmiş. Aynı şekilde, beş yıldızlı bir ürüne de 5.000 yorum yapılması, 5 yorum yapılması kadar muhtemel çıkmış.
Araştırmacılar daha sonra 132 kişiye görev verip, gerçek bir internet mağazasındaymış gibi sunulan bir çift telefon kılıfına bakmalarını istemişler. Ortalama kullanıcı puanına ve toplam yorum sayısına bakan deneklere, hangi kılıfları seçecekleri sorulmuş. Denekler genel olarak, daha çok yorum yapılan ürünü seçmişler. Peki bunun nesi yanlış? Yorum miktarı, bir ürünün ne kadar iyi olduğunu göstermiyor; sadece ortalama değerlendirmenin ne kadar isabetli olduğunu belirtiyor. İstatistiksel bakımdan; 5.000 yorumlu ve iki yıldızlı bir ürünün iki yıldız kalitesinde olması, beş yorumlu ve iki yıldızlı bir ürüne göre daha muhtemel. Yani düşük puanlı iki ürünle karşılaşıldığı zaman, yorum sayısı düşük olanı seçmelisiniz çünkü o puanlamanın hatalı olma ihtimali daha yüksek; kesin bir şey değil ama, ihtimaller onun lehinde.
Buradaki sorun, insanların bir ürünü (veya bir lokantayı ya da oteli) popülerliğine göre yargılıyor olması; değerlendirmesine göre değil. Fakat popüler olan bir sürü şey kötü olabilir (sigara içmek, uyku eksikliği, bazı şarkılar). Büyüklerin söylediği gibi; herkes pencereden atlasa, siz de mi atlayacaksınız? Sosyal ıspat adı verilen bir kavram sebebiyle, sürüyle birlikte hareket etmeye eğilim gösteriyoruz. Eğer bütün arkadaşlarımızı A model bir araba kullanırken görürsek, A model araba almadığımız zaman bir şeyleri kaçırmış gibi hissediyoruz.
Araştırmacılara göre bu çalışma, hepimizin öğrenecek çok şeyi olduğunu söylüyor. Stanford Üniversitesi’nde çalışan baş yazar Derek Powell şöyle aktarıyor: “Tüketiciler, iyi seçimler yapmak amacıyla diğer insanların deneyimlerinden faydalanmaya çalışıyorlar ve satıcıların da, tüketicileri memnun kalacakları ürünlere yöneltme dürtüsü var. Elde ettiğimiz veriler; satıcıların, değerlendirmelerin sunulma şeklini yeniden düşünmesi gerekebileceğini ve müşterilerin bir şey seçerken, değerlendirmeleri nasıl kullanacakları konusunda kendilerini daha fazla eğitmeleri gerebileceğini gösteriyor.”
Kaynak:
1) Ozan Zaloğlu (popsci.com.tr)
2) Ashley Hamer
