Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Umutlu olmak için çok nedenimiz var…

1037
29 Ocak Perşembe günü, güne bir farklı başladım.
Metal işçileri daha iyi iş ve yaşam koşuları için greve başlamışlardı.
Hayat televizyonunun özel yayınından greve çıkan işçilerin mücadele isteklerini dayanışmasını, azimlerini izleyince işçi sınıfının devrimci gücünü bir kez daha hissetim.
Sloganları hala kulaklarımda çınlıyor; “İsyan grev direniş”, “İş ekmek özgürlük”
Bir yaşam mücadelesiydi verilen, sermayenin vahşi sömürüsüne karşı direniş çağrısıydı atılan slogan
Tüylerim diken diken oldu; coşku ile karışık bir heyecan fırtınası yaşadım, işçi sınıfı alanlardaydı.
Kararlıydı işçiler “Gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganları eşiğinde halaya durmuşlardı,
“Direne direne kazanacağız” diye haykırıyorlardı.
Grev çadırları bir bir kurulmaya başladı, emek dostları dört bir yandan dayanışma için işyerlerine koşuyorlardı.
Bir heyecan vardı, işçiler çocuklarının geleceği için, insanca bir yaşam için sürdürdükleri grev sonrasında başarılı olacaklarına inanmışlardı, umutluydular, sınıfın dayanışması ile yeni mücadelelere doğru yelken açmışlardı ; “Bu daha başlangıç  mücadeleye devam” şeklinde belirledikleri hedefler ile yola koyulmuşlardı.
Hayat Tv’den bunları izlerken diğer taraftan Dondurma köyünden gelen haberlerle gururlandım.
Doğasına, köylerine, yaşamsal değerlerine sahip çıkan köylüler ve onlara destek olan yaşam savunucuları kararlı bir şekilde altıncı şirketin yok edici faaliyetlerine karşı tepkilerini ortaya koymuşlardı.
Onlar da kararlıydılar, inanmışlardı, sularını, topraklarını, köylerini, doğayı sömürerek geleceklerini yok etmek isteyen sermayeye karşı en küçüğünden yaşlı teyze ve amcalara kadar bölge köylüleri ayağa kalkmıştı bir kez.
Güne bu şekilde başlamak iyi geldi bana…
Bir şeyler değişiyordu, sermayenin saldırıları püskürtmek adına olumlu gelişmelerdi yaşanılanlar.
Hemen önümüzde eğitimin dini kurallara göre biçimlendirilmesine, ‘tek din tek mezhep’ dayatmasına ve asimilasyona karşı laik-demokratik bir yaşam için birlikte mücadele talepleriyle demokrasi güçleri 8 Şubat da İstanbul’da düzenleyecekleri mitingde bir araya gelecekler.
Yine 13 Şubat’ta eğitim emekçileri laik bilimsel anadilinde eğitim ve demokratik bir yaşam iş bırakacak, demokratik güçler bu eyleme destek olacak etkinlikler organize edecekler.
Kapitalist sistemin mağdurları arasında,  kendilerine dayatılan şartlara karşı şimdi bir başkaldırı, karşı koyma tavrı daha bir görünür olmaya başladı.
Hele Yunanistan’da SYRIZA bünyesinde bir araya gelen muhalif güçlerin seçim zaferinin yankılarıyla birlikte  ‘bizde başarabiliriz’ umudu şimdi daha etkili olarak kendisini hissettirmeye başladı.
Birleşerek, mücadele ederek yeni bir yaşam için yeni bir başlangıç yapılabileceği noktasında büyüyen umutlar dikkatleri 2015 seçimlerine yöneltmişti.
2015 seçimlerinde HDK/HDP, Birleşik Haziran Hareketi  (BHH),sendikalar, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri ve sistemin mağdur ettiği en geniş kesimlerin bir araya gelerek yaratacakları ittifak ile umutlarımızın gerçekleşeceği süreçleri birlikte başarmak adına kayda değer kazanımlar yaratılabilir.
Bir yerden başlamak için tam zamanıdır, demokrasi ve emek güçleri bu fırsatı kaçırmamalıdırlar.
Kaprislerin, naz etmenin, sen nerdeydin, ben nerdeydim tartışmalarının zamanı değil, şimdi birleşme, dayanışma, gericilik ve faşizmi geriletme zamanı…