Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

ÜLKESİNİN TARİHİNİ BİLMEYENLERE...

2622

Değerli okurlarım Ankara`da Kimya Mühendisliğinden sınıf arkadaşım olan Saime`den 50 yıl sonra bir ileti aldım. İletisinde, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kürsüsü kurucusu Prof. Dr. Zeki Palalı`nın bir yazısından söz etmiş.

Saime gönderdiği yazının altına dip notunu şöyle yazmış: (Bu yazıyı her okuyan arkadaşımın, yazıyı paylaşmasını rica ediyorum. Yazı paylaşılsın ki, ülkesinin tarihini bilmeyen küfürbazlar Vatanımızın gerçek tarihini ve Mustafa Kemal ATATÜRK`Ü öğrenmiş olsunlar.)

***

*Ben de Saime`nin çok haklı isteğini yerine getirerek Profesör Palalı`nın yazısını paylaşıyorum.

"Ayasofya, İstanbul`un silahlandırılması ve Hitler`den korunması için müze haline getirildi. Bu olay o dönemin siyasi bir manevra idi; Lozan anlaşması ile İstanbul silahsız bölge ilan edilmişti ve İstanbul`da tek bir Türk askeri bulundurulamıyordu.

Türk silahlı gücü İstanbul`da olmadığı için İstanbul tam olarak Türklerin hakimiyetinde değildi. Bu durum çok tehlikeliydi. Atatürk yeni bir hamle için zamanını bekledi ve nihayet 2. Dünya Savaşı başlamadan önce Hitler`in ve Mussolini`nin İstanbul`u geçerek Rusya`ya saldırması öngörüsünü Atatürk sezmişti.

(O dehanın şu öngörüsüne bakın ki 2.Dünya Savaşında gerçekten de Hitler Rusya`ya saldırmıştı.)

Ve Atatürk hamlesini yaptı işte şimdi tam zamanı idi. Yıl 1934 idi.

Tamam, Lozan Antlaşması ile İstanbul Türklere ait oldu ama Antlaşmaya göre Türk Ordusunun İstanbul`da bulunması yasaklanmıştı. İşte bu konu Atatürk`ün canını sıkıyordu. İstanbul Türk toprağıydı, Türk Ordusunun oraya girmesi yasaktı ve İstanbul korumasız bir halde idi. Atatürk İstanbul`a Türk Ordusunun girip tam egemenlik sağlamak için bir antlaşma yapmak istiyordu ki Almanya`nın Hitler tahdidini çok büyük bir fırsat görerek hamlesini başlattı. Bu anlaşma ile Lozan Antlaşmasına ilave madde olacaktı.

Bu Antlaşmanın adı MONTRÖ Antlaşmasıdır.

Hitler tehdidinin 8 yıl önceden farkında olan Atatürk İstanbul`un stratejik önemini Rusya`ya bildirdi ve Ruslar Hitler`in gelecekteki tehdidine önlem almak için Atatürk`e tam destek verdi. Ayni zamanda Hitler tehdidinden korkan Avrupa ülkelerinin de ikna edilmesi gerekiyordu.

Avrupa devletlerini de bu Antlaşmaya çekmek için Ortodoks dinine mensup olan ülkeleri yemlemek gerekiyordu. Çünkü Ayasofya Fatih Sultan Mehmet`in fethinden önce bir Ortodoks kilisesi idi. Ve Atatürk büyük oyununu oynadı; Ayasofya`yı müze haline getirterek Ortodoks cemaatinin de sempatisini kazanıp tam desteğini aldı ve Montrö Antlaşmasını gerçekleştirerek büyük bir başarı sağladı. İşte o gün İstanbul Türk askerleri ile doldu.

Montrö Antlaşması ile Türkiye`ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı verilmiştir. İstanbul tam olarak Türklerin eline geçmiştir. Yani Ayasofya`nın müzeye döndürülmesinin kritik sebebi İstanbul`un silahlanması için Ortodokslara karşı kurulmuş olan ince bir siyasi oyundur. Bu fetihtir, bu bir zaferdir. Bu aklın gücüdür.

Montrö Antlaşması Atatürk`ün en büyük başarılarından sadece biridir. Atatürk İstanbul`u fetheden ikinci Fatih`tir.

İşte İstanbul fethi böyle yapılır.

Hariçten gazel okuyarak İstanbul fatihi olunmaz."

*

* "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" Kutlu Olsun... T.Ç.