TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM...
1.sınıfa giderken en çok ilgimi çeken şey sabahları okulun bahçesinde harika bir şey okunmasıydı. Neydi bu güzel sözler, ne güzel içinde ATATÜRK `ün ismi de geçiyor derdim. Dediler ki bu ``ANDIMIZ``. Öğrendim ki biz de ezberlersek bizi de çıkartırlarmış okuldaki herkesin önüne ve biz de okurmuşuz. Herkesi bir telaş sardı, her gün ``ben! ben! ben!`` diye parmak kaldıran ilkokul öğrencileri. ANDIMIZI okumak bambaşka bir rüyaydı bizim için. Okulun önünde okumak için ezberledik, çalıştık, çabaladık. 1.sınıfın en büyük ödülüydü bu. Hele o sabah seni seçtiyse öğretmenin dediyse sana: ``Bu gün sen oku hadi!``.İşte dünyanın en mutlu çocuğu sen olurdun.
Geçtiğimiz hafta yine şok etkisi yaratan bir haberle sarsıldık. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi`nin ANDIMIZI kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozdu. Bu kararın ardından artık okullarda ``ANDIMIZ`` OKUNMAYACAK. Pek çok siyasi lider açıklamalarda bulundu, Türk Eğitim-Sen hukuki sürece devam edeceklerini bunun böyle sonuçlanmayacağını, sonuna kadar gideceklerini belirtti. Peki ne oluyor ülkemize? Değerlerimizi nasıl yavaş yavaş kaybediyoruz? Yıllardır var olan özümüze işlemiş değerlerimiz kimi rahatsız ediyor?
Farkındaysanız bu sadece ``ANDIMIZ`` ile sınırlı kalmadı. Cadde, sokak, meydan, köprü isimleri değiştirildi. Atatürk resimleri bazı yerlerden fark ettirilmeden kaldırıldı, büstler yıkıldı ya da yıktırıldı. Bu yaşadıklarımızı yaşarken değil de üzerinden beş on sene geçtikten sonra ancak hissedebiliyoruz. Her yeni gelen siyaset kendi tarihini kendine göre yazıyor. Bir millete geçmişi, tarihi yavaş yavaş unutturulmaya çalışılıyor. Unutulsun diye çakma olaylar kurgulanıp medyaya servis ediliyor.
Lise tarih derslerinden aldığım en önemli şey şuydu: ``Tarih bilincini kaybeden bir toplum yok olmaya mahkumdur!!!`` Tarih bilmeden, geçmişi şimdiyi kıyaslamadan geleceğe sağlam basamazsınız. Gelmiş geçmiş insanlık için fark yaratan büyük liderleri incelerseniz derin tarih bilgisine sahip olduklarını göreceksiniz. Ve şu an oluşturulmaya çalışılan insan modeli kıyas yapmadan, sorgusuz sualsiz her şeye başını eğen kul modeli!!!!
Tarih, kültür, dil yozlaşmaya devam ediyor... İstanbul`da Arapça tabelalardan geçilmeyen Fatih semti; şeyhi ,hacısı, hocası dini kıyafetleriyle İstanbul`un her yerinde cirit atıyor sözde bu ÖZGÜRLÜK
Atatürk`ün armağan ettiği tüm yenilikler tek tek yok edilmeye çalışılıyor. Nedir bu Atatürk düşmanlığı, nedir Cumhuriyetle bu kadar uğraşma!!! Bu bir din sevdası ya da dava falan değil bu düpedüz cahilliğin ta kendisi. ``OKU!`` diye gelen bir dinin mensupları bu kadar mı aydınlığa düşman olur? Kula kul olmak mı kurtaracak insanlığı hiç sanmıyorum. Mustafa Kemal ATATÜRK ve ülkemize nefes aldıran devrimleri insanı insana köle eden zihniyeti yıkıp, insanı kainata hizmet eder seviyeye getirmiştir.
Tarih bilinci unutturulan bir toplum çağdaş medeniyetler seviyesinde nasıl üretken olabilir? OLAMAZ!
Milli ekonomi, milli kalkınma hiçbiri tarih bilincinin yokluğunda devamlılık sağlayamaz.
``Tarih bilinci olmayan bir toplumun geleceğe dair vizyonu da olamaz. Atatürk, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmek için milli tarih bilincinin oluşmasına büyük önem vermiştir.``1
Bugün şu bir gerçek ki devletin politikaları tarih bilinci oluşturmaya elverişli değildir. Aile veya bireyin çabalarıyla bu mümkün hale gelebilmektedir. Ders kitapları her geçen gün daha da boş hale getirilmektedir. Tavsiyem şudur ki okula gittim öğrendim, çocuğum da öğreniyordur demek yerine sürekli öğreniyorum öğrenmeye devam edeceğim diye yaşayın hayatı. Bu yazımda TÜM ÖÐRETMENLERİME TEŞEKKÜR EDERİM. Bu yazım sizin için. TEŞEKKÜR EDİYORUM....
_____________________
(1) İbrahim Koyuncu