Ali Çiftçi -Eski Futbolcu ve Klasman Hakemi
Son yıllardaki başarısızlıklar, futbolumuzun dibe çakıldığını gösteriyor. Milli Takım ve kulüpler bazında geçen yıllardaki Beşiktaş`ın başarısı dışında, elle tutulur bir tarafı kalmadı. Futbolumuzun mihenk taşları olan üç büyüklerin durumu içler acısı. Oysa, kulüplerin gelirleri önceki yıllara göre kat kat arttı. Hal böyle olduğu halde bu başarısızlık neden? Bu başarısızlığın birkaç nedeni var. Birincisi, yabancı çılgınlığı. Federasyon’un yabancı sayısını serbest bırakması külliyen yanlış. Lakin, Federasyon serbest bıraktı diye, yoldan geçen yabancıya da forma verilmez ki! Serbest bırakıldı diye bütün oyuncular yabancı olması mı gerekir! En azından bir süzgeçten geçirilmesi, belli kıstasların aranması gerekmez mi? Bölgesel Amatör Liglerde olan takımların bile çoğunda yabancı var. Yazıktır, Günahtır. Yerli oyuncuları bu kadar dışlamayalım. Yabancılara bu kadar sarılmak bize zarar getirir. Kendi oyuncularımızın öz güvenini sarsıyoruz. İkincisi, Kulüp Yöneticileri . Birkaç kulübün dışında iyi yönetilen kulüp yok. Yöneticiler, yönetime geldikleri gibi başarıyı hemen yakalamak için bütçeyi aşan yatırımlar ve transferler yapıyorlar. Sonunda ne oluyor, tüm takımlar iflasın eşiğine geliyor. FİFA bu duruma ayar çekmese bu laçkalık devam edecekti. İnanılır gibi değil, tüm kulüplerin devlete milyonlarca sigorta ve vergi borcu bulunuyor. Devlette bunları zaman zaman affediyor. Sanki futbol kulüplerinin dokunulmazlığı var. O kulüpler adı üstünde p ro fes yo nel ! Bunlar ticari bir şirket sayılır. Yöneticilerde kulübü borçlandırıyorlar. İşler kötü gidince basıyorlar istifayı gidiyorlar. Kulüplerde borç dağlarının altında eziliyor. Ayrıca Takımlarını bu hale getiren yöneticilerden kimse hesap soramıyor. Üçüncüsü de gördüğüm kadarıyla bazı kulüplerde otorite boşluğu var. Yönetici, Teknik adam ve futbolcu üçgeninde sıkıntılar var. Her grup görev ve sorumluluklarını aşmamalı, saygıda ve tavizde aşırıya kaçmamalıdır. Beşiktaş`ın son Çaykur Rize maçında, Siyah Beyazlıların kazandığı penaltıyı, Quaresma kullandı ve kaçırdı. Yorumcu, Quaresma`nın bundan önce beş penaltı attığını ve bunlardan ikisini kaçırdığını söyledi. Buna göre, Quaresma`nın penaltı istatistiği yüzde kırk oluyor. Öbür taraftan Quaresma`nın takım arkadaşı Vagnel love, on penaltının onunu da gole çevirmiş. Vagnel Love`nin penaltı istatistiği ne oluyor. Yüzde yüz! Maç o anda 2-1 ve Beşiktaş golü atsa, maçı bitirme şansı çok yüksek olacak, ama ne oluyor? Quaresma golü kaçırıyor. Hem rakibini umutlandırıyor, hem de penaltı istatistiğini yüzde elliye getiriyor. Böyle bir saçmalık neden yaşanır. Bunu iki nedeni olabilir, birincisi Quaresma meram anlamıyor olabilir ki, bu otorite boşluğudur. İkincisi duygusallıktır, Quaresma`nın psikolojisini düzeltmek için, Şenol Güneş tarafından müsaade edilmiştir. İkisi de futbol oyununun kaldıramayacağı durumlardır.