TSO’daki kilit soru; Kaç oldu?
“3-5-7-11-15-20-25”
“Kaç oldu?”
“29. “
“Kaç oldu?”
“30.”
“Kaç oldu?”
“31.”
“Kaç kaldı?”
“İki kişi”
“Kaç oldu?”
32.
“Tamam, bir kişi daha geliyor. toplantıya başlayabiliriz!”
İşte bu konuşmalarla başladı Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısı.
Kentin sanayisi yok ama ticaret erbabı var. Onların toplantısı vardı TSO’nun yeni binasında!
10 dakika içinde Şakir Oktay gelmeyeydi toplantı yapılamayacaktı.
Bazı toplantılarda konuşur da “İyi ki varsın” denilir ya çevresinden Oktay’a. Aynı böyle bir şeydi işte. Şakir Oktay olmasa o toplantı yapılamayacaktı!
Bu sayışmalar devam ederken, en sonunda; “tamam, toplantıya başlayabiliriz” sözünü duyduktan sonra düşündüm.
“Ya koskoca bina yaptınız. Bilmem kaç para harcandı, bir toplantı yapabilmek için 33 kişiyi denkleştiremediniz.”
Meğer ben sesli düşünmüşüm!
Yanı başımda bir ses; “Ya şimdi oraya nasıl bağladın konuyu. Ne alakası var? Gelmediler ne yapalım?”
Dedim ki; “Çok alakası var. Buraya bir hizmet binası yapıyorsun. Oda hizmetlerinin daha kaliteli olması, kurumsallaşma vs vs vs. Ya sonra? Sonra toplantıya katılacak meclis üyesi sayısını para denkleştirir gibi denklemeye çalışıyorsun. Olacak iş mi bu? Daha elinde telefonla birilerini çağıranlar vardı, onu saymıyorum bile”
Ben de sordum; “Neden yapıldı bu bina?” (tabi ki bunu sorarken amacım bu bina kötü olmuş felan demek değil)
- “Nesi var? Canavar gibi bina. Her işe yarıyor” dedi.
“Her işe yarıyor ama bi Ticaret ve Sanayi Odası’nın işine yaramıyor!”
dedim ve toplantıya geçtik.
****
Dağda dolaşırken dikkat!
Maden sahasına girdikleri gerekçesi ile üç Karaköylü gence haklarında 7 bin 500 dolarlık dava açıldı. Neymiş?
Maden sahasına girmişler
Neymiş?
Çalışmaları durdurarak şirketi maddi zararı sokmuşlar
Neymiş?
Artık her isteyen, canı her istediğinde dağda dolaşamazmış?
Neymiş?
Bu dağların sahibi artık madencilermiş. Biz de köylüler de bunu öğreniyoruz.
Bu kadar saçma, bu kadar basit, bu kadar acımasız ve bu kadar vurdumduymaz olunabilirdi, madenciler onu da başardı!
Memleketin altını üstüne getirdikleri yetmiyormuş gibi bir de vatandaşı, kendi doğup büyüdüğü köyde yasaklıyorlar.
Madenciler AKP iktidarından aldıkları güçle, artık “dağın efendisi” olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Ama geçici bir süre merak etmeyin, işleri bitince gidecekler. Ondan sonra rahat rahat gezeriz o dağlarda! Tabi dağı yerinde bulursak…
****
Rektör hoca kayıplarda!
Gerek ulusal kanallarda, gerekse yerelde yandaşı olan gazetelere televizyonlara demeç veren, her konuda çıkıp konuşan Rektör Hoca, üniversitesinde öğrenciler birbirine giriyor ortada yok!
En özgürlükçü üniversite burası!
Ama özgürlük sadece nedense belli görüşlere göre
En demokrat üniversite burası!
Ama her isteyen her şeyi söyleyemez
En akılcı üniversite burası!
Ama sadece “Ortak akıl”cılara
Bu üniversitede fikir özgürlüğü var!
Ama bu her fikri kapsamıyor!
Evet, burada bir üniversite var
Ama rektörü ortada yok
Evet, burada fikirlerini söylemek isteyen öğrenciler var
Ama izin yok
Üniversitemizin kapıları herkese açık
Ama öğrencilere kapalı
Ve daha neler neler...