Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Troia Festivali 50 yaşında

1871
Trova’dan Troia’ya 50 yıllık bir yolculuk; dile kolay tam yarım asır.
Sadece Trova, Troia olarak dönüşmedi ,bir bütün olarak kent kültürü açısından önemli değişimler yaşadık ve değerlerimiz gelişti.
İşte bu değişim sonunda bugün haklı olarak; “şansımı seviyorum çünkü Çanakkale ‘de yaşıyorum” diyebiliyoruz.
Savaşlar kenti Çanakkale’den yarattığımız barış kültürü hepimiz için bir övünç kaynağı.
İşte bunun için 50. yılında; Çanakkaleliler, Homeros Bilim Sanat Kültür Ödülünü kendileri için kaldıracaklar.
Savaş’ın tüm korkunçluğunu hemen yanı başımızda yaşadığımız şu günlerde, barışın değerini daha iyi anlayabiliyoruz.
Hele 30 yıldır ülkemizde var olan şiddet  politikalarının, çözüme doğru evrilmesinin , bu konuda atılan adımların getirdiği çatışmasızlık halinin  ne kadar olumlu bir gelişme olduğunu şimdi çok daha iyi kavrayabiliyoruz.
İşte böylesi önemli bir değeri bir kent olarak içselleştirmek ve bu konuda çaba göstermek son derece önemli.
Troia Festivali de bu değerin gelişmesi için katkılar sunarak 50 yılını tamamladı.
Bu yıl festival tanıtım broşüründe anlamlı bir  kurguya yer verilmiş;broşürde yer alan  50 yıl öncesinin Trova Festival programı, festivalimizin başlangıç vizyonu açısından da ne kadar anlamlı ve değerli olduğunu ortaya koyuyor.
Trova  Festivali 50 yıl önce anlamlı bir başlangıç yapmış, temelleri sağlam bir festival olarak önemli mesafeler kat ederek bugünlere gelmiş.
Emeği geçen herkesi  gerçekten kutlamak gerekiyor, şimdi aramızda olmayanları da saygıyla anıyoruz.
50 Yıl öncesinin programı incelediğinde; ilimizi tanıma, bununla birlikte dostluk bağlarının gelişmesi temelinde ilçe gezileri programlarının aynı zamanda birlikte eğlenme konsepti ile kurgulandığı görülecektir.
Dayanışma kültürünün getirdiği ihtiyaçlar ile yola çıkan festivalimiz bugün  sanat kültür gibi evrensel değerlerin paylaşımı ile çıtasını yükseltti
Günümüzde birçok il ve ilçede festivaller yapılmaktadır.
Bu festivallerin belirli bir kimlik kazanması ve belirlenen konseptle organizasyonları yapılan festivaller henüz oldukça yeni.
Troia Festivali bu yönü ile de örnek olacak bir festival konumunda.
Bir dönem panayır havasında sürdürülen Troia Festivali, sonrasında kültür ve sanat  paylaşımının adımlarının atıldığı bir organizasyona dönüşerek ,bugünlere geldi.
Her yıl üzerine bir şeyler koydu, gelişme trendi hep ileriye doğru oldu.
Bu süreçte ağırlıklı olarak yerel yönetimin   inisiyatif ve sorumluk aldığı organizasyonlara tanıklık ettik.
Bundan sonraki yıllar açısından model itibarıyla daha sivil katılımların ve organizasyonların geliştirileceği  bir yapılanmaya ihtiyacı var  festivalimizin.
Birlikte üretme, dayanışma, kent dinamiklerinin bir arada hareket kabiliyetlerinin geliştirilmesine hizmet edecek kurgular hayata geçirilmeli.
Aynı zamanda böylesi süreçlerde, organizasyonların yaşayan ruhunu korumak için yeniden soluk vermek gerektiğini de unutmamak lazım.
Aksi durumda 50 yılını tamamlamış bir süreç yıllar geçtikçe yaşlanır ve dinamizmini yitirir.
Bundan sonraki yıllar için yeni bir şeyler yapma zamanı geldiğini düşünüyorum.
Şimdiden bu konu masaya yatırılmalı, tartışılmalı, yeni katkılar yaratılmalıdır.
Bu arada  şunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Yanlış hatırlamıyorsam 4 yıl önceydi
Bir siyasal parti il başkanı Troia Festivali için harcanan bütçenin gereksiz olduğunu dile getirmişti.
Troia Festivali 50. yılını tamamlarken, aynı zamanda böylesi  sığ yaklaşımlara karşı da  mücadele etti.
Bu eleştiride bulunan siyasi anlayışın,   iş oy avcılığına geldiğinde çevresine nasıl paralar saçtığını, buzdolaplarından gıda paketlerine kadar nasıl bir  rüşvet çarkı yarattığını hepimiz biliyoruz.
Troia Festival’i 50 yıl sonrasında geldiği nokta itibarıyla, Çanakkale için önemli  kazanımdır.
50. yılında da zengin bir program ile Çanakkaleliler ile buluşması kendisine verilen değerin göstergesidir.
Tekrar barış kültürümüz olsun diyelim.
Barış için, özgürlükler için umutlarımızı diri tutalım.