sermet@canakkaleolay.com
Cumhuriyet Meydanındaki tarihi topun kaldırılması doğru bir karardır. Nereye konulması gerektiği konusu ayrı bir tartışma konusu olarak ele alınmalı, öncelik ile Cumhuriyet Meydanından kaldırılması noktasında ki kararın hangi anlamda doğru bir karar olduğu konusunda kafalar netleştirilmelidir.
Öncelik ile bu noktadaki bakış açısının esası, stratejik özü ne olmalıdır?
Bu soruya cevap vermeden bu konuyu tartışmak, kısır yaklaşımlara sebep olur.
Kentlerde bazı objeler vardır ki; bunların kent vizyonu ile uyumu birincil olarak ele alınmalıdır.
Bu objeler aynı zamanda kent imajının yönetimi açısından da direkt bağlantılı olan araçlardır.
İmaj, insanların bir “şey” hakkında düşündükleri, hissettikleri özetleyen bir algılamadır (resimdir).
Kişilerin imajları olduğu gibi kentlerin de imajları vardır ve yönetilebilir konumlardır.
İmaj, çerçeve bir kavramdır. Bu kavramın içerisinde toplumun kendini nasıl algıladığı ve kendini nasıl ifade ettiği gibi konular yer almaktadır.
Çanakkale çok önemli savaşlara ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yer almaktadır.
Günümüzde barışa olan ihtiyaç ve bu konudaki hassasiyete bağlı olarak şimdi, savaşlara ev sahipliği yapmış bu topraklardan barışı üretmek ve kentimizin bir barış kenti olarak imaj kazanması kentimizin tüm dinamiklerinin onay verdiği bir vizyona dönüşmüştür.
Cumhuriyet meydanındaki tarihi top objesi bu sınırlar kapsamında değerlendirilmelidir.
Kentimizin merkezinde yerleştirilmiş ‘tek başına’ bırakılmış ve zaman zaman hepimizin tanıklık yaptığı gibi bakımsızlık içindeki bu obje Çanakkale değerlerini olumlu bir şekilde yansıtmamaktadır.
Aynı zamanda barışın kenti imajına da uygun bir obje olmaktan uzaktır.
Şimdi hep birlikte şunu düşünmeliyiz.
Çanakkale nasıl tanınsın nasıl bilinsin.
Bu soruların cevabı konusunda yapılacak çalışmalar paralelinde tarihi top konusu değerlendirilir ise daha bütünlüklü ve kent vizyonuna uygun kararlar geliştirebiliriz.
Unutulmamalıdır ki kent imajı ve buna uygun kullanılacak objeler için gelecek öngörüsü birincil kriter olarak ele alınmalıdır.
Gelecek planlamamız için aynı zamanda uluslararası bir kimlik yaratmak istiyor isek, evrensel kavram olarak barış konusunu öncelikli olarak ele almalıyız.
Bize de yakışan budur.
Değil mi ki; Türkiye Cumhuriyetinin önsözünün yazıldığı Çanakkale Savaşları sonrasında Atatürk bu topraklar için barışın önemini tüm dünyaya, savaşın içersinden çıkardığı dostluk ve barış duyguları ile mükemmel bir şekilde göstermiştir.
Tarihimize sahip çıkmak, gelecek nesillere aktarmak gibi bir neden ile tarihi topun kaldırılmasına karşı çıkanlar şimdi bir kez daha kent vizyonu, gelecek öngörüsü itibarıyla konuyu irdelemelidirler.
Bilakis bu haliyle ‘yalnız top’ bu konuda uygun bir performans yaratmaz.
Ayrıca şu andaki fiziki koşullarıyla son derece ilkel bir görüntü oluşturduğundan bu noktadaki değerlerimizin önemine de bir nevi saygısızlık yapılmaktadır.
Bu yaklaşım ile topun alternatif sergilenmesi konusunda konunun uzmanlarının sunacağı seçenekler değerlendirilerek yeni bir karar alınabilir.
Müzecilik konusunda deneyimli uzmanların bu konuda geliştireceği katkılara ihtiyacımız var.
Yakın tarihimizin çok önemli bir dönüm noktasını teşkil eden Çanakkale Savaşlarının, onlara ait objelerin kültürel potansiyelimize katkılarının geliştirilmesi ayrı bir proje olarak ele alınarak bu noktadaki alaturka görüntü kaldırılmalıdır.
Bu konuya ilişkin bazı girişimler de başlatılmıştır.
Son olarak Gelibolu Yarımadası tanıtım proje yarışması sonuçlanmış olup tahmin ediyorum ki projenin hayata geçirilmesi ile olumlu adımlar atılmış olacaktır.
Kentin meydanları kent vizyonlarının mutfaklarıdır.
Böyle bir perspektif ile yaklaşıldığı zaman ‘yalnız top’ kaldırılmalı yerinede kent vizyonuna uygun önemli bir obje yerleştirilmeli bunun içinde bir hazırlık süreci başlatılmalıdır.
Sermet ATADİNÇ