Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Terzi kendi söküğünü dikemezmiş! 12.04.2010

2037

Geçen hafta, Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencilerinin okullarındaki yemek kalitesi ve fiyatlarının yüksek olması konusunda topladıkları dilekçelerini yönetime ileterek konuya çözüm arama çabaları gündeme gelmiş idi. ÇOMÜ, öğrenci toplulukları performansı ile gururlanan bu alanda ülkemizde önde olan bir üniversite olduğunu her fırsatta dile getiren bir üniversitemizdir. 

Öğrencilerinin duyarlılıklarının gelişmesi, sosyal kültürel alanlarda katkı sunan, aynı zamanda bu alanlarda gelişme imkanı yaratan çalışmaların önemi inkar edilemez.

Bu bilinç ile hareket eden bir üniversite, öğrencilerinin çok temel sorunu olan bir yemek sorununu çözmüş olması gerekirdi.

Bugün bu alanda bazı eleştiriler gündeme geliyor ise; ÇOMÜ yetkilileri durumu gözden geçirmelidir.

 

ÇOMÜ’de yaşanılan bu durum yazımın başlığında belirttiğim gibi temel bir çarpıklığımıza işaret etmektedir.

Genel olarak yapımızda, olayların özü dışında biraz gösterişi seven, tribünlere oynayan bir tarzımızın olduğu bilinmektedir.

Son olarak ÇTSO tarafından yaptırılan   ‘rekabet analizi’ çalışması içinde yapılan değerlendirmelerin ortak yönü bu doğrultuda oldu.

Buna benzer bir durumu süt üreticilerinin grevinde yaşadık.

Süt üreticileri çok doğal olarak, kendi menfaatlerini korumak için süt grevine gittiler.

Başarılı olup olmadıkları konusunu başka bir tartışma konusu fakat,85 kuruş olan fiyatlar 75 kuruşa geriledi.

Fiyatlardaki bu düşüşe rağmen önümüzdeki günlerde tüketiciye yansıyacak fiyatların artacağını söyleyebilirim.

Çünkü üretici eylemleri sistemin piyasacı yanını hedef almadan gerçekleşir ise başarıya ulaşamaz.

Üretici eylemleri piyasacı sistemi hedef alır iken, çok önemli bir kesim olan tüketici desteğini almalıdır.

Bunun için de bu tip üretici eylemlerinin talepleri ve gerçek çözüm noktaları çok iyi analiz edilmelidir.

Süt üreticileri fiyat sorununu sistemin arz talep dengesine bağlı olarak çözemez.

Üreticiler bu konuda projeler geliştirmeli, örgütlenmeli, kar amacı taşımayan örneğin belediyeler gibi kurumlar ile işbirliği yaparak vatandaşına sağlıklı koşullarda çiğ süt iletmenin koşullarını, yaratmaya çalışmalıdır.

Böylece alternatif değerlendirme imkanları için seferber olmalıdır.

Daha da ileri giderek çiğ sütün kendileri tarafından işlenerek vatandaşa ulaşmasının yöntemlerini oluşturmaya çalışmalıdır.

Ancak o zaman çiğ süt üreticileri sistemin arz talep baskısının dışına çıkabilir ve kendileri için daha uygun ekonomik koşullara ulaşmanın imkanlarını yaratabilirler.

Gemiler ile yürümek…

Başarılı çalışmaları takdir etmek, onlara destek vermek önemlidir.

Çanakkale Belediyesi, Çanakkale’ye çok önemli bir alan kazandırmıştır

‘Özgürlük Parkı’

‘Özgürlük Parkı’ önemli bir sosyal belediyecilik örneğidir.

Şehrin en güzel bölgesi tamamı ile vatandaşların kullanımı için değerlendirilmiştir.

Bu alan vatandaşların kullanımı için değerlendirilmeseydi ne olurdu? Hiçbir şey olmazdı!

Kimse de çıkıp bir talepte bulunmaz idi.

Çanakkale Belediyesi bu alanı sistemin  ‘maddi’ değer kriteri ile değerlendirir, bütçesine trilyonları koyardı.

Fakat Çanakkale Belediyesi başka bir değer ile hareket etti.

Hareket etti ve şimdi gemiler ile birlikte yürüme imkanına sahip oldu; yaşlılar, gençler, kadınlar, çocuklar

Var mı buna değer biçecek bir kapitalist ekonomist?

Teşekkürler Çanakkale Belediyesi, orada Çanakkale Boğazının eşsiz güzelliğinin tadını yaşarak yürüyen, spor yapan, temiz hava alan tüm yaşlılar, çocuklar, kadınlar, gençler adına. 

 

İnternet haftasında internete ucuz ulaşma talebi.

İnternet çağımızın en önemli nimetidir.

Bilgiye ulaşma konusunda her alanda çok önemli avantajlar sunmaktadır.

Bütün bunların yanında telekomünikasyon şirketleri interneti bir ‘yeni ürün politikası’ ile ele aldıklarından dolayı internet bağlantısı son yıllarda nispeten ucuzlamasına rağmen yinede ülkemiz ekonomik gerçekliğinde pahalıdır.

İnternet haftasında bu yıl yine internet hakkında güzel sözler söylenecek ama can alıcı bu sorun es geçilecek.

 Halkımızın internetten daha uygun koşullarda yararlanması toplumsal gelişim için önemlidir.

Bu talep bu yıl internet haftasının temel teması olmalıdır.

Bu konuyu sizinle paylaşır iken aklıma geçen hafta il genel meclisinde yapılan katı atık bertaraf ücretlerine ilişkin tartışma geldi.

Katı atık bertaraf ücreti olarak 56.000 lira yük geldiğini söyleyen il genel meclisi üyeleri yıl bazında 3.500.000 TL faiz geliri elde ettiklerinin farkındalar mı acaba?

 

Sermet ATADİNÇ