Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Tayfun Uğur ne kadar anlayabilmiş?

2074
MHP İlçe Başkanı Tayfun Uğur yazılı bir açıklama yaparak Çanakkalelilere hakaret eden Hamit Palabıyık’ı savunmaya kalkınca gözler MHP’sine çevrildi. İl başkanının farklı, ilçe başkanın farklı bir şekilde bu olaya yaklaşımları MHP’nin Çanakkalelilere verdiği mesaj açından kafalarda soru işareti yarattı.
 
Bu konu MHP’nin kendi iç sorunudur diyerek ilçe başkanının savunma gayretlerini biraz irdeleme gerekecektir.
 
Tekrar başa dönmek istemezdim. Fakat son zamanlarda Palabıyık’ı kurtarma kervanına katılanların konuyu çarpıtmasına da müsaade edilemez.
 
Palabıyık ne yapmıştır?
Palabıyık kendileri gibi düşünmeyenleri yaftalayarak nefret söylemi ile ötekileştirmiştir.
 
Bunu neden yapmıştır?
Bu Çanakkale’nin yeniden dizayn edilmesi konusunda atılan adımların ilk aşamasıdır.
 
Bunu nasıl yapmıştır?
Kendileri gibi düşünmeyen Çanakkalelileri küçük düşürerek onların yaşam tarzları üzerinden onları geç saatlere kadar içki içen, sakinliği savunan, dans eden, denizde yüzen, dağda yürüyüşler yapan, aylak aylak dolaşan, sokakların lağım kokmasına itirazı olmayan, çöpler ile yaşamaya alışmış, çocuk yapma sorunu olan kişiler olarak tanımlayarak nefret söyleminde bulunmuştur.
 
Şimdi Tayfun Uğur’a bir sorum olacak, savunmaya çalıştığınız konunun gerçek yönünü bu vesile ile daha iyi anlamış olacaksınız!
 
Siz, sizin gibi düşünmeyenleri bu şekilde yaftalar mısınız?
 
Bu sorunun cevabı konusunu kafanızda oluşturursanız Palabıyık’ın yazısı için savunduğunuz ‘bir kesimi hedef almıştır’ tespitinin tartışılan konu ile ilgili olmadığını anlayabileceksiniz.
 
Burada hedef alınan bir kesim meselesi değil, bir yaşam tarzıdır, temeli ideolojiktir. Kendisi gibi düşünmeyenler için bu şekilde yaftalamalar ile ortaya çıkıp hakaret düzeyinde tanımlamalar ile hareket edilirse bunun adı nefret söylemidir. Palabıyık da bunu yapmıştır.
 
Yine yazınızda “özgürlük” adına bu açıklamayı savunmaktasınız ki; bu şekilde nefret söylemine prim vermektesiniz. Daha açık olarak söyleyeyim; farz edin ki Çanakkale’de Palabıyık’ın dediği gibi bir kesim değişime karşı direniyor olsun. Siz Tayfun Uğur olarak bu insanları böylesi küçük düşürücü tanımlar ile yaftalar mısınız? Bunun cevabına evet yaparım diyorsanız diyecek bir şey yoktur.
 
Nefret söyleminin ötekileştirmenin saflarına bir de MHP’den bir nefer katılmış olur.
 
Hamit Palabıyık’ın ötekileştirme politikası bir stratejik yaklaşımdır. Çanakkale’nin yeniden dizayn edilmesi çalışmalarının ilk adımıdır. Palabıyık’ın Çanakkale’de değişim ve gelişim adına söylediklerinin altında toplumun adım adım kendi ideolojileri temelinde dönüştürülmesi çabaları yatmaktadır.
 
Çanakkale’ye uzaklardan uzanan bir el tarafından düğmeye basılmıştır. Bunu anlamak için ideolojik propagandalarının araçları olan internet sitelerindeki yorumları takip etmeniz yeterli olacaktır
Son derece bilinçli bir stratejik yaklaşım ile önce yerel yönetimlerin değiştirtmesi için seferber olunmuştur. Palabıyık’ın bu yazısı talihsiz bir yazı olarak bu kurgunun bir parçasıdır.
İdeolojik hat; “Çanakkale geri kalmıştır, bizimle değişecektir” kurgusu üzerine oturtulmuştur.
MHP İlçe Başkanı olarak bu çabaların farkındalığına ulaşamamış olmanız önemli bir sorundur.