Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Taşlar yerli yerine oturuyor.

837
“Nankörlük yapmayın”
“Bir imkan tanınmış size çalışıyorsunuz”.
Yukarıdaki sözleri Cumhurbaşkanı, Batman’da söyledi.
Peki, bu sözleri nasıl okumak lazım;
Ülkede 6 milyon işsiz varken bir iş bulmuşunuz şükredin!...
Açlık sınırının  altında da bir ücret alıyorsunuz, daha ne istiyorsunuz!...
Taşeron sistem ile her an işten atılma durumuyla da karşı karşıyasınız!...
Üstelik iş güvenliğiniz ,can güvenliğiniz hak getire!...
Hala neden nankörlük ediyorsunuz…
İşte ülkenin geldiği durum böyle, şimdi taşlar yerli yerine oturuyor.
Sermaye daha çok sömürmek adına azgınca saldırıyor,7 Haziran seçimleri öncesinde ülkenin en önemli sorunu olarak emek sermaye çelişkisi çok belirgin bir şekilde kendisini hissettiriyor.
Sömürülen, ezilen, mağdur olan,yok sayılan herkes bugüne kadar yaratılan seçim barajları ile kendilerini temsil edecek gerçek bir iradeyi yaratamamış olsalar da ;  7 Haziran’da bu barajı yıkarak yeni bir yaşam için yapılacak başlangıcın arifesindeyiz.
Ezilen, sömürülen, mağdur edilen, yok sayılan geniş halk yığınlarının bu yönelişi egemenlerin ruh halini fena halde bozdu.
Yalan, entrika, , komplo şiddet ve baskılar ile halkın barış demokrasi ve özgürlük  iradesini engellemek için her şeyi yapsalar da bu artık nafile, yeni yaşam çağrısı çığ gibi büyüyor.
Çanakkale Sanayici ve İş Adamları Derneği(ÇASİAD) her yıl seçimler öncesi düzenlediği seçime doğru programını bu yıl da düzenliyor.
Ancak bu yılki seçimlerin kilit partisi konumundaki Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu programa davet edilmedi.
Aslında çok da fazla şaşırmadım.
Bir gerçek böylece ortaya çıktı; emek sermaye çelişkisi kişilerin iradesinin dışında maddi bir gerçekliktir.
HDP ezilenlerin, emekçilerin, mağdurların, yok sayılanların yoksulların partisi olarak sermaye örgütü tarafından kabul görmemişse bu son derece normaldir.
Aslında bu durum; HDP’nin emekçilerden yana bir parti  olması gerçeğini  ortaya koymuştur.
Sermaye çevreleri tarafından yok sayılan HDP, emekçilerin partisi olarak değer kazanmıştır.
Bakmayın siz demokrasi, düşünce özgürlüğü laflarını her fırsatta bol kepçeden piyasaya sürenlere.
İş, emek ve sermaye çelişkisi olunca ortada ne demokrasi ne de düşünce özgürlüğü kalır.
Yaşamın her alanında bunu görüyoruz.
Ancak ‘seçime doğru’ programıyla birlikte bir başka şeyi daha test edeceğiz.
Bu programa katılan siyasi partilerin demokrasi, düşünce özgürlüğü konusundaki görüşlerinin samimiyeti de ortaya çıkacak.
HDP’nin kendisini halka anlatması için ÇASİAD’ın düzenleyeceği programlara falan ihtiyacı yok.
Zaten bu kadar adaletsiz, eşitsiz seçim yarışında HDP halktan aldığı güçle kendisini ve programını, emek dostlarının destekleriyle halkımıza son derece başarılı bir şekilde aktarıyor.
Diğer siyasi partiler trilyonlarca seçim yardımı alırken beş kuruş bile devlet  yardım almayan, havuz medyası ve yandaş medyanın hiçbir çalışmasını haberleştirmeyen, bizzat karalamak adına yalan kampanyaları, dezenformasyon politikalarının aleti olan bir medyaya ilave olarak devlet bütçesiyle anayasaya aykırı bir şekilde meydanlarda AKP propagandası yapan bir Cumhurbaşkanına rağmen, HDP halkın gerçeklerini savunduğu için halklar nezdinde samimi  karşılığını bularak çalışmalarını sürdürüyor.
İşte bütün bu adaletsiz ve eşitsiz koşullarda, HDP’nin barajı yıkarak parlamentoda yer alması büyük bir başarı olacaktır.
Ezilenler, yoksullar, yok sayılanlar, emekçiler bu eşitsiz yarışta bizzat kendileri olan HDP’ye her geçen gün daha çok destek veriyorlar, HDP etrafındaki güç gün geçtikçe büyüyor.
Bu gelişme özelikle AKP’yi ciddi bir şekilde rahatsız ediyor ki; Türkçülük bayramları kutlamaları organize ederek, milliyetçi kesimleri etkilemeye çalışıp, ülkücülerden rol çalmaya çalışıyorlar.
Bu çaba Çanakkale’de yapılan kutlamalarda öylesine ileri götürülmüş ki “gerçek ülkücü biziz” iddialarıyla gündeme gelen; aslı varken taklidiline sarılmanın ruh haline kadar vardırılmış.
Bu arada HDP Çanakkale‘de seçimler öncesi yerel bildirgesini hazırlayarak Çanakkale halkı ile paylaşan, bunu ilk defa gerçekleştiren parti oldu.
“Kent Politikaları”, “Doğayla Barışık Bir Çanakkale”, “Toprak Berekettir”, “Çanakkale`de Emek Sahipsiz Değil”, “Tarım, Turizm ve Üniversite Kenti”, “Çanakkale`de Kadının Sesini Güçlendirmek İçin”, “Çanakkale`de Bir Arada Yaşama Kültürünün Gelişmesi İçin” başlıklarının yer aldığı bildirge; kentte birçok çevre ve aktivistin katılımı ile oluşturuldu.
Bu çalışmayla HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ`ın açıkladığı "Büyük İnsanlık Çağrısı" başlıklı seçim bildirgesi dışında Çanakkale özeline yoğunlaşmış bir bildirge çıktı ortaya.
Bu bildirgeye http://hdp17.blogspot.com.trinternet adresinden ulaşabilirsiniz.
Özellikle ÇASİAD yöneticilerinin incelemesini öneririm. Programınıza kabul etmediğiniz HDP’nin Çanakkale için düşünceleri sizlere de bir fikir verebilir.