Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Takiyeyi bırak, gerçeklere bak…

1628
Vatan, millet, sakarya edebiyatı ile gerçekleri örtmek isteyenler yine devrede.
Çember daralıyor, hukuksuzluk, baskılar, ötekileştiren politikalar ile yandaşlar kulübüne dönüştürülmeye çalışılan üniversitede, tetikçiler vasıtasıyla yapılan vatan millet edebiyatının oluşturduğu takiye hangi olumsuzluğa kılıf olabilir ki?
Tüm bu hukuksuzlukları adaletsizlikleri mobbing uygulamalarını, baskıları gizleyebilmek olası değil, mızrak çuvala sığmıyor artık.
Sorarım size; vatan, millet edebiyatı ile neyi açıklayabileceksiniz?
İşten attığınız işçiler için yaptığınız demagojileri mi, hukuk mücadelesini kazanan işçilerin haklarının iadesi yerine hukukun bile gereklerini yerine getirmekten imtina eden hukuksuzluğunuzu mu ?
Adrese dayalı personel ve öğretim üyesi alımları ile yandaş cumhuriyeti yaratma konusundaki kadrolaşma çalışmalarını mı?
Sizin gibi düşünmeyen öğretim üyeleri üzerinde uyguladığınız mobbing uygulamalarını mı, keyfi sürgünler ile yaptığınız baskıları mı ?
Kanser hastası bir öğretim üyesinin son günlerinde onu müstafi sayarak yaptığınız vicdansızlığı mı?
Sahte elektronik postalarla, öğretim üyelerinin savunma haklarını yok sayan soruşturmalar sonrasında verdiğiniz cezaları mı?
İlerici ,devrimci öğrenciler üzerinde uyguladığınız baskılara karşılık temsil ettiğiniz ideolojinin taraftarı  olan öğrencilere her türlü imkanı yaratarak uyguladığınız eşitsiz politikaları mı?
Gerçeklerin kamuoyu tarafından öğrenilmesini engellemek için  basın mensuplarını kampus sınırlarına almama tavrınızı mı ?
Fidan dikmek isteyen öğrencileri özel güvenlik marifetiyle tartaklayarak en demokratik haklarını kullanmalarına engel olmanızı mı?
Üniversite sınırları içersinde doğal çevreye yapmış olduğunuz müdahalelerle yaratmış olduğunuz riskleri mi, kesilen ağaçları mı ?
Kitap okuma eylemi yapan öğretim üyeleri için açtığınız soruşturmaları mı, hiç bir gerekçe göstermeden açığa aldığınız öğretim üyelerini mi?
Üstlenmiş olduğunuz siyasal vizyon temelinde oluşturduğunuz organize işler temelindeki ilişkilerinizin yasadışı konumunu mu?
Kampus sınırları içersindeki binlerce insanın sağlığını hiçe sayarak saat kulesi kılıklı baz istasyonu kurulumunu mu?
Sağlık gibi bir değerin, baz istasyonu kurulumuna izin vermeniz sonrasında almış olduğunuz paraya tercih edilmesini mi ?
Bilimsel araştırma  proje destek bütçelerinin sadece yandaş öğretim üyeleri ile sınırlı tutularak , oldu bittiye getirilmesini mi ?
Öğretim üyelerine ders dağıtımında yapılan eşitsizlikleri mi?
Eşi işten çıkarılan gazeteci arkadaşımız Mustafa Sezek’in  yaşadığı stres neticesinde tetiklenen kalp krizi sonrası yaşamını yitirmesini mi?
Eş dost akraba ilişkileri temelinde yaratılan fırsatlar ve kayırmaları mı?
Bırakın şimdi edebiyatı, gelelim sadede
Hamaset dolu nutuklarınız ile vatan, millet, terör edebiyatı ile bu gerçekleri gizleyemezsiniz
Çabalarınız boş , Çanakkale halkı  bu hamasi nutuklara prim vermez.
Yaşanılan onca olumsuzluk bu kentin gözü önünde seyrediyor.
Tüm bu olumsuzlukları gizlemek için görev üstlenmiş tetikçiler bir gün gelecek sizde paspas altına süpürüleceksiniz, bunu sakın unutmayın.
Bankamatik işçilikleri ile yaratılan avantajlarda fayda etmeyecek…
Bu arada Terzioğlu kampusundeki saat kulesi meydanını Hyde park yapacağını söyleyenler, baz istasyonunu kamufle ederek; bir yandan  öğrencileri kandırmaya çalışırken diğer yandan Hyde parkın özgürlükçü havası üzerinden prim yapacağını zannediyorlarsa fena halde yanılıyorlar.
Daha dün rektörlük binası önünde kitap okuyan öğretim üyeleri hakkında soruşturma açanların Hyde parktaki özgürlük havasına uygun hareket etmesini beklemek kelimenin tam anlamıyla saflıktır.
Çok yakında bu parkın,  özel güvenlik güçlerinin hareket alanı olması kuvvetle  muhtemel iken,  baz istasyonunu saat kulesi olarak sunan bir yaklaşımın  bu konuda samimi olması beklenemez.
Bu Hyde park, en özgürlükçü olma iddiasındaki bir üniversitenin bugüne kadarki uygulamalarında olduğu gibi özgürlükler alanının yeni bir karikatürü olacaktır.
Aman gençler kızlı erkekli o parkta bir arada bulunmayın, zaten rektörünüzde bu konuda yazdığı gibi çok deneyimli, evler arasında yıkılan duvarları gözlemleyecek kadar dikkatli.
Siz siz olun kızlı erkekli o parkta oturmayın, bakmayın siz adının Hyde park olmasına, çok yakında “HAYDİ” park olursa hiç şaşırmayın; ‘HAYDİ okuldan uzaklaştırıldınız’ olarak okuyabilirsiniz.