Suçlu malum, suç bulunur!
Türkiye’de “suç yaratma ve suçluyu bulma” organizasyonları artık neredeyse kanıksanır hale geldi!
O kadar alıştık ki; gece yarısı ya da sabaha karşı baskınları ile gözaltılar, uzun tutukluluk süreleri, iddianamelerde belirsizlikler, suçun bilinmezliği, gizlilik kararı olmasına rağmen basına yapılan servisler vs vs vs vs…
Ulusal çapta çeşitli davalarla gazeteciler, milletvekilleri, belediye başkanları ve öğrenciler sonu gelmeyen tutukluluk halleri içinde tek sahip oldukları şeyi muhafaza etmeye çalışıyorlar; UMUT
Görülüyor ki, suçlu yaratma, suçu organize etme çok zor değil. Muhalif misin? İktidarı mı eleştirdin? Yasala karşı mı geldin? Hakkını mı savundun? O halde suçlusun. Suçluluğun kesin, suçun ise nasılsa bulunur! İşte bu bakış açısı her gün gazetelerde, televizyonlarda hatta dizilerde karşımıza çıkıyor…!
Ya Çanakkale’deki suçlular! Ne olacak? Çanakkale’de de var. mesela şimdi bir iddianame inceliyorum. Barış için düzenlenen bir eyleme katılan, Çanakkale’deki savaş karşıtları için hazırlanan iddianame!
Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesine yazılmış bu iddianamede birbirlerini belki de yolda görseler tanımayacak 49 kişinin yargılanması isteniyor. Hepsinin doğum yerleri farklı, hatta birbirlerine komşu bile olmayan bu 49 kişiye yönelik suç iddiaları ise ortak; Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama!
Dikkat edin; ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamışlar. Peki, ne olmuş, onlar dağılmadığı için polis tazyikli su ve ‘organik’ biber gazı ile dağıtmış!
4 Ekim 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen sınır ötesi harekat tezkeresini protesto etmek amacıyla, Türkiye’nin ‘kapı’ komşusu Suriye ile savaşmasına karşı tepkilerini dile getirmek isteyenlerin eylemi ve polis müdahalesi gazetelerde yer almıştı.
Aynı ay içinde 60 kişiye soruşturma açılmış ve ifade vermeleri için Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılmışlardı. İşte bu ifadelerin ardından 27 Aralık 2012 tarihinde hazırlanan iddianame ile 60 kişinin 49 hakkında dava açılması istendi. Bu 49 şüphelinin içinden ise 7’sinin eylemi yönlendirdikleri iddia ediliyor.
Ancak iddianamede dikkat çeken husus şu; bu yedi kişinin yönlendirmeleri ile diğer şüphelilerden oluşan gurubun AKP il ve merkez ilçe binasına doğru yürüyüşe başladıkları ve bu gurubun emniyet güçleri tarafından durdurulduğu yazıyor.
Yani artık eylem yapabilirsiniz, ama yürüyüş yasak! Protesto edebilirsiniz ama AKP il binasına doğru yürüyemezsiniz!
Sadece ülkenin tamamını ilgilendiren bir konuda tepkilerini dile getiren, yanlış gördükleri bir şeyi protesto eden herkes suçlu (mu?) evet.
Ortada bir suç var; AKP il binasına yürümek!
Ortada suçlu var; yürüyüşe katılanlar
O halde; “Kamu adına iddia ve talep olunur”
Peki ya sıra kimde?
Tehlikeli yol!
Çanakkale’nin tehlikeli yollarından biri de Güzelyalı girişi. İzmir Karayolu üzerindeki Özel Eğitim Merkez Komutanlığı ve Güzelyalı girişinde bulunan bariyersiz kısım kazaya davetiye çıkarır vaziyette. İzmir karayolunda Güzelyalı üzerinde bariyer yapma çalışmaları devam ederken buranın da es geçilmemesi gerektiğinin altını çizmek lazım. Zira yıllar önce burada bir araç, direksiyon kontrolünü kaybederek başka bir aracın üzerine uçmuştu. Sonuç çok sayıda öle ve yaralı!
Biz şimdiden uyaralım…
Tehlike “geliyorum” diyor!
Bir süredir gerek gazete ve televizyonlarda gerekse internet sitelerinde Erenköy Viyadüğü üzerindeki eski yolun kayması geniş yer tuttu. Oldukça önemli bir konu. Bir taraftan Erenköy yolundaki heyelanı konuşurken diğer taraftan bekleyen tehlikeleri unutmamak lazım. Erenköy Viyadüğü yolu üzerindeki bazı bölgelerdeki istinat duvarlarının oldukça yetersiz olduğu düşünülüyor. Bazı yerlerde istinat duvarını da aşan toprak, şiddeti ve yoğunluğu artacak yağışlara bağlı olarak bölgedeki heyelan tehlikesinin de aratacağı düşünülüyor. Şimdiden uyarmakta fayda var…
Bu da yazının fotosu olsun!
Güzelyalı girişindeki toprak kayması nedeni ile asfaltın ciddi derecede yarıldığı görülüyor. Özellikle burada yaşayan vatandaşların tedirgin olmasına yeten bu durumun da önümüzdeki dönemde çeşitli sıkıntılara neden olabileceği tahmin ediliyor. Bir uyarı da Güzelyalı asfaltı için olsun.
Başbakan ve Grup Yorum
Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bilmeden de olsa Grup Yorum’un Devrim şiirini okudu. “Ne var bunda, sonuçta adam bilmiyor” demeyin. Bizim ülkemizde suç oluşturmak çok zor olmasa gerek değil mi? Çağdaş Hukukçular Derneği, İdil Kültür Merkezi ve Grup Yorum’a yönelik operasyonların ardından bizzat Başbakan tarafından gözaltına alınanlar ‘terör örgütü’ üyesi olarak nitelendirilmişlerdi. Şimdi ister misiniz Başbakan hakkında da ‘terör örgütü propagandası yapmaktan’ suç duyurusunda bulunulsun! Burası Türkiye olur mu? Olur!
18.02.2013