Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Şu kafaya bakın... 13.02.2010

2037

Sağlık –Sen Çanakkale Şube Başkanı İsmail Temiz ‘Hastane’de dayak’ başlıklı haberimizi kınadığını belirtmiş. Bu mantık ve yaklaşım son derece tehlikeli bir düşüncenin ürünü. Bir takım kaygılar ile gerçeklerin üzerinin örtülmesi noktasındaki çabalar, ülkemizin ciddi bir sorunu olarak hep gündeme geldi. 

Hep kapalı kapılar ardında, şeffaf olmayan, sürekli gerçekliklerin gizlendiği bir kültür, bu topluma dayatılmaya çalışıldı.

Sansür, basın ve ifade özgürlüğü noktasındaki olumsuzlukların beslendiği iklimde böylesi bir mantık tarafından oluşturuldu.

Şimdi biz gazetecilik anlamında ne yapsaydık?

Olayı görmemezlikten mi gelseydik?

İsmail Temiz ne yazık ki bunu salık vermektedir.

Biz görevimizi yerine getirdik.

Olayı kamuoyunun gündemine taşıyarak, yetkililerin bu noktada alması gerekli tedbirler var ise gündeme almaları konusunda toplumsal sorumluğumuzun gereğini yaptık.

Bu kadar açık olan ve gazetecilik sorumluğumuzun gerektirdiği bir konumda Temiz’in açıklamaları talihsiz olmuştur.

Haberciliğe yapılan bir müdahale olduğu kadar, sansürcü bir yaklaşımın ürünü olarak, kabul edilemez.

Böyle bir açıklamanın altında herhalde başka nedenler olsa gerek.

İsmail Temiz gazetemizi sevmeyebilir, ama toplumun haber alma özgürlüğünün engelleyicisi bir role soyunamaz.

Temiz acaba birilerine şirin gözükmek için bir takım mesajlar mı vermektedir?

Yoksa denize nazır yeni sendika binalarında yeni ilhamlar alarak; bir sendikacı olarak çalışanların dağlar gibi büyüyen sorunları dururken, bunları görmezlikten gelip, yeni bir rol modeline mi soyundu?

Temiz, okuduklarını iyi analiz ederek bazı değerlendirmelerde bulunursa daha uygun olur diye düşünüyorum.

Biz haberimizde kimseyi suçlayan, hüküm veren bir anlayış ile hareket etmedik.

Olanları anlattık, alınması gerekli önlemler var ise; ilgililerin dikkatine sunduk.

Hal böyle olunca, Temiz’in bundan rahatsız olması bazı soru işaretlerine yol açtı.

Acaba bu noktada bazı sıkıntılar varda;  biz kuyuya, haberimiz ile bir taş mı attık?

 

Sermet ATADİNÇ