Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Söylenecek çok söz var…

1934
Taksim’de işçilerin 1 Mayıs kutlamasına izin vermeyen hükümet emekçilere saldırdı.
Bu saldırılara en güzel cevap yurdun dört bir yanında coşku içinde kutlanan 1 Mayıs alanlarından geldi.
Bir konu var son derece önemli; yasakların olmadığı her yerde 1 Mayıs coşku içinde kutlandı, tek bir olay bile meydana gelmedi.
Buradan alınacak çok ders var.
 
Nerede yasak var ise; orada kaos ve kargaşa vardır, hele birde demokratik hakların yasaklanması kapsamında gelişen bir süreç var ise bunun toplumsal barışa çok ciddi zararları olur, olacaktır.
Bir kez daha yaşayarak öğrendik; demokratik hakların gasp edildiği koşullarda insanlık adına utanç duyulacak olaylar yaşanmaktadır.
1 Mayıs günü İstanbul’da yaşanılanlar da insanlık adına utanç verici gelişmeler olup bunun tek sorumlusu emekçilerin 1 Mayısı Taksim’de kutlamalarına izin vermeyen yasakçı anti demokratik zihniyettir.
Bu alanın emekçiler açısından önemini anlatmaya herhalde gerek yok.
O alanda 1977 yılında bugün hala faillerinin bulunmadığı 37 emekçinin katledildiği bir kara gün yaşanmıştır.
O gün, o alanda olan bir kişi olarak bugün Taksimde 1 Mayıs’ı kutlamak isteyenleri çok daha iyi anlıyorum.
Bu yıl, 1977 yılında o meydanda karanlık güçlerce katledilen Kıymet Kocamış’ın mezarının Bozcaada’da olduğunu öğrenince önce kendime sitem ettim.
Yıllar sonra Disk Genel İş Sendikası tarafından 1977 kanlı 1 Mayıs’ında yitirdiğimiz Kıymet Kocamış’ın mezarı başında anılması kendime duyduğum sitemi bir umuda dönüştürdü.
Nasıl olurda; ben bir Çanakkaleli olarak Kıymet Kocamış arkadaşımızın mezarının Bozcaada’da olduğunu bilmezdim.
Bu konu benim tarafımdan ayrıca sorgulanacak bir konu, fakat DİSK Genel İş’in yıllar sonrada olsa bu duyarlığını takdir edilecek bir gelişmedir.
Bu gelişme ile birlikte bir başka gerçek ile daha yüzleşme fırsatını bulduk.
Bozcaada Belediyesi’nin DİSK’li işçilere 1 Mayısa katılmama konusundaki baskıları, ayrıca sendikalı oldukları için sürdürülen baskılar gerçeği ile karşılaştık.
Devrimci işçileri anmak işte böyle bir şey;onları andığımız her yerde, her anda bir başka gerçek ile yüzleşmekteyiz.
Bozcaada Belediyesi sendikalı oldukları için işçilere karşı uygulamış baskılara derhal son vermelidir.
Bu çağdaş Bozcaada’nın yerel yönetimine yakışmaz.
Hükümettin zaten unuttuğu Bozcaada’da birde yerel yönetimin bu şekildeki anti demokratik işçi düşmanı uygulamaları Bozcaada’nın imajını sarsar.
Ülke çapında kutlanan 1 Mayıslar aynı zamanda bir başka gerçeği de gözler önüne serdi.
Geçmiş yıllara göre daha kitlesel daha coşkulu kutlanan 1 Mayıslar; iş barış ve özgürlük adına daha güçlü bir potansiyele işaret etmektedir.
Çanakkale’de de olduğu gibi emekçilerin mevcut sisteme tepkisi her geçen gün büyümekte, demokrasi, barış özlemleri daha bir ete kemiğe bürünmektedir.
Bu birilerini son derece rahatsız etmektedir.
Önümüzdeki günlerde bu durumun yansılarının ne şekilde olacağını hep birlikte izleyeceğiz.