Sosyal belediyecilikte ileri bir adım.

Çanakkale Belediyesi sosyal belediyecilik çalışmalarına önemli katkı sağlayacak olan yeni bir çalışma başlatıyor. Kentin gelişmişlik haritasının çıkarılacağı bu çalışma ile gelir seviyesi, yaşam koşulları, yoksulluk ve ihtiyaçlar durumu konusunda kentin veri tabanı çıkarılarak sosyal belediyecilik noktasında daha etkili politikaların oluşturulması hedefleniyor. Çanakkale Belediyesi açısından gelinen noktada bu çalışmaya şiddetle ihtiyaç vardı ve şimdi bunun gerekliliklerinin yapılması için düğmeye basılmış durumda. Ancak bu çalışmanın yoksullukla mücadele politikasının oluşturulacağı daha bir üst düzeye taşınması göz ardı edilmemelidir.

 Sosyal belediyecilik, sadece sosyal yardımlardan ibaret bir disiplin değildir.

Böyle ele alınırsa o zaman AKP’nin sadaka politikasına bağlı olarak oluşturduğu, kömürdü, gıdaydı gibi dağıttığı bir takım yardımlardan farkı kalmaz.

Yoksullukla mücadele politikasının neleri kapsaması gerektiği tabiî ki kentlerin somut durumuna göre belirlenmelidir.

Yapılacak gelişmişlik haritası çalışmasında bu sorulara da cevap aranmalıdır.

Sadece sosyal yardımların daha etkin dağıtımını hedefleyecek bir çalışma yeterli olmayacaktır.

Yoksullukla mücadele konusunda yapılacak çalışma bu noktadaki ihtiyaçların durumuna göre çok çeşitli politikaların oluşturulmasını gündeme getirebilir.

Meslek edindirme çalışmalarından tutun, edinilmiş mesleklerin icrasını sağlayacak olanakların yaratılmasına, yerel yönetim hizmetleri kapsamındaki bazı ihtiyaçların sübvanse edilerek halka sunulmasına kadar birçok alanda uygulanacak politikalar söz konusudur.

Bunların belirlenmesi o kentte yaşayan insanların ihtiyaçlarının belirlenmesi ile yakından ilişkilidir.

Performans kriteri olarak da, bir ihtiyacın ya da sorunun bütünlüklü olarak çözülmesi hedeflenmelidir.

13 yıllık merkezi iktidarın bu konudaki politikaları tamamen göstermelik bir karakter taşımaktadır.

Geçenlerde ÇÖMÜ Tıp Fakültesinde yaşanan bir olay çok çarpıcı bir örnektir.

Sağlıkta devrim yapmaktan bahseden AKP iktidarı, yeşil kartlı bir vatandaşın hastanede ölümü sonrasında rehin kalmasını engelleyemeyecek kadar göstermelik politikalara imza atmış, yeşil kartlı vatandaşa hastane tarafından çıkarılan borçlar nedeniyle cenazesinin ailesine tesliminde sorunlar yaşanmıştır.

Göstermelik olarak daha doğrusu oy hesabıyla yapılan politikaların vardığı sonuç budur.

Yine dünkü gazetemizde yer alan taşımalı eğitim öğrencilerine verilen yemeklerin kalitesizliği, bozuk olması, bu noktada gelişi güzel, üstün körü hareket etmenin bir başka somut örneği olarak önümüzdedir.

Bu yaşanmışlıklardan çıkarılacak ders yoksullukla mücadele iyi planlanmış bir politikayı gerektirir.

Türbinlere oynayan bazı göstermelik işler, sonuçta çuvala dolanmamızı ve ciddiyetsizliğinizi gündeme getirir.

Yoksullukla mücadelenin her şeyden önce bir sistem sorunu olduğu kesinlikle unutulmamalı oluşturulacak politikalar açısından bu temel gerçek göz önünde bulundurularak kendi içinde bütüncül, hedefleri ve performans kriteri net olan politikalar üretilmelidir.

Bugüne kadar bir çok alanda göstermelik, siyasi popülizm uğruna hareket eden AKP politikalarının geldiği noktadaki karşılığı incir çekirdeğini doldurmayacak kadardır.

Yaşamın her alanında bunu görmekteyiz.

Geçenlerde Çanakkale’de düzenlenen organ bağışına ilişkin yapılan bir organizasyonu bile AKP propagandasına dönüştürmek için, organ bağışı denince Çanakkale’de hizmetleriyle takdir toplamış bazı isimleri unutuverdiler.

Gözlerimiz, bu konuda önemli hizmetleri olmuş, Dr.Azem Ülkü’yü aramadı değil…

İnsan temelli politikalar üretmek, hayata geçirmek her şeyden önce sınıfsal gerçeklikler üzerinden oluşan ideolojik bir yaklaşımdır.

Yolsuzluklarla iç içe geçmiş, kapitalizmin vahşi sömürüsünün parçası haline gelmiş kesimler ancak bir takım değerleri sömürerek meşruluk yaratmak adına insani bazı değerleri maske olarak kullanırlar.

Bu gerçeğin ortaya çıkarılması adına alacağımız daha çok yolumuz var, bunu da unutmayalım.