Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Sonunuz Mübarek Olsun…

2203

Dün, yurdun dört bir yanında emekçiler meydanlardaydı. Torba yasaya karşı tepkilerini dile getirdiler. Torba yasa ile sermayenin, çalışanlara yeni bir saldırısının gündeme getirildiğine dikkat çekildi. Aynı zamanda yurdun dört bir yanından Ankara’da buluşan emekçiler de “ileri demokrasinin” ‘bildik’ uygulamalarına maruz kaldılar. Cop, gaz, tazyikli su. Daha iki gün önce halkın taleplerinin dikkate alınmasını söyleyen sanki bu yürütme organı değildi. Ama bunu söyleten nede olsa bağlı olduğumuz güçlerin sesi idi. Mısır’daki gelişmeler ile ilgili susan hükümet, efendilerinin talimatı sonrasında halkın taleplerine saygı gösterilmesi şeklindeki bir tespit ile yeniden gündeme gelmişlerdi. Gelişmeler öyle gösteriyor ki; hak aramak için Mısır’a gitmek gerekecek.  
Meydanlar her zaman olduğu gibi, bu sefer de kendilerinin gerçek niyetlerini bir kez daha ortaya çıkardı.
Kahire’de meşru gösterilen Ankara’da yasak olarak gündeme getirilince, anladık ki bizim “ileri demokrasimiz” bir başka.
Çanakkale’de de Torba yasası protestosu için bildik görüntüleri yaşadık.
Organizasyon paydaşlarının dahi katılmadığı, heyecansızlığın hakim olduğu Cumhuriyet Meydanındaki basın açıklaması da Çanakkale klasiği idi.
Gözlerimiz organizasyon bileşenlerinden Tabipler Odası, Mimar Mühendis Odaları temsilcilerini aradı.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant dışında kimseyi göremedik.
Bir Çanakkale klasiğini de böylece yaşar iken, meydanda yükselen bir slogan yeni bir şevk kattı bu heyecansızlığa.
Meydanda atılan “Tayyip, sonun Mübarek olsun” sloganı bir anda havayı değiştirdi ve değişik bir anlam yükledi, basın açıklamasına.

Gümrük iskelesi üzerinden Türkiye tahlili
“Bu da nerden çıktı “ dediğinizi duyar gibiyim.
Bu küçük nokta her türlü keyfiliğin hayata geçtiği kimsenin müdahale etmediği ve kuralsızlıkların her daim sürdüğü bir alan olarak ‘tıpkı ülkemizdeki diğer uygulamalar’ dedirtecek cinsten varlığını sürdürüyor.
Tam bu alanda var olan kuralsız parklar nedeniyle, parkında ötesinde yasadışı bir otopark uygulamasına dönüşmüş uygulama neticesinde vatandaşlar arabalara sürtünerek gezintilerini sürdürmekte.
Bir de bu alan, halkın çok yoğun olarak kullandığı bir kamusal alan.
Hiç mi kimse, yetkili, Belediye Trafik Zabıtası, yada Trafik Şube Müdürlüğü veya bu birimlerin bağlı olduğu sorumluluk merkezleri bu konuda bir şey yapamıyor.
Ben bir kez daha yetkilileri göreve davet ediyorum.
Bu konu artık kangren olmuştur.
Bu alanı belirlenmiş kurallara göre düzenle(ye)meyenler bilsinler ki;  bir gün gelir vatandaş da başka alanlarda kuralları hiçe sayar ise haklı olacaktır.
Ben bir hatırlatayım istedim.
 
Sermet ATADİNÇ