Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Siyasi koruma

1955
Ülkemizde siyaset mekanizması, sistemin içinde bulunduğu gerçekler nedeniyle önemli bir koruma kalkanı yaratmış durumda. Benim müdürüm, benim memurum mantığı ile öyle bir dejenerasyon gelişmiş ki; yaşanılan bazı şeyleri akıl almıyor gerçekten! Bu konuda toplumun çeşitli tepkilerine, özellik ile hala gazetecilik yapma sorumluğunu taşıyan sayıları azalmış gazetecilerin gelişmeleri gündeme taşımasına rağmen; sonuç tam bir vurdumduymazlık zırhına bürünmüş, “benim memurum işini bilir” durumunun bir başka versiyonu şeklinde sürmekte.
 
Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için; yakın zaman içersinde gazetemizin sizler ile paylaştığı haberleri bir inceleyelim.
 
Bir resmi kurumda işe başlayan, kim olduğu bilinmeyen ama ay başı gelince maaşını alan bir çalışanının olduğu resmi kuruluşun yöneticisi, ne iş yapar gerçekten çok merak ediyorum.
Böylesi bir suiistimal nasıl gerçekleştirilebilir, anlamak zor.
 
Buna cesaret eden bir yöneticinin muhakkak güvendiği belli güç odakları vardır.
Kim bilir nasıl bir kirli ilişkidir bu…
Zaten başka türlüsü de düşünülemez.
Her ay maşını alıp, işine gelmeyen bir çalışan ve başındaki sorumlu yönetici, ondan da sorumlu olan üst makam.
Onca şikâyete rağmen yıllardır bu şekilde dönen bir devran.
Aklınız alıyor mu arkadaşlar?
Ama ne yazık ki böyle, böylesi kirli çıkar ilişkileri için tüm disiplini yok eden bir mekanizmanın daha ne tür olumsuzluklar yaratabileceğini varın siz düşünün…
 
Yine geçenlerde Çanakkale kamuoyunu meşgul eden Çanakkale’nin İzmir girişine yerleştirilen top ile ilgili yetkililerin suskunluk içersinde olması da oldukça manidar…
 
Bu top kimin izniyle Kumkale Tabyalarından alınıp buraya getirilmiştir?
Tarihi eserlerin korunması, sergilenmesi konusunda görev üstlenmiş sorumluluk merkezleri ve bu merkezler tarafından yerine getirilmesi gerekli kurallar varken bu suskunluğun anlamı nedir?
Şimdi yetkililer bu sorumsuzluklarını örtmek için yeni bir manevra içersinde midirler?
Bu keyfiyetin kitabına uydurulması için yeni talimatlar gündemde midir?
İşte önümüzdeki günlerde yaşanan bu keyfiyetin nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.
 
Bu topun burada sergilenmesinin anlamsal içeriğine, gerekliliğine ilişkin gazetemiz aracılığı ile bazı konular tartışılmış olsa bile, yeterli değildir.
 
Taşınmaz kültür varlıklarının sergilenmesine ilişkin politikaların hiçbir hamasete, meydan vermeden kendi disiplini içersinde ele alınması ve bu konuda bilimsel kriterler ile hareket edilmesi son derece önemlidir.
 
Bu konu birkaç kişinin hamasi duygularına alet edilecek kadar ucuzlatılmalıdır.
 
Zaten kimin tarafından bu kararın verildiğinin belirsiz olduğu böylesi bir durumda, bu gelişmeyi daha da açmaza götürecek uygulamalardan kaçınmak en doğrusu olacaktır.
 
Birileri bu işi kitabına uydurmaya çalıştıkça daha da bir bataklığın içine doğru bu konu taşınmış olacaktır.
Merak etiğim konulardan biri de yerel yönetimin bu konuya nasıl yaklaştığıdır.
Kendilerinin böyle bir uygulamadan haberleri var mıdır, var ise bu uygulama için düşünceleri nelerdir?
Haberleri yok ise; böylesi bir keyfiyetin hayata geçirilmesi noktasında ne düşünmektedirler.
Bu konuda kamuoyunu aydınlatmaları gerekmektedir.
 
“Lafın tamamı deliye söylenir” diyerek; Bulgaristan Başbakanının “ben vatandaşa dayak atılan bir ülkede başbakanlık yapamam” diyerek istifa etmesinin üzerine hepinizi düşünmeye davet ediyorum.
Elektrik fiyatlarının yüksekliğini protesto eden halkın, güvenlik güçleri tarafından şiddete maruz kalmaları ve 25 kişinin yaralanması sonucu istifa eden bir başbakan gerçeği çok öğreticidir.
Herhalde ülkemizdeki buna karşılık gelen gelişmeleri anlatmaya gerek yok.
Her gün yaşadığımız, malumunuz olan olaylar...
 
Faili meçhul cinayetlerden tutunda, toplumsal linçlere, linç girişimlerine, demokratik tepkilerini gösterdikleri için coplanan, gazlanan gençlere, vatandaşlara,hukuk kurallarının ayaklar altına alınarak cezaevlerine tıkılan gazetecilere, aydınlara, bilim insanlarına ,milletvekillerine, sendikacılara kadar yaşamamızın her noktasında sürdürülen baskı politikalarına karşı,ülkemizin içersinde bulunduğu bu durumu anlamak için siyaset mekanizmasının koruma kalkanının ne kadar etkin kullanıldığını anlamamak mümkün değil.
 
Hele daha dün, Bulgaristan’da istifa eden Başbakan deneyimini gördükten sonra…