Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

Siyaset tarlada para etmiyor!

Geçenlerde bir okurum samimi olarak sormak istiyorum dedi; "Çanakkale yerelinde parti örgütlerini nasıl buluyorsun? Olası bir seçim sürecine girildiğinde, etkileri ya da katkıları ne olur?" diyerek de sorusuna ilave kattı. Aslında o ilaveyi katmasa, yanıtım baştan savma bir şekilde, 'idare ederler' olacaktı. Ancak, o ilave soru, 'Seçim sürecine girildiğinde, etkileri ya da katkıları ne olur?' sorusunu da duyunca, yine kendimi tutamadım! "Tarlada ürünü para etmeyen çiftçiler gibi olurlar" dedim!

2193
Tabii olarak ne demek istediğimi anlamadı. Zaten bende en demek istediğimi tam anlatamadığımı anladım. Böylece karşılıklı olarak anlaşamadık! Çünkü, bilmeden çok derin bir mevzuya girmiş olduk. Bu iş siyasi partilerin yapılanmalarından tutun, en alttan üste kadar yeniden dizayn edilmesi gereken bir konu. Hani üreteci tarlada üç kuruşa malı veriyor, markette beş lira oluyor ya! İşte öyle bir şey Türkiye siyaseti de!
 
Onun için bende dedim ki, sana pratik bir cevap vereyim. Partilere bir bakalım; Tayyip bey, 40 yıllık. Devlet bey, 40 yıllık. Meral Hanım, 40 yıllık. Kemal bey, yani Bay Kemal en zayıfı da olsa, 15 yıllık. Ama, Doğu bey bir ömürlük! Temel bey, atadan gelme. Davut ağa, bu işin hocalığından gelme stratejist, Babacan Ali`de Ankara esnaflığından gelme olduğu için tecrübesi bir hayli fazla. Unuttuklarımız varsa da affola. 
 
Şimdi dedim bir de yerel örgütlere bakalım. İl başkanlarına mesela. Ben onları sokakta görsem tanımam. Onlarda beni tanımaz. Ama gazetelerden tanırız birbirimizi. Hoş safya sekreteri arkadaşlar da bir fotoyla bir ömür geçirtiyor adamlara da, o da başka bir mevzu. Yeni fotoları gelmediği için herhalde. Eskiden diya ya da negatif film makarası kullanırdık, pahalıydı. Ama artık dijital, yani bedava ama. Muhabirlerde foto çekmeyi bıraktı sanırım! neyse lafı yine sündürdük. Evet dedim, şimdi isim isim sayamayacağım, yerimiz de dar. Gerek de yok! Daha bir çoğu yürümeyi öğrenemedi! Kırkı çıkmayan bile var, değil mi? Şimdi ben sana hangi yerel örgütü değerlendireyim. Sevgili okurcuğum da sorduğuna pişman oldu. Ama ben onu, teselli etmek ve meramını gidermek için konuyu açtım. Dedim ki; Ak Parti, Sayın Makas. CHP, Sayın Ural. MHP`yi hatırlayamadım. İyi partiyi de hatırlayamadım. E ben hatırlayamadımsa, sokaktaki vatandaş hiç bilmez zaten. Örgütleri desen, tanıyan bilen hiç yok. Peki napcak seçimlerde bu adamlar. Kime ne anlatacak. Sen tanımadığın etmediğin adamın sözünü dinler misin? Dinlemesin. Yani dedim, siyaset tarlada para etmiyor. Ama market vitrinine yerleşince değeri artıyor. Dedim ama, gene uydu mu uymadı mı ikimiz de anlamadık. 
 
Yalnız şunu söylemek istiyorum. Mesela İyi Parti`de kadın göremiyoruz. Türkiye`nin tek kadın genel başkanı Meral hanımın partisinin Çanakkale il örgütünde gözlerimiz kadınları arıyor! Seçimlerde ciddi bir yükseliş göstermesi artık aşikar olan bu partinin yerel örgütlenmesinde ciddi sorunlar var diye düşünüyorum ben. CHP ve Ak parti kadınlar yönünden daha şanslı. Hatta erkeklerden çok daha önde galiba kadınlar. Ne de olsa, Ak Parti`de Jülide hanım, CHP`de de Rebiye hanım var. Avantajlı her iki parti de. Neyse bu konu ve yazı çok su götürür. Aynı `kara buğday unu` gibi, dört saat karsan yine ekmeklik hamura dönmez! İçine başka unlarda koymak lazım! 
Hadi bakalım, hayırlı Cumalarda görüşmek dileğiyle. Cacalaya dönen normalleşmelerimizden birisine daha girerken, her şey gönlümüzce olur inşallah diyelim. Kalın sağlıcakla... 
 
NOT: Gazeteci sevgili dostum Güngör Yıldız`la, ` ne yazalım, hangi konuyu işleyelim?` diye konuşurken, banı `Tarımı yaz! İnsanlar aç kalacak. Tarımın değerini anlasınlar!` demişti. Bende tamam demiştim. Ve bilgisayarın başına oturuncaya kadar tarım konusunu düşündüm. Başlığı da fark ettiyseniz tarım üzerine attım! Tarla dedim! Ama nasıl oldu bilmiyorum, işte böyle bir yazı çıktı. Herhalde bilinç altımdan oluyor. Kusura bakma Güngör Yıldız! Seni atlatmak için falan uğraşmıyorum yani. Gülücük sana da...