sermet@canakkaleolay.com
İlimizin önemli çevresel riskler altında olduğunu yeniden anlatmamıza gerek yok. Ancak son zamanlarda yok edicilerin, somut adımlar içerisinde olması gerçeği üzerinde durmamız gerekecektir. Siyanürcü güçlerden biri Çanakkale Valiliğinin vermiş olduğu üretim izni ile önemli bir mesafe kat etmiştir! Termikçi yok ediciler, her türlü hukuksuzluğu sürdürerek yasaları arkadan dolanarak geleceğimizi yok edecek ölüm bacalarını yükseltmeye çalışmaktadırlar! Çan'da üçüncü termik santralinin yapımı için düğmeye basılmış, ÇED süreci, başlatılmıştır.
Çan halkı termik santralin vermiş olduğu zararları kendi deneyimleriyle çok iyi gözlemledikleri için üçüncü santralin yapımı konusunda daha direngen bir potansiyel göstereceklerdir.
Bölgelerindeki tarımın ne denli zarar gördüğü ortadadır, vatandaşların sağlık sorunlarının yoğunlaştığı bilinen bir gerçek olarak göz önünde iken, yeni bir termik santralin yapımı asla kabul edilemez.
Yok edicilerin kazanacakları paralar için, yaşamsal değerlerimizin yok edilmesine karşı mücadele etmek bir insanlık görevi haline gelmiştir.
Ancak unutmayalım ki; yok ediciler bu mücadeleyi engellemek için her türlü yola başvurmaktan çekinmiyorlar.
Biliyorlar ki; bu mücadeleyi güçten düşürmek için sonuç alacak önemli girişimlerden biri; mücadeleyi bölmektir.
Bunun içinde çok sinsi ve tehlikeli yollara başvurmaktadırlar, tarihin her döneminde olduğu gibi Truva atı rolü üstlenmiş girişimler revaçtaki uygulamalardır.
Çanakkale halkı uzun yıllardır yok edicilerin zararlı faaliyetlerine karşı mücadele etmesine rağmen sağlıklı bir dayanışma ve birlikteliği sağlayacak bir organizasyondan yoksundur.
Her nedense gelişen süreç içerisinde farklı organizasyonları gündeme getirerek sürdürülen bir zaafın varlığı, birlik ve dayanışma adına olumsuzluğa davetiye çıkaran bir gelişme olmuştur.
Ancak son bir gelişme var ki; gerçekten üzerinde durulması gerekli bir gelişmedir.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın UEDAŞ hizmet binasının açılışında, hani şu millete küfür eden çevre düşmanı yatırımlarıyla Türkiye’nin dört bir yanında halkların tepki verdiği, en son Cumhuriyet gazetesini tehdit ederek niteliğini ortaya koymuş bir patron ve kendisi gibi diğer patronlarla birlikte aynı fotoğraf karesi içerisinde yer alması üzerinden yapılan karalamaların sonuçları; adeta gizli bir elin çevre mücadelesi içerisinde yer alan güçlerin birbirlerine düşürülmesi adına yapılmış bir Truva atı girişimi olarak kendisini göstermektedir.
Öncelikle şunu belirtelim; Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın böyle bir fotoğraf karesi içerisinde yer alması doğru değildir.
Ancak buradan hareket ederek Ülgür Gökhan’ı karalamak itibarsızlaştırmaya çalışmak son derece provokatif bir davranıştır.
Ülgür Gökhan bu fotoğraf ile ilgili açıklama yapar veya yapmaz, bu onu bağlar ancak buradan hareket ile Ülgür Gökhan nezdinde Çanakkale Belediyesi’nin çevre mücadelesine vermiş olduğu desteği karalamak, pire için yorgan yakmak anlamında olup, mücadelenin dayanışma ve birliğine önemli zarar verir.
Kimse Ülgür Gökhan böyle bir fotoğrafta yer aldığı için onu çevre düşmanı politikalar ile işbirliği yapmıştır şeklinde itham edemez, bu büyük bir haksızlık olur.
Birlik ve dayanışma her şeyden önce mücadele içerisinde yer alan güçlerin birbirlerine güven duymasına bağlıdır, başarı için bu gereklidir. ‘Gözünün üstünde kaşın var’ deyip her şeyi sorun haline getirmek ancak bölücü olmanın ruh haliyle yapılmış bir tavırdır.
Yok edicilerin, bu mücadeleyi bölerek güçten düşürmek adına her türlü yönteme başvurduğu bir dönemde Ülgür Gökhan hakkında sürdürülen bu kampanya oldukça manidardır.
Aynı fotoğrafta yer aldığı için eleştirmek başkadır, buradan hareketle çevre mücadelesine vermiş olduğu desteği görmezden gelerek karalamaya çalışmak ,bu mücadeleye verdiği emeği yok saymak anlamına gelir ki; mücadele güçlerinin motivasyonunu olumsuz olarak etkiler.
Hele hele iki ay önceki bir gelişmeyi bugün dillendirerek spekülasyon konusu haline getirmek hiç de iyi niyetli bir yaklaşım değildir.
Yaşam savunucuların tek bir gücü vardır; birlik ve dayanışma ile yaratacakları halkın iradesinin yaratacağı mücadele gücüdür.
Bunu da böylesi spekülasyonlara malzeme ederek ,hatta bu konuyu ısrarla gündeme getirerek sürdürmek mücadeleye verilebilecek en büyük zarardır.
Bu anlayış ve mantıkla hareket edersek; gün gelir etrafımızda mücadele edecek kimse kalmaz.
Olumsuzluklarımızı değil, başarılarımızı mücadele deneyimlerimizi mücadele isteğimizi öne çıkaralım.
Herkes kendisine çeki düzen versin kendine gelsin, bu kentte Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın yaşamsal değerlere verdiği önem, çevre mücadelesine verdiği destek küçümsenemez, öyle bir fotoğraf karesine kurban edilemeyecek kadar da değerlidir.
Ülgür Gökhan’ı karalayarak egolarını tatmin etmek isteyenler varsa, başka kapıya…