Şimdi sınav ÇOMÜ’nün
Sosyal iş Sendikası ÇOMÜ’de taşeron çalışma sisteminin hileli olduğuna dair yapmış olduğu Çalışma Bakanlığı’na müracaatın sonunda verilen müfettiş raporuna ÇOMÜ yönetiminin itirazına ilişkin görülen dava sonuçlandı. Davaya ilişkin ayrıntıları bugün gazetemizde bulabilirsiniz...
Şimdi asıl sorun ülkemizdeki hukuk sisteminin gerçeklerine ilişkin yaşacaklarımız olacak.
Yani mahkemenin kararını ÇOMÜ yönetimi yerine getirecek mi, yoksa bildik bazı yöntemler ile kulaklarının üzerine mi yatacak? İşte asıl sorun bu, adeta çok bilinmeyenli bir denklem gibi.
ÇOMÜ’nün vereceği bu sınav bir akademik sınava benzemez. Bu sınav bir ekmek mücadelesinin, emeğin onurlu mücadelesinin yok sayılıp sayılmaması meselesidir. Özetle işçiler açısından bir onur mücadelesidir.
Sürecin geldiği noktada hukukun gerekleri yerine getirilmez ise bence ipler kopmuştur. Eğer mahkemenin vermiş olduğu bu kararın çalışanlar açısından gerekleri yerine getirilmez ise; bundan sonra ÇOMÜ yönetimi ağzı ile kuş tutsa, kimseyi bazı değerler noktasında inandıramaz.
Sosyal İş Sendikası ÇOMÜ bünyesinde sürdürdüğü bu mücadele ile ülkemizdeki neoliberal saldırıların sonucu olarak gündeme gelen ucuz ve güvencesiz işçi çalıştırma sistemi taşeronculuğa karşı önemli bir kazanım sağlamıştır.
Yine mahkemenin vermiş olduğu bu kararın bir başka sonucu da işten atılan işçilerin işe iadesi konusunda ortaya çıkan haklı zemindir. Bu haklı zemin üzerinden sürdürülecek mücadelenin geliştirilerek atılan işçilerin işe iadesinin sağlanması da bir o kadar önemlidir.
Eğer bir zafer sarhoşluğu içersinde işten atılan işçilerin iadesi konusu gerektiği gibi ele alınmaz ise elde edilen bu başarıya gölge düşeceğini şimdiden söyleyebilirim.
Hani bir söz vardır; “sen işini kış tut yaz çıkarsa bahtına”, benimki de biraz o hesap oldu ama, neler gördük neler geçirdik; ne ihanetler yaşadık.
Bu ülkenin sınıf sendikacılığı karnesi zayıflar ile dolu.
Özet ile tam bir sınav dönemine giriyoruz.
Herkesin vereceği bir sınav var.
Biz emekten yana olanlar; gelin birlikteliğimizi daha da geliştirelim, dayanışmamızı arttıralım bu sınavdan alnımızın akıyla çıkalım.
ÇOMÜ bu sınavda ne yapar onu göreceğiz.
ÇOMÜ yönetiminin bu kadar açıktan hukuk kurallarının karşısında olacağını, bu kararları yok sayacağını düşünmek istemiyorum.
ÇOMÜ yönetiminin de daha makul bir tarz ile bu konuda yaşananların aşılması noktasında çaba içersinde olacaklarını umut ediyorum.
Bir yandan da kendi kendimi suçluyorum.
Nasıl bu kadar iyi niyetli olabiliyorsun diye;daha bugün ÇOMÜ Öğrenci Kolektiflerinin açıklaması var gazetemizde. Basın toplantısı hakkını engelleyen, ifade özgürlüğünden rahatsız olan bir anlayış, nasıl olurda işçilerin mücadelesi sonrasında kazanmış olduğu hakların iadesi için olumlu davranır.
Fakat bazı şeyler de değişiyor, yapılan bunca mücadelenin de bazı kazanımları olsa gerek.
YÖK bile disiplin yönetmeliğini değiştirmek için adımlar atıyor; pankart, afiş asma, bildiri dağıtma gibi eylemleri demokratik hak olarak ele alma girişimi içersinde.
Bu değişimlerin ÇOMÜ yönetimi üzerinde etkilerinin olup olmayacağını göreceğiz.
Gelin biz kendi gerçeğimizi bir kez daha yazalım; “zafer direnen emekçilerin olacak”