Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Şimdi itiraf zamanı !

1798
Çanakkale halkının çevre duyarlılığı, kirletici ve imha edici sanayiyi birbirine düşürdü.
Termik santral yatırımcıları birbirini suçlayarak, aynı zamanda bazı gerçekleri itiraf ederek kendi gruplarının çıkarları için ters köşe siyaseti uygulamaya başladı.
Bugün ÇED toplantısı yapılacak Kocadalyan mevkiinde kurulacak 2x600 MW gücündeki termik santral çalışmalarını yürüten firma yetkilerinin yaptığı bilgilendirme toplantısında; bir yandan sürdürülen termik santral yatırımları için çevresel etki değerlendirme çalışmalarının gerekli titizlikle yapılmadığı değerlendirilirken, diğer yandan termik santral yatırımlarının da çevreyi kirletici vasfı yüksek tesisler olduğu belirtiliyordu.
Tüm bunlar ifade edilirken aynı zamanda var olan mantık ‘benim yoğurdum ekşi değildir’ üzerine kurgulanmış ters köşe yapma tarzı üzerine kurgulanmıştı.
 
Bir termik santral yatırım çalışmasının çevresel etki değerlendirmesini yapacak firmanın açıklamaları Çanakkalelilerin termik santrallere karşı göstermiş olduğu tepkinin haklılığını bir kez daha ortaya çıkardı.
Kendilerini meşru gösterme adına yapılan açıklamalar özünde kendi çabalarının da beyhude olduğunu ortaya koyduğu gibi, bölgedeki termik santral yatırımlarının bölge açısından tehlikesini de gündeme taşıyordu.
Bu açıklamalar bir itiraf niteliğinde olup aynı zamanda termik santral yatırımcılarının bölgede birbirlerine düştüklerinin de ifadesidir.
Biga Yarımadası’nda yatırım süreci devam eden termik santraller için ÇED belgelerinin gerekli hassasiyet ile değerlendirilmediğini söyleyen firma yetkilileri şunları kaydettiler:
ÇED raporlarında “Kümülatif etki değerlendirmesinin” önemine değinen, Kocadalyan’da yapımı planlanan termik santral yatırımının çevresel etki değerlendirmesini yapacak olan firma yetkilisi, “Kümülatif Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi yapılması gerekiyor” 2010’dan sonra verilen ÇED raporlarında bu konunun göz ardı edildiğini vurguladı. İÇDAŞ’da 2010 öncesi ek olarak 2x600 MW’lık termik santral daha yapılması için yaptıkları değerlendirmelerin çevreye olumsuz sonuçlar doğuracağı için vazgeçtiklerinin altını çizdi.Yetkili, şöyle devam etti: “Eğer o iki santral daha yapılsaydı bölgenin hava kirliliği artacaktı. 2 kez kapsamlı ÇED süreci geçirdik. Genel Müdür Bülend Engin, 2x600 ün yanına aynısından yapılmasını ve yeni bir fabrika daha kurulmasını istedi. Ancak yapılan değerlendirmeler sonucunda bölgenin hava kalitesinin bozulacağını gördük. Dolayısıyla İÇDAŞ yapmak istediği o projelerden ve yatırımlardan vazgeçti. Doğalgaz santrali de düşünüldü ve İÇDAŞ olarak bu konuda da ÇED süreci başlatıldı. Ama ne yazık ki gene aynı sonuca ulaştık. Hava kirliliği açısından zararlı olacaktı. Dolayısıyla yaptığımız kümülatif etki değerlendirmeleri sonucunda İÇDAŞ’ın bu bölgede ilave termik santral, doğalgaz santrali ve demirçelik fabrikası yapmaması gerektiğini anlattık. Onlar da bu nedenle vazgeçtiler. Ancak geldiğimiz noktada 2010’dan sonra aynı bölgede İÇDAŞ çevreyi ve Çanakkale’yi düşünerek vazgeçmesine rağmen başka firmalar 4 termik santral 7 üniteli olarak yapılması için ÇED raporu aldılar. Biz bu çelişkiyi ortaya koymak istiyoruz”
Burada açıkça ifade edildiği gibi; yatırım çalışmaları devam eden bölgedeki yedi üniteli dört termik santral için alınmış çevresel etki değerlendirme(ÇED) raporlarının gerçeklerden uzak olduğuna hükmedilmektedir.
Yine aynı firmanın ifadesi ile “Termik santraller gibi çevreyi kirletici vasfı yüksek tesisler için hazırlanacak ÇED raporları diğerlerine göre daha kapsamlı olmalıdır. Çanakkale’ye ve çevreye telafisi güç zararlar doğuracağının ortaya çıkması halinde bu projeden vazgeçeceğimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” değerlendirmesi ile durumun vahameti ortaya konmuş bir anlamda ÇED raporlarının geçerliliklerinin hükümsüzlüğüne işaret edilmiştir.
Bunu söyleyenler termik santral yatırımını yapacak firmanın çevre danışmanlık şirketidir.
Peki gerçekler böyle de; yani bölgede İÇDAŞ tarafından yapılacak 2x600 MW termik santral yatırımının bölgenin hava kalitesini olumsuz etkileyeceğini görerek bu yatırımların yapılmamasına hükmettiniz de, şimdi neden aynı bölgede aynı kapasitede bir termik santral yatırımı için yola çıktınız?
‘Benim yoğurdum ekşidir’ diyen olmadığı gibi sizde bildik savunmalar ile yola çıkıyorsunuz ki; ‘yok yeni teknoloji, yok gerekli önlemleri alınmış yatırım gibi’ artık halk bunlara inanmıyor.
Sizin de belirttiğiniz gibi termik santraller çevreyi kirletici vasfı yüksek tesislerdir.
Gerisi lafı güzaftır, her türlü bilimsel çalışma bunu doğrulamaktadır.
 
Çanakkale’nin çevre duyarlığına sahip insanları, yaşananlar göstermektedir ki ;tepkilerinizin ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
 
Mücadeleniz ile doğru yoldasınız.
 
Şimdilik kirletici ve imha ediciler birbirlerine düştüler birbirlerini ihbar etmekte ve yalanlamakta, itirafta bulunmaktadırlar.
 
Biraz daha gayret, bu kâğıttan kaleler yıkılacak.
Geleceğimize, yaşamsal değerlerimize sahip çıkalım.