Sigara yasağı denetimini Cumhurbaşkanı yapsın.
İkinci sınıf muamele gören sigara içenlerin bu statüleri Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı;”Terbiyesiz adam”
Ne günlere geldik değil mi?
Emekçiler, maden ocaklarında, güvencesiz çalışma koşulları ve sermayenin daha çok kazanmak adına oluşturduğu ilkel koşullar nedeniyle çalışma hayatının birçok alanında her gün yaşamlarını yitirirken, denetim konusunda sessizliğini koruyan iradenin iş sigara içenlere gelince aslan kesilmeleri trajikomik bir durum.
Sigara içme yasağının uygulanması tabiî ki denetlenmeli, fakat bunun Cumhurbaşkanı tarafından “terbiyesiz adam” ifadesi ile örneklenmesi karşısında ortaya şimdi yeni bir durum çıktı.
Bundan böyle sigara yasağı denetim sorumluluğu Cumhurbaşkanlığı makamına verilmelidir.
Hele buna uygun bir iradeye sahip olan ; ‘astığım astık kestiğim kestik’ anlayışı ile denetim konusunda ileri adımlar atılabilir, ileri demokrasimiz yeni uygulamalara tanıklık edebilir.
İş kazalarında (cinayetlerinde )Avrupa’da birinci dünyada üçüncü bir ülke olarak, her gün acı bir olay ile karşılaşmaktayız.
Ermenek’te 18 maden işçisi yer altında mahsur kalıp henüz kendilerine ulaşılamadığı günlerde tarım emekçilerinin dayıbaşı sistemi altında ucuz işgücü olarak daha fazla sömürülmesi için 24 kişilik araçlarda 46 kişinin taşınması sonrasında yaşanan trafik kazasında 17 tarım emekçisi hayatını kaybetti.
Yine hafta sonu Bartın’da bir maden ocağında yaşanan göçük nedeniyle Çinli bir işçi hayatını yitirdi.
Demek ki Çinlilerin fıtratında varmış maden ocaklarında ölüm olayı…
Kapitalist sistemin vahşi sömürü çarkları varlığını sürdürdükçe, iş cinayetlerinde yeni rekorlara ulaşmak işten bile değil.
Bu can alıcı sorunu gündeme taşımak emek ve demokrasi güçlerinin bu konuda yaratacakları farkındalık ve kazanılacak haklar ile bu acıları engellemek adına sürdürülecek mücadele son derece önemlidir.
Çanakkale İşçi Filmleri Festivalinin Ermenek’te mahsur kalan maden işçilerine adanması bu yönüyle festivale ayrı bir değer katmıştır.
Yine, 1 Kasım Dünya Kobene Dayanışma Günü nedeniyle Çanakkale’de yapılan açıklamada Ermenek’te yaşanan facianın buna neden olan koşulların protestosu Kobene dayanışmasına ayrı bir anlam katmıştır.
Dünya Kobene Dayanışma Günü basın açıklamasında bazı kesimlerin yarattıkları gerginlik Çanakkale açısından dikkat çeken bir gelişme olarak kendisini gösteriyor.
Demokratik protesto hakkı temel demokratik bir haktır.
Bunun terörize edilerek olumsuz olayların ortaya çıkarılmasının tek bir amacı vardır; bu hakkın kullanılmasının engellenmesi için uygun şartların yaratılması girişimidir.
Herkes taleplerini, tepkilerini demokratik ve barışçı yöntemlerle dile getirmelidir.
Yapılan bir basın açıklamasını germek adına köşe başlarında gruplaşmak bazı istenmeyen olaylara sebep olabilir.
Herkes sağduyulu davranmalı demokratik hakların kullanılmasına engel alacak girişimlerden kaçınılmalıdır.
Yanardağ ne demek istedi?
Hafta sonu yapılan Birleşik Haziran Hareketi Çanakkale Girişiminin düzenlediği bir toplantıya katıldım.
Konuşmacı konuklar arasında Gazeteci Merdan Yanardağ da vardı .
Yanardağ ,Birleşik Haziran Hareketi ile solda birlik adına yapılacak girişimin ülkemizin önemli bir ihtiyacı olduğunu belirttikten sonra yapmış olduğu bir değerlendirmeyi son derece manidar buldum.
İfade şöyleydi “Öcalan’ın belirttiği gibi HDP, MİT tarafından kurdurulmuştur”!
Şimdi bu söz neden söylenmişti!
Böylesi bir cümle için Yanardağ’ın dayanağı neydi!
Buradan hareketle; HDP, MİT tarafından kurulmuştur algısı mı yaratılmak istenmişti.
Birlik adına yapılan bir girişim açısından bu son derece tehlikeli bir yaklaşımdır.
Böylesi bir mantık Birleşik Haziran Hareketinin gerçeklerine uygun değildir.
Onun için Merdan Yanardağ bu sözlerine açıklık getirecek bir açıklama yapmak zorundadır.
Bugün HDP’nin nasıl kurulduğu bu sürecin nasıl geliştiği Türkiye solunun yakından bildiği bir konudur.
Birlik adına mesafe kat etmek; kimseyi ötekileştirmeden, düzene muhalefet eden herkesi kucaklayacak bir yaklaşımı gerektirir.
Merdan Yanardağ bu yaklaşımıyla, Birleşik Haziran Hareketinin bu kapsamdaki anlayışına ters düşmüştür; ayrıştırıcı, spekülasyondan öteye gitmeyen, temelsiz bazı iddialarla ithamlarda bulunmak geliştirilmek istenen birlik anlayışına zarar verir.