Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Şiddet durdurulsun

1604
Halkın öfkesi sokaklara taştı.
 
Bu öfke marjinallerin öfkesi değil.
 
Bu öfke halkın öfkesi
 
Halkına baskı uygulayan bir siyasal iradeye karşı gelişen öfke.
 
Gösterilerin geldiği noktada hükümetin protestoculara karşı uyguladığı şiddet her geçen gün gelişmeleri daha da olumsuzlaştırmakta.
 
Ayrıca Başbakan’ın, halkını yok sayan açıklamaları da işin tuzu biberi olmakta.
 
Gelinen noktada şiddet uygulamaları can kayıpları noktasına kadar varmıştır.
 
Göstericilere uygulanan şiddete derhal son verilmelidir.
 
Çanakkale’deki gösteriler büyük bir olgunlukla her geçen gün daha da etkili bir şekilde sürmektedir.
 
Ülkedeki genel gelişmeler Çanakkale’deki gösterilerin geleceğini belirleyecek yegane kriterdir.
 
Bu konuda meydan okuyan , “taraftarlarımı karşılarına yığarım” şeklindeki demokrasiden nasibini alamamış bir anlayış, devam eden şiddet uygulamalarının sonuçlarını çok daha vahim noktalara taşıyabilir.
 
Bugün, kamu emekçileri hükümetin emek düşmanı uygulamalarına karşı greve çıkıyorlar.
 
Çok doğal olarak bu grevin bir talebi de halka uygulanan şiddetin durdurulması olacak.
 
Tüm bu gelişmeleri görmeyen siyasal irade yaşanabilecek olumsuzlukların tek sorumlusudur.
 
Halkın demokratik taleplerini padişahlık özentileri ile yok saymak bundan böyle kabul edilemez.
 
Bu gerçeği görmek zorundadır siyasal irade
 
Görmek zorunda olduğu insanların yaşam haklarına saygı gerçeğidir.
 
Kişisel özgürlüklerine saygı gerçeğidir.
 
Bilinmelidir ki; tarihin hiçbir döneminde insanların temel haklarını yok sayan hiçbir irade kalıcı olamamıştır.
 
Bugünde gerçek budur.
 
Başbakanın söylediği gibi, birkaç çapulcunu n hareketi değildir yaşanılanlar.
 
Bu tepki, şimdi emek mücadelesinin daha iyi yaşam koşulları, sosyal adalet, eşitlik talepleri ile birleşerek daha güzel yarınlar için sürdürülen haklar mücadelesine katkı sunacaktır.
 
Bu şiddet ortamından çıkacak tek bir gerçek vardır; halkın iradesi baskı ve şiddet ile yok edilemez.
 
Gezi direnişçileri şimdi kamu emekçilerinin 5 Haziran grevinin destekçisi olmalıdırlar.
 
Gezi direnişi toplumun çeşitli kesimlerinde önemli bir duyarlılık geliştirmiştir.
 
Sadi Güven adlı bir vatandaşımız Bayramiç’ten başlattığı yürüyüşünü dün Çanakkale’de tamamladı.
İnsanlar evlerini, gazdan rahatsız olan insanlara açtılar.
 
Tencere tava sesleri ile desteklerini ortaya koydular.
 
Uygulanan şiddet sonrası dağıtılan, kirlenen meydanları caddeleri hep birlikte temizlediler.
 
Kimse bu insanları karalamaya kalkmasın.
 
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü değil mi?
 
Sakın çevreyi falan ağzınıza almayın
 
Ağaç mı dediniz aman ha..
 
Sizi çapulcular sizi.
 
Alın size bomba…
 
 
Mahcup özür
 
Dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Cumhurbaşkanı ile yapmış olduğu görüşme sonrasında yapmış
olduğu açıklamada tam bir ikircikli tutum sergiledi.
 
Önce polisin gaz kullanımının yanlış olduğu söyledi, sonra” güvenlik güçlerimiz özveriyle çalışmaktadır.Polisimiz yasalar çerçevesinde gerekenleri yapmaya devam edeceklerdir” dedi.
 
“Vatandaşlarımız haklı tepkilerini ortaya koymuşlardır. Eylemler haklı, meşru, doğrudur. Saygıyla karşılıyoruz” diyen Arınç “Özellikle masum tepkiler illegal gruplar tarafından kullanılmakta. Türkiye`ye, itibarına zarar vermektedir” diye devam etti.
 
Gerçekten çevrecilik kaygısıyla tepki gösterenler tanımlaması yaparak özür dilediği insanlardan bahseden Arınç; bazı çevik kuvvet polislerinin birilerini hedef aldığı iddiaları karşısında “bu dış basının takındığı bir tavırdır” cevabını verdi.
 
Yaşanan tüm gelişmelerin siyasal iradenin demokrasi anlayışının sonucu olduğunu görmek istemeyen bu muğlak yaklaşım ile bir yere varılmaz.
 
Dediğim dedikçi otoriter politikalar, bu ülkede siyasal istikrarı her geçen gün tehlikeye düşürmektedir.
Bu konudaki samimiyet halkın demokratik haklarının hiçbir sınırlamaya sokulmadan ,özgürce kullanımının önünün açılmasından geçer.
 
Bunun için ilk adım olarak Gezi Parkı direnişçilerine karşı her türlü şiddetin durdurulması ve meydanlardan polisin çekilmesi sağlanmalıdır.
 
Demokratik barışçı her türlü protestonun özgürce yapılmasının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.