sermet@canakkaleolay.com
1. Geleneksel Uluslararası Şeffaf Beygir Film Şenliği mahallelerimizde başladı. Çokta güzel oldu. Yıldızlar altında Çanakkale Boğazı’nın en güzel panoramik görüntüsü ile ilk filmi Özgürlük Parkı’nda izledim. Filmi bir yandan seyreder iken, hafızamın derinliklerinde çocukluk yıllarımın sinema gecelerine gitmekten kendimi alamadım. Yazlık Belediye, Orduevi Dilek ve İnci sineması gibi Çanakkale’nin yazlık sinemaları ve hatırlayabildiğim anılarım ile ikinci bir film de şöyle bir gözlerimin önünden geçti. O zamanın yazlık sinemalarında şimdiki gibi soktuğu zaman, izlediğiniz filmleri acılı filmlere dönüştüren sivrisinekler yoktu.
Her fırsatta söylüyorum.
Yine söyleyeceğim; Çanakkale Belediyesi’nin son yıllardaki en önemli hizmeti ve yatırımı Özgürlük Parkı olmuştur.
Hele birde şeffaf beygir sayesinde bu tür alanların sanatsal ve kültürel faaliyetler ile birleşince oluşan tadı alınca, zevkine doyum olmuyor.
Ama birde sivrisinekler olmasa !
Bir yazımda Özgürlük Parkı ile ilgili olarak bu kente ‘gemiler ile yürümek’ gibi bir tat kazandıran Çanakkale Belediyesi’ne teşekkürlerimi iletmiştim.
O zaman sivrisinekler yoktu.
Bu kamusal alanı oldukça kullanan bir birey olarak bu alandaki sivrisinek sorununun çözümü noktasındaki tedbirler konusunu ilgililerin dikkatine sunmayı ne zamandır istiyordum.
Gördünüz mü şeffaf beygirin kerametini, aynı zamanda sanat ve kültürün nasıl yaşamımız ile iç içe olduğunu….
Neyse gelelim, şimdi sivrisineklerden bizim şeffaf beygire.
Bizim şeffaf beygir aynı zamanda iyi bir yarış atı.
Öyle ki kendisini bir çıkışta gördük, bir de son düzlükte,
Şimdi son düzlükte bitiş çizgisine doğru hızla ilerliyor.
Keşke yarışın diğer bölümlerinde de iyi sprintler yapsaydı; ilk gün itibarıyla yinede olumsuz olmayan bir katılım daha güçlü olabilir idi.
Çok atçı bir dil kullandık herhalde; etkinliğin duyurulması konusunda daha verimli olunabilseydi, daha yoğun bir katılım sağlanabilir idi. Bunu ilk gün gözlemleri ile söylüyorum tabi, son düzlükte iyi şeyler olabilir.
Şeffaf beygir bitiş çizgisini önde tamamlayacaktır, bütün olumsuzluklara rağmen.
Birde hoşuma giden başka bir şey oldu.
Şenlik programı için dahil olabildiğim iletişim ortamında, Cuma akşamı programında Özgürlük Parkı’nda ilk bilgilendirmede “Bornova, Bornova” veya “Made in Europa” filmleri not edilmişti.
Ne çıkarsa bahtımıza diye düşünmüştüm.
Sonraki bilgilendirme notunda “Made in Europa” filminin gösterileceği bilgisine ulaştım.
İzlemek için gittiğimde “Aşk geliyorum demez” filmini izledim.
Bakalım bundan sonraki gösterimlerde hangi sürprizler ile karşılaşacağız ?
Nede olsa şenlik idi, bu tür sürprizlere alışmak lazımdı.
Bunun da ötesinde bu tür etkinlikler için detay planlaması noktasındaki şartları, ayrıca bu tür organizasyonların kendi iç iletişimleri noktasındaki gelişmeleri, katılımcı destek konusundaki olumsuzlukları tahmin eden bir kişi olarak, böylesi konuların tolere edilebileceğini, daha sonraki yıllarda bir şekilde aşılabileceğini, böylece her geçen yıl bir önceki yıldan daha iyi olacağını düşünerek emeği geçen herkesi kutlarım.
Daha ilk yıldan bir mükemmellik yaratılırsa sonraki yıllarda yapacak ne iş kalır, değil mi?
Sermet ATADİNÇ