Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Seçim atmosferi ve gerçekler

1072
Ülkemizdeki demokratik gelenek ve demokrasi bilincinin gücü, ne yazık ki karşımıza seçimler döneminde ortaya çıkan, gerçeklerle bağlantısı olmayan başka bir atmosferi ortaya çıkarmaktadır.
Seçim yatırımı olarak adlandıran bir çok söylevin ortalığa saçıldığı, sözde vizyon belgelerinin havada uçuştuğu bir dönemdir bu dönem.
Şimdi Çanakkale’de tam da bu yaşanmaktadır.
Seçimden seçime “demokrasiyi “hatırlayan sistem partilerinin bu maskesi düştüğü oranda, seçimlerin demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesinde bir araç olabileceğini unutmadan seçim politikalarını belirlemek gelecek açısından çok önemlidir.
Sistem partilerinin yaşamda hiçbir zaman karşılığı olmamış vaatlerinin ve söylevlerinin etkisinden kurtulmak ve siyasal vizyon olarak gerçekten demokrasi özgürlükler ve barış adına; emekçilerin, gençlerin, kadınların her türlü mağdur edilmiş kesimlerin sesi olan demokrasi güçleriyle birlikte hareket etmek geleceğimiz adına vazgeçilmez bir tercih olacaktır.
Seçim atmosferinin en çarpıcı ve görünür özeliklerinden biri, seçim zamanı hatırlanan ve bunun üzerinden sürdürülen propagandalardır.
AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir dün adliye sarayının inşaatının ihalesinin yapılacağına ilişkin bir paylaşımda bulundu.
Şimdi nerden çıktı bu demezler mi adama!
Sanki bugünün sorunuymuş gibi yılardır gündemde olup beceriksizliğin sonucu olarak bir türlü atılamayan bu adımı yaklaşan seçimler nedeniyle gündeme taşımak ne kadar samimidir?
Depreme dayanıksızlığı bilinen bu binada, sen yıllardır çalışanından vatandaşına kadar bir çok insanı bu risk ile yaşamaya mecbur et, ondan sonra çık seçimlere 73 gün kala inşaat ihalesini yapıyoruz diye müjde ver.
Bu kadar basit değil bu işler…
AKP il örgütü halk toplantısı yapmaya karar vermiş, halk dertlerini sıkıntılarını anlatacakmış!
İlk duyumda kulağa hoş geliyor da; sonuç da ne olacak?
Halkın içersinde bulunduğu durumu cümle alem biliyor, her geçen gün yaşam koşularının zorluğu altında daha çok sıkışan halkın dertlerine çözüm olmak halk toplantılarıyla olmuyor.
Bizzat bu işin kamuflajı, bu toplantılar sağlasa sağlasa; AKP’nin bürokrasi üzerindeki yeni baskılarının zeminine çimento olur.
Yandaşlık uygulamalarının kamu yönetiminde tescillenmesinin adımı atılmış olur.
Eee ne de olsa 73 gün sonra seçim var; vatandaşa şirin gözükmek lazım, iktidar olanaklarını yandaşlara açmak bu konuda harekete geçmek lazım.
Baksanıza herkes birbirine girdi parsel parsel satanlardan, bilgim yok diyerek temel politikaları yok sayarak tribünlere oynama siyaseti var oldukça; daha çok göstermelik toplantı organizasyonları yapılacaktır.
Anlaşılan Tarzan zor durumda…  
Yeni Rektör Yücel Acer’i AKP Milletvekili Mehmet Daniş, bir mesaj yayınlayarak kutlamış!
Sedat Laçiner de rektör seçildiğinde aynı şekilde kutlamıştı, kutlamakla kalmadı kendisine ciddi bir destek verdi.
Çanakkale halkı Türkiye’de ilk defa bir rektörü protesto etmek için miting yaptığında; demeç vererek, arkasında olduğunu deklere etmişti.
Buradaki sorun Laçiner ya da Acer meselesi değil; AKP, Çanakkale’de üniversiteyi kentin AKP’lileştirilmesi için bir güç olarak kullanma çabasında.
Dolayısıyla yeni Rektör Yücel Acer’in bu konuda işi zor.
AKP’nin böylesi bir siyasi hedefi varken, yeni rektörün nasıl konumlanacağını hep birlikte izleyeceğiz.
Mehmet Daniş’ın yayınlamış olduğu mesajdaki “sahte isimlerle şehrin gündemini işgal etmeyen bir yönetim anlayışı ile büyüyecektir” değerlendirmesi özellikle dikkat çekmektedir.
O sahte isimler Danış’ı överken, o sahte isimler Çanakkale’de birçok insana hakaretler, iftiralarla karalamalarda bulunurken sahte değiller miydi, yoksa kentin gündemini işgal mi etmiyorlardı?
Bu çifte standart düzen politikasının en temel özelliğidir.
“Dün dündür bugün bugündür” yaklaşımı, ne de olsa siyasette bir bilenin temel ilkesi.
Unutmayalım;o zaman paralel yoktu…