SABİHA GÜLER KOÇER

1505
 YEŞİL İLYAS
     Eski doğu takvimlerine göre;kışın sona erip baharın,dolayısıyla yazın başlangıç tarihi 6 Mayıs olarak kabul edilmişti.Bahar mevsiminin başlangıç tarihi olan 6 Mayıs,bahar bayramı olarak kutlanır ve halk bu güne özel bir anlam ve kutsallık yüklerdi. Halk  arasında Hıdrellez adıyla kutlanan bu gün için,bütün doğu ulusları arasında,yaygın olan iki efsane vardır.
      Şu anda Lübnan sınırları içerisinde bulunan Beyrut`un 86 km doğusunda bulunan Baalbek şehri ve civarında vaktiyle İsrail oğulları yaşıyorlarmış.Bunlar puta tapan insanlarmış ve Allah onlara doğru yolu göstermek için İlyas adlı,bir peygamberi yollamış.İsrail oğulları ne bu peygambere nede sözlerine inanmadıkları gibi,birde ona türlü türlü hakaretler edip,İlyas Peygamberi topraklarından sürmüşler.İlyas`ın İsrail oğullarının topraklarından ayrılmasının hemen ardından,felaketlerin ardı arkası kesilmemeye başlamış.Ve İsrail oğulları yaptıklarından pişmanlık duyarak İlyas`ı aramaya başlamışlar.Buldukları anda da memleketlerine onlarla birlikte yaşaması için çağırmışlar. Hem ondan hem de Allah`tan af dilemişler.O günden itibaren İsrail oğulları puta tapmaktan vazgeçip Allaha inanmaya başlamışlar.
    İlyas Peygamberin kerametlerinin sonsuz olduğu,çöllük olan İsrail`i attığı her adımdan sonra yemyeşil yaptığı ve sularının da onun dokunmasından sonra gürül gürül aktığı söylenirmiş.Bu sayede ağaçlar meyve vermeye,tarlalardan bol bol ürünler alınmaya başlanmış.Tüm bu nedenlerden dolayı halk artık onu çok sevmeye başlayıp, ona" Hızır İlyas=Yeşil İlyas" adını koymuş.(Hızır`ın  hayat kaynağı (ab-ı hayat) anlamı taşıdığı da söylenir.) Hızır günleri (yeşillik günleri) 6 Mayıs`tan 4 Kasım`a kadar sürermiş.
   Yine bir başka efsaneye göre ise Hızır ve İlyas iki ayrı peygamberdir.İkisi de ölmezliğin sırrına ermişlerdir.Dünyayı baştan başa dolaşıp,ihtiyacı olan her insana yardım elini uzatırlar.Yılın bir gününde(6 Mayısta) buluşurlar.Buluştukları gün ise 6 aylık yaz döneminin başlangıcı olan gündür.Yani baharın başlangıç günüdür.
   Şimdilerde bizler de ( 5 Mayıs`ı 6 Mayıs`a bağlayan gün) baharın başlangıcını 6 Mayıs`ta kutluyor deniz kıyısı , su kenarları,ağaçlık alanlar, gibi yerleri seçip şenlikler düzenliyoruz.Kimimiz gerçekleşmesini istediğimiz dileklerimizi deniz kenarında resimleyip sonrasında da dalgaların çizdiklerimizi silmesini bekliyoruz.Bu sayede isteklerimizin bir an önce olacağı inancıyla hayallere dalıyoruz. Kimimiz ise Hızır`ın her bahar mevsimine girişte doğaya elinin dokunduğu inancıyla,mevsimin ilk çiçek ve otlarını topluyor, ve kaynatıyor. Sonucunda tüm hastalıklardan kurtulacağımızı, ya da toplanan ve kaynatılan bu karışımdan 40 gün boyunca banyo yapıldığı takdirde gençleşeceğimiz pembe hayalleriyle yaşıyoruz.Kimi yerlerde kutlamalar bir gece öncesinden, dileklerin gerçekleşmesi ümidiyle para keselerinin ağızlarının açık bırakılmasıyla başlıyor. Hıdırellez günü,evlenmek,çocuk sahibi olmak,araba ya da ev almak isteyenler de istedikleri şeyin resmini yapıp,bir ağacın altına toprağa gömüyorlar, ya da gül ağacının dallarından birine kırmızı bir kurdele bağlıyorlar.
   Yazarken bile insanı  güldürüp tebessüm ettiren  bu günler,zannediyorum bu topraklarda yaşayan tüm insanlar için kısa da olsa birer mutluluk kaynağı.
   Sevinçlerimiz,kederlerimiz,ağıtlarımız birbirinin aynısı olmasa da hep benzer duygular yaşayıp,yine benzer tepkiler gösteriyoruz.
   Bu topraklar  birbirinden güzel geleneklere ve değişik kültürlere ev sahipliği yapmış ve yapmaya devam ediyor.Irkımız, dinimiz,rengimiz ne olursa olsun, bu toprakları seviyor ve bu topraklarda kardeşçe yaşıyoruz ve yaşayacağız. Birbirimize karşı sevgi ve paylaşımlarımızın bitmemesi dileğimle...Sevgi, umut ve sağlıkla kalın.