Reşit Tümer’i unutmadık...
Bir yıl önce Bayramiç Ezine karayolunda trafik kazası sonrasında yitirdiğimiz Reşit abimizi önceki akşam andık. Reşit Tümer dostları olarak bir araya gelerek anılarımızı paylaştık, Tümer’in yaşam felsefesi, değerleri üzerinden bir kez daha yaşamı sorguladık. Gündemin de oldukça sıcak olması keyifli bir sohbete neden oldu. İlkeli olmak, duyarlı olmak, paylaşmak, dayanışma gibi kavramların öne çıktığı sohbette, Reşit Tümer yine bizlere öncülük etti. Tıpkı Bayramiç’ten Çanakkale’ye gelip bizleri bir araya getirdiği günlerde olduğu gibiydi...
Reşit Tümer iyi bir CHP taraftarıydı.
Her zaman sorgulayıcı bir akla sahipti, onun için CHP konusunda yapılan tartışmalarda hiçbir zaman bağnaz ve fanatik olmamıştı, partisinin ve beraberinde yerelde yürütülen siyasetin eleştirilmesinden hiçbir zaman rahatsızlık duymazdı.
Bayramiç Belediyesi meclis üyesi olarak sürdürdüğü görevi sürecinde özellikle Kazdağlarının korunması noktasındaki mücadelenin kararlı bir destekçisi oldu.
Kazdağlarının değerini çok iyi bilen bir kişi olarak, korunması noktasında gösterdiği çabaları aynı zamanda Kazdağlarının tanıtımı içinde gösterdi.
Özellikle bu konuda gazetecilerin iyi bir dostu ve yardımcısıydı.
Reşit Tümer, Kazdağları için haber yapmak isteyen birçok gazetecinin rehberliğini yaparak önemli bir destek sunmuş bir kişiydi.
Bu konudaki emekleri ile her zaman çevre mücadelesinin de unutulmazları arasındadır Reşit Tümer.
Onu anarken bir kez daha öğrendik, tartıştık, sorguladık.
O hep aramızda olacak, Kazdağlarını altıncılara talan ettirmemek için vereceğimiz mücadelede onun anıları hep bize yol gösterecek.
Seni unutmayacağız güzel insan Reşit Tümer.
Tetikçiler saldırılarını sürdürüyor.
Gezi Parkı direnişi nedeniyle özellikle Çanakkale’de bir gerçeği yeniden yaşayarak gördük.
comuhaber denilen tetikçi site ağababalarından aldıkları direktiflerle kendilerini müstear isimlerin arkasında gizleyerek halkın demokratik talepleri ve özgür düşünce adına verdikleri tepkiyi karalamak adına her türlü dezenformasyona başvurdu.
Bu mücadeleye destek verenleri hedef gösterdi. Gelişen mücadeleyi bölmek için elinden geleni yaptı.
Yalan ve gerçek olmayan uydurma bazı haberler üzerinden karalama kampanyaları düzenledi.
Son olarak da Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı itibarsızlaştırma kampanyasına başladı.
Bu karanlık güçler insanların fikirlerini bile dile getirmesinden rahatsızlık duymaktadırlar.
Başkan Gökhan‘ın söylediklerini çarpıtarak kent yaşamına demokratik bir işleyiş verme adına önemli katkılar sunan bir yerel yöneticiye karşı alınan böylesi bir tavrın altında yatan halkın iradesinden rahatsız olmaktan başka bir şey değildir.
Okuduğunu anlamayan bu site Gökhan’ın değerlendirmelerini çarpıtarak bir kez daha tetikçi olmanın, yanaşma olmanın nasıl bir şey olduğunu gösterdi.
Yanaşmaların her türlü dezenformasyonunu, bu halk boşa çıkarak, demokrasi ve özgürlük adına kazanımlarını sürdürecek
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” demişler ama hem yalancı hem yanaşma olur ise o mum hiç ışık vermez.
Takvim Gazetesinin yaptığını gördünüz; Takvim Gazetesi’nin birinci sayfasında CNN`in savaş muhabiri Christiane Amanpour ile yapılmış gibi sunulan gerçek dışı röportaj üzerinden yapılan dezenformasyon göstermiştir ki; Gezi direnişi bazılarını fena halde ürkütmüşe benziyor.
Korkunun ecele faydası yok, yandaş medyanınız da satılmış kalemleriniz de sizleri kurtaramaz.