Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Rektörlük seçimi mi, siyasi parti delege seçimi mi?

1593
ÇOMÜ’ deki rektörlük seçimleri bugüne kadar hiç görmediğimiz olaylara sahne oluyor.
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner’in bugüne kadarki uygulamaları nedeniyle rektörlük makamını tamamıyla siyasileştirmesinin sonuçlarını şimdi adeta siyasi partilere delege seçimleri havasına bürünen rektörlük seçimleriyle yaşamaktayız.
Rektör Laçiner artık üzerinde konuşulacak, değerlendirilecek bir konumu çoktan aşmıştır; yaptıkları yapacaklarının göstergesidir!
Ancak yaratmış olduğu iklim ile bilim, araştırma merkezi olması gereken üniversiteleri bu denli siyasileştirerek ayrıca bir tarih yazmıştır.
Rektörlük seçimi öncesi adaylar kimin daha çok AKP’li olduğu üzerinden yarışmaktadırlar.
Bir rektör adayı için kalkıp ‘AKP beni destekliyor YÖK benden yana’ propagandasıyla algı yaratılmaya çalışılıyorsa; iki kez durup düşünmek gerekecektir.
Böylesi bir yaklaşım içersinde olan bir adayın yarın rektör olması durumunda açık ve net olarak üniversite AKP’nin arka bahçesi olacaktır.
Tüyler ürpertici bu durum; açıkça ve yaptığınla övünür bir şekilde propaganda yapılması karşısında rektör adayı susuyorsa söylenecek tek şey; ‘kardeşim sen adaylığı bırak git AKP içersinde siyaset yap’ demek olmalıdır.
Sedat Laçiner’in uygulamalarıyla onun gibi düşünmeyen herkesin ciddi mağduriyetler yaşadığı ÇOMÜ de, bu denli bir AKP taraftarı olarak gündeme çıkan adaydan akademi ve bilim adına bir şeyler beklemek kelimenin tam anlamıyla saflıktan başka bir şey değildir.
Servis edilen haberlerde anlatılanlar gerçekten ürkütücü,yaratılmak istenen algı için kullanılan yöntemler de bugüne kadar Laçiner Hocanın uygulamaları tanıdığımız algı yönetiminin sahte hesaplar üzerinden yönlendirilmesi tarzında ;ancak biraz acemicesi….
Bakın neler anlatılıyor:
Prof. Dr. Yücel Acer`in AK Parti ve YÖK cephesinden tam destek aldığı ifade ediliyor. Acer`n rektörlük seçimlerine kısa bir zaman kala Çanakkale`de iki YÖK üyesi olan Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu ve Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu ile yemekte buluşması YÖK`ün akademisyenlere bir işareti olarak yorumlanıyor.
Prof. Acer`in üniversite de yaptığı seçim kampanyasının yanında iktidarın siyasi desteğini aldığı konuşuluyor. Daha önce Cumhurbaşkanı Baş danışmanı Binali Yıldırım ile yaptığı yüz yüze görüşmeye ilişkin görüntüleri paylaşan Acer, Erdoğan’ın eski başdanışmanı Yalçın Akdoğan ve Eski TBMM Başkanı ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nı açıklayan isim olan Mehmet Ali Şahin ile görüşmesine ilişkin fotoğraflarda medyaya yansımıştı. Prof. Dr. Yücel Acer`in Adalet Bakanı Bekir Bozdağ`la da görüştüğü ve desteğini aldığı vurgulanıyor. Aynı zamanda Acer`in AK Parti Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş ve İsmail Kaşdemir`inde desteğini aldığı ifade ediliyor”
Yücel Acer’in AKP yöneticileriyle yapmış olduğu görüşmelerin fotoğraflarının servis edildiği mailler rektörlük seçimin hangi noktaya vardırıldığının en güzel örneği.
Ben zaten hep söyledim, yine söylüyorum; ‘hepiniz aynı yerdeydiniz’ ,yarında aynı yerde olursanız hiç şaşırmayacağız.
Çünkü sizler halka karşısınız, demokrasiye, özgürlüklere karşısınız, emeğe karşısınız  bilimden yana değil, sermayenin hizmetinizdesiniz.
Hal böyle iken Laçiner de AKP’li olmak adına hiç geri kalır mı; gerçek AKP’li benim, esas paralelci Yücel Acar ve ekibi propagandasını tam gaz sürdürüyor.
Böylesi bir gelişmeden ÇOMÜ yararına herhangi bir sonuç çıkmayacaktır.
Hele hele Laçiner’in uygulamalarını eleştirerek prim yapmak, buradan hareket ile verili durumu kendi çıkarları için kullanıp, sadece Laçiner karşıtlığı üzerinden kendi çıkarlarına uygun kazanımlar yaratmaya çalışanlara önümüzdeki günlerde çok dikkat etmek gerekecek.
Açık ve net olarak şunu belirtiyorum; Sedat Laçiner yerine eğer Yücel Acer rektör seçilirse üniversite AKP’nin uydusu bir niteliğe bürünecek, ‘gelen, gideni aratır’ misali uygulamalarla ÇOMÜ’ deki huzursuzluk aynen sürecektir.
Daha işten atılan işçilerin yaşadıklarını, yerlerine alınan işçilerin AKP’ye üye yapılarak alındığını unutmadık.
Birkaç hafta önce ÇOMÜ Tıp Fakültesinde taşeron işçilere yapılan CHP ve MHP’ye üye olup, istifa etmeyenlerin işlerine son verilecek tehdidinin yapıldığı iddia edilmektedir.
Bu uygulamalar sürerken, bu denli AKP’lileşmiş bir rektör adayının uygulamalarının nasıl olacağını düşünmek bile ürkütücü…
Bir şey daha belirteyim ki; ilerideki gelişmelere ışık tutması açısından not edebilirsiniz.
Gelecekte olabilecek gelişmelere bağlı olarak yarın, Sedat Laçiner’in can simitliğini şimdi kendisine şiddetle karşı çıkıyormuş gibi görünenler yaparsa hiç şaşırmayın.
Tezgâh büyük, yöntemler aynı…