Rektör Laçiner`in çiçek ve böcekleri!

-Sağ olun hocam siz nasılsınız?

-Nasıl yani hocam?

-Aynı şeyleri yazdığımızı düşünmüyorum...

-Siz hangi gazeteyi okuyorsunuz hocam? Biz küfür falan etmiyoruz. Neyse onu yazıyoruz!

-Gitmez tabiki hocam :)

-Ama siz hep bunu söylüyorsunuz.

-Hocam biz söylemiyoruz, yapılan açıklamalara yer veriyoruz. İsterseniz burada polemiğe girmeyelim, hoş olmayacak

-Ya bakın, TÜBİTAK  bilimsel araştırmalarda 2012`de ÇOMÜ`nün patlama yaptığını söylüyor. Burada çiçek, böcek de var. Bak buraya bank da yapıyoruz. Bunları da yazın biraz. Hep olumsuz şeyleri yazmayın.

-Hocam, burada çiçek böcek açıyor ama orada da Mediko`yu kapatıyorsunuz.

-Hocam, isterseniz burada polemiğe girmeyelim, bakın bir süre insan var hoş olmayacak.

-Girelim, benim kimseden çekineceğim bir şey yok. Ama siz ideolojik olarak yaklaşıyorsunuz. Siyasi olarak ÇOMÜ`ye zarar veriyorsunuz.

-Hocam, siz bize ideolojik diyorsunuz ama comuhaber, demokratcanakkale gibi siteler ne zaman çıktı? Bunlar sizin zamanınızda çıkmadı mı? Nasıl türedi bu insanlar? Kimdir bunlar? Ne isimleri var ne cisimleri, kişilere kurumlara saldırıp duruyorlar.

-Siz nasıl türediyseniz onlar da öyle türedi.

-Bizi Çanakkale`de herkes biliyor. Siyasetimizi de yayın çizgimizi de herkes biliyor. İsmimiz cismimiz belli. Peki ya onlar kim? İsimleri, cisimleri belli mi?

-Memlekete zarar veriyorsunuz.

-Yok hocam, biz memleketi savunuyoruz!

 

Bu konuşmalar, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ile benim aramda geçti. Özel bir konuşma olmadığı, çevremizde birçok kişi olduğu için buradan paylaşmamda bir sakınca

görmüyorum. Yorum yapmadan bir kaç konuya değinmekte yarar var.

 

Tavrı ve üslubu bir rektöre yakışmayan, aslında “bir rektöre” demek de doğru değil, herhangi bir tartışma platformunda, herhangi bir kişiye bile yakışmayan halde orada benimle tartışma çabası içine girdi. Onun için hoş da olmadı. 

 

Hani dediler ya “Rektör hocanın kimyası bozulmuş” diye. Tam da o şekilde, Rektörlük binası girişinde kravatı elinde, yaka-bağır açık orada birçok insanın önünde polemik çabası içindeydi.

 

Sonrası da malum. “Bir milyon kitap” diyerek kampanya başlatan Rektör Laçiner, basit bir “kitap okuma” eylemine bile müdahale ederek herhalde bir ilki başardı! Herhalde oldukça da mutludur.

 

Neyse tekrar konumuza dönelim, Mediko`nun yasalar çerçevesinde kapatıldığını söylüyor ama bu yasalar sadece ÇOMÜ`ye özgü mü? Başka hangi üniversitelerde kapandı, kapatmayanlar yasaya aykırı bir davranış içinde mi? İşlevsiz dedikleri Mediko`nun bilançosunu geçtiğimiz günlerde gazetemiz sayfalarından yayınladık. Eğer rakamlar doğruysa -ki doğru olduğuna eminiz- Mediko, öyle ÇOMÜ yönetiminin söylediği gibi işlevsiz ve atıl bir durumda değil.

 

Buradaki amaç nedir ÇOMÜ yönetimi?

Mediko, neden ve niçin kapatılıyor? Kamuoyu inandırıcı ve gerçek bir cevap bekliyor.

 

Ayrıca bu konuyla ilgili son bir şey daha ekleyeyim; Rektör Hoca`nın ısmarlama çiçek-böcek haberini de ayrıca yapacağım. Böceklerle ilgili olarak haber yapmaya çalışıyoruz ama botanikten pek anlamadığımız için onu sonraya bırakalım. Başka örnekler vermesini beklerdim. Bahçıvanlığa bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum hocanın. Baya bildiğiniz çiçek böcek dedi hoca :) 

 

Burada 2012 bilimsel araştırmalarındaki patlamayı yanlış anlamayın big-bang falan değil, higgs bozonu falan da ÇOMÜ`de keşfedilmedi.

 

Bekliyorlar ki bir açık bulsunlar. Deve kendi eğrisini görmez, yılana boynun eğri dermiş misali, Olay Gazetesi iki çalışanını işten çıkarmış, hoş bir durum değil belki ama comuhaberciler çok sevindiler.  İşten çıkan iki kişiyi kendilerine malzeme yapıp, iki arkadaşımız üzerinden hesaplaşma çabası içine girmişler. Bu durum ne Olay Gazetesi ne de iki arkadaşımız için hoşbir durum değildir. Bu durumun kullanılarak kişisel çıkarlara alet edilmesi de etik değildir. Sanıyorum bu durum işten çıkan diğer iki arkadaşımızın da hoşuna gitmemiştir. Comuhaber zarar alanını genişleterek, insanların özel durumlarını bile kendine malzeme yapacak kadar çirkinleşmeye başladı.

 

Gezi Parkı eylemleri Çanakkale`de, aslında beklediğimiz gibi herhangi bir soruna yol açmadan, barış ve huzur ortamı içinde gerçekleşti. Ancak aralarında rozetli gazeteci ve comuhabercilerin de bulunduğu bir kısım yayın organı, plakası “AK” olan bir arabanın parçalandığı, yaşlı birisinin dövüldüğü ve baş örtülü iki kadının tacize uğradığı yönünde haberler yaptılar. Sonra İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu bu haberleri yalanladı. Hatta rozetli gazeteci AKP`li milletvekili Mehmet Daniş`i de konuşturarak olmayan olaylar üzerinden siyaset ürettirdi. Benzer bir durum avukatlarda da yaşandı, onu da baro yalanladı. Bu avukatların konusu da başka bir durum. Burada kapılara ağaç resimleri çizilerek Gezi Parkı eylemlerine destek verilmek isteniyor. Ancak bu durumdan rahatsız olan avukatlar da tepkilerini dile getiriyor. Ama buradaki rahatsızlık olaya ilişkin bir rahatsızlık. Kimse beni fişliyorlar demiyor. Zaten öyle bir amaç da yok. Basit bir destek eylemi. Birileri de yine bu olayı kendilerince kullanma çabası içine girdiler.

 

Bu hafta da bu kadar. Herkese iyi haftalar