Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Parion’dan, Tunceli’ye…

1858
Parion antik kentinde kazılar sürüyor. Geçenlerde, içinde birbirine sarılmış halde erkek ve kadının bulunduğu bir mezar ortaya çıkarıldı, Parion için “aşkın kenti” yorumları yapıldı. Boynunda metal haçı ile bir din adamı mezarına ulaşıldı, Parion “inanç şehri” yorumlarına yol açtı.
 
Peki Tunceli’de yapılan faili meçhul cinayetler ile katledilmiş insanların mezarlarının ortaya çıkarılması için yapılan kazılar için ne diyeceğiz. Böylesi bir insanlık ayıbı karşısında herkesin duyarlı olması gerekir iken, Başbakanımız “bıçak kemiğe dayandı” diyerek savaş tamtamları çalmaktadır. AKP hükümeti ülkeyi savaş ortamına götürecek tehlikeli bir uçurumun eşiğindedir. Dış politika ile yarattığı savaş riskleri de cabası... 
 
Anlaşılıyor ki daha çok, faili meçhul cinayetler ile katledilmiş toplu mezarlıklar ile karşılaşacağız.
Arkeologlar, sanat tarihçileri arkeolojik kazılar ile yok olan kültürleri gün yüzüne çıkartmaya çalışırken, bir yandan da önümüzdeki süreçte toplu mezarlar için seferber olacak yeni ekipler ortaya çıkacak.
Çünkü AKP, savaş baltalarını çıkardı, yeni özel kuvvetler kurmaktan tutunda Ramazan sonrasında yeni saldırıların ilanına kadar şiddetin dili ile savaş naraları atmaya başladı.
Kürt sorunun çözümü ile ilgili olarak bugüne kadar barışın dışında her şey yapıldı.
30 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti, fakat yönetenler hala şiddet, savaş ve ölümden yana tercihte bulunuyorlar.
Denenmemiş tek yol olarak barış kaldı.
Bu çözüm dışında hiçbir yöntemsellik; bu acıya, anaların gözyaşlarına, yaşamların yok olmasına, insanlara zulmedilmesine engel olamaz.
Bugüne kadar şiddetin her türlüsü hayata geçirildi.
Sonuç ortada, çözümsüzlük…
 
Barışı savunmak, demokratik çözüm için seferber olmak, çözümün parçası olmak noktasında şiddetin dilinden ziyade, kardeşliği ön plana çıkarmak için hepimize görev düşmektedir.
Daha yüksek ses ile yaratılmak istenen şiddet ortamına karşı duralım.
Halkların kardeşliğini savunalım, , demokratik ve barışçı çözümü savunalım.
Ön yargılarımızdan kurtulalım, denenmemiş tek bir yol olan barışın inşası için hep birlikte adımlar atalım.
Kazılarımız sadece eski kültürlerin gün yüzüne çıkarılması için olsun.
Yeter artık, toplu mezarlar için bu ülkede artık yeni kazılar yapılmasın.