Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Padişah özentilerine, halkın dersi böyle olur…

1699
Başbakanın, “Öyle diyorsak öyle olacak” sözü ile başlayan Taksim Gezi Parkındaki yaşam savunucusu vatandaşlara karşı bir şafak vakti başlayan saldırıların ardından demokratik haklarını kullanmak isteyen halka karşı sürdürülen saldırılar sonrasında; halkın birikmiş öfkesi sokaklara taştı.
 
Yurdun dört bir yanında halk baskı ve şiddet politikalarına karşı ayaklandı.
 
Halkın gösterdiği tepki, bugüne kadar AKP hükümetinin uygulamaları karşısında birikmiş bir öfkenin sonucu olarak; AKP hükümetine iyi bir ders oldu.
 
Türkiye siyasal tarihine önemli bir deneyim olarak girecek Gezi Parkı direnişleri bir gerçeği daha ortaya çıkardı;artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
 
Halkın örgütlü mücadele azmi, önümüzdeki günlerde yeni kazanımların habercidir.
Halk kazanmıştır;AKP hükümetine gerekli dersini vermiştir.
 
Yurdun dört bir yanında ayağa kalkan halk AKP hükümetinin baskılarına karşı, artık yeter demişlerdir.
Polisin onca gaz bombasına tazyikli suyuna karşın, halkın tepki ve öfkesi durdurulamamıştır.
Yaşamın gerçeği de tam da budur.
 
Taleplerine sahip çıkarak mücadele eden halkın karşısında hiçbir güç duramaz.
Duramamıştır , onca vahşi saldırıya rağmen halk Taksim’e yeniden girerek bu mücadeledeki haklılıklarını bir kez daha tüm dünyaya duyurmuştur.
 
Padişahlık özlemi içinde olanlar bir kez daha halkın gücünün nasıl bir şey olduğunu tadarak şöyle güzel bir sallanmışlardır.
 
Bu öfke ve mücadelenin bundan sonraki gelişimi, ülkenin siyasal gündemine ilişkin yeni bir durum olarak yansıyaca,k her şey daha farklı olabilecektir.
 
Bu öfke ve beraberindeki tepki bütün ülkede olduğu gibi kentimizde güçlü bir ses vermiştir.
Bu tepkiye ortak olan duyarlı Çanakkalelileri kutluyorum.
 
Bu mücadelenin yükselmesi önümüzdeki günlerde gerek Kazdağlarında gerekse Biga Yarımadasında geleceğimiz açısından hepimizi önemli ölçüde olumsuzlaştıracak altın madenciliği ve termik santral yatırımlarına karşı gösterilmesi gerekli mücadele açısından son derece anlamlıdır.
 
Bu vesile ile Çanakkale Çevre Platformunu bir kez daha kutluyorum.
 
Özveri ve duyarlılık ile bu mücadeleyi sürdüren bu insanlar bir kez daha doğru bir yolda olduklarını kanıtladılar.
 
Bir anayasal hak olan ‘sağlıklı bir çevrede yaşam hakkı’ mücadelesinin birlik ve dayanışma duyguları ile gelişiminin örülmesi konusunda gösterdikleri yapıcı çalışmalar bundan böyle daha çok meyve vercektir.
 
Kazdağlarından Taksim direnişine gönderilen Çanakkale’nin sokaklarındaki mücadele isteği ile bezenmiş dayanışma duyguları aynı zamanda ‘her yer Taksim her yer direniş’ ilkesi ile Çanakkale’deki çevre mücadelesi açısından da bir kazanım yaratmıştır.
 
“Çevre,ağaç, park bahane devrim şahane.Ulusalcılar aynı noktadan vurmaya devam etsinler.Orada ekmek var bence” ifadelerini içeren tweeti ile Rektör Laçiner bir kez daha binlerce insan tarafından protesto edilerek ,kimler ile saf tuttuğunu ortaya koymuştur.
 
AKP hükümeti sallanmıştır.
 
Şimdi önümüzde 5 Haziran’da kamu emekçilerinin grevi var.
 
Kamu emekçileri, hükümetin emek düşmanı politikalarına bir uyarıyı 5 Haziran günü yapacak.
 
Kamu emekçileri artık yeter diyerek geleceklerine sahip çıkma adına üretimden gelen güçlerini kullanacaklar.
 
Hükümet sallanıyor ,”Hükümet istifa” talepleri daha güncel ve somut talep olarak bundan böyle emek güçlerinin ortak mücadelesinin birleştirici dinamizmi olacak.
 
Bu arada halkın takımı Beşiktaş taraftarları da Çanakkale’de 1 Mayıs’dan sonra Gezi Parkı protestolarında da aktif bir şekilde yer alarak siyasal mücadelenin yeni bir öznesi oldular.
 
Kendilerini kutlarım.
 
AKP hükümetinin kitleler üzerinde estirdiği korku bundan böyle kendilerinin korkusuna dönüşmüştür.
 
Mücadele eden halk önemli bir deneyim ve kazanım yaratarak gelecekleri için şimdi daha bir umutlanmıştır.
 
Kazanan halk olacaktır, AKP’yi sallamaya devam.
 
AKP’nin bundan böyle halkın adını ağzına alabilmesi için, halka karşı uyguladığı bu şiddet ve onları yok sayan iradesi nedeniyle önce özür dilemesi gerekmektedir.
 
Suçu görevli polislere atarak, yarın hakkında soruşturma başlatacağı birkaç görevli polisi dayanak yaparak halka karşı işlediği bu suçu gizleyemez.
 
Hele hele yok ideolojikti gibi bildik inandırıcılığı olmayan savunmalar, (belki) üzerine kurgulanmış ciddiyetsizce yaklaşımlar ile kendinizi savunamazsınız.
 
Çünkü bu yılların getirdiği bir birikimdir.
 
Bu nasıl bir saygısızlık ?
 
Taksim’de cami yapacağını açıklayan Başbakan bunun için çapulculardan izin almayacağını söyledi
Kimdi bu çapulcular?
 
Sizlersiniz; Gezi Parkı direnişine katılan, şiddet baskı ve faşist uygulamalara karşı çıkan sizlersiniz.
Bir ülkenin Başbakanının vatandaşlarına çapulcu dediği bir ortamda her şey bitmiştir.
Orda ne bir saygı, ne bir insanlık, ne bir demokratik gelenek ne bir özgürlük kalmıştır.
Sizler tepkileriniz ile bir kez daha ne kadar haklı olduğunuzu gösterdiniz.
 
Şimdi sıra halkına çapulcu diyen bir başbakana tepki gösterme zamanı.
 
Bulunduğunuz her alanda bu faşist yaklaşımı teşhir ediniz, böylesi bir anlayışın getirdiği her türlü zorbalık ve anti demokratik uygulamalara karşı demokratik haklarınızı sonuna kadar kullanınız, daha çok omuz omuza birlik ve dayanışma ile demokratik tepkimiz için seferber olmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.
 
İnsan olmanın onuru bunu gerektirmektedir.
 
“Çapulcu” olmanın ne demek olduğunu birilerine göstermek zamanı gelmiştir.
Demokratik olgunluğu elden bırakmadan her alanda tepkilerimizi geliştirelim.
Böyle bir uygulama, böyle bir başbakan kabul edilemez.
Görev hepimizin, insanlık onurunu korumak bizlerin görevi.
Kelimenin tam anlamıyla, YETER ARTIK
Söyleyecek başka hiçbir söz kalmamıştır
Sözün bittiği noktadayız.