Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Örgütlü olmak ve mücadele etmek...

2570
21 Aralık grevi ile birlikte bir kez daha “örgütlü olmak ve mücadele etmek” kavramının ne kadar zor bir uğraş gerektirdiğini algıladım. Bu konu ile ilgili olarak sürecin kendi dinamikleri dışında, süreci olumsuzlaştıran özellik ile beşinci kol saldırıları iyi analiz etmek gerekecek.
 
Bakın 21 Aralık grevine ilişkin neler yaşandı.
Önce bir sendika çıktı  “bize danışmadılar” diyerek greve katılım sağlamayacaklarını açıkladı.
Sonra yereldeki bir sendika başkanı örgütünün iradesinin dışında kişisel düşüncelerinin esiri olarak bir nevi grev kırıcılığı yaptı.
 
Beşinci kol saldırılar fiili müdahale ile ele geçirilemeyen kitleleri ve mücadeleyi içerden çökertmek için yapılan entrikal yıkıcı çalışmalardır.
Örgütlü olmak ve mücadele etmek yaşamımızın her alanında olmaz ise olmaz bir disiplin haline gelmiştir.
Günlük yaşamın en basit sorunundan en karmaşık sorunlarına kadar her aşamada karşımızda duran çok önemli bir gerçekliktir.
Böylesi önemli bir disiplin için toplumsal sistem beraberinde bazı önlemlerini de  almıştır.
Bu önlemler önce,  açık saldırılar biçiminde kendisini gösterir.
Bu mücadelenin görünen bir nevi “mertçe”  sürdürülen yönüdür.
Karşındaki gücü bilirsin, önlemlerini alırsın, haklı olanın kazanacağı bilinci ile hedefleri belirlenmiş bir mücadelenin içersinde olursun.
Fakat günümüzde haklı olanlar sadece böylesi bir saldırıya maruz kalmamaktadırlar.
Asıl tehlike sinsice, hedef şaşırtan, içini boşaltan, beşinci kol dediğimiz saldırılar ile sürdürülmektedir.
Bu saldırıların boşa çıkartılmasının tek bir yolu vardır; bilinçli olmak.
İşte günümüzde örgütlü olmak ve mücadele etmenin ayrılmaz yol arkadaşı da  bilinçtir.
Yoksa  21 Aralık eyleminde yaşadığımız gibi, yok “haber verilmedi” yok  “2 PKK’lının destekçisi mi olacağız” gibi beşinci kol  saldırılara maruz kalırsın.
 
CHP ve  mücadele...
CHP 21 Aralık grevine destek vereceğini açıkladı.
Çanakkale merkezde CHP’nin 3400 üyesi var.
21 Aralık iş bırakma eyleminin meydanda yapılan basın açıklamasına CHP  temsilciler düzeyini geçmeyecek bir performans ile katılım sağladı.
Bunun  esas nedeni; CHP’nin özellik ile Çanakkale’de üyelerini ve taraftarlarını siyasi mücadelenin içersine çekme gibi bir kaygısının olmaması.
Bunu gerçekleştiremeyen bir CHP’nin  başarılı olma şansının olmayacağını söyleyebilirim.
Ne zaman CHP tabanı ile birlikte aktif, toplumsal sorunların ve mücadelenin içersinde bir parti olur,  işte o zaman iktidarın alternatifi olur.
 
Geçenlerde İl Başkanı Hamza Karagöz yerel siyaset ve CHP için yapmış olduğu bir değerlendirmede ; “yerelde iktidar oldukları için başarılı oldukları” şeklinde bir değerlendirme de bulundu.
Bir yönetici olarak mevcut durumu doğru tahlil edemez iseniz; gelecek için başarılı olma trendinizi olumsuz etkilersiniz.
 
Kendisine 21 Aralık eylemi ve CHP  katılımını ayrıca yerel seçimlerdeki başarı ile ilgili faktörleri bir kez daha  analiz etmesini  öneririm.
Merkezde 3400 üyesi olan Bir CHP örgütünün yapacağı çok şey vardır.
Yeni kongre sürecinin CHP’sine bu dinamizmi kazandırması konusunu oldukça önemsiyorum.
 
Gazetecilik adına kaygılıyım
Ülkemizde gazetecilerin özgürlük ile ilgili yaşadığı sorunlar ortada iken; cezaevlerinde 70’ e yakın tutuklu gazetecinin olduğu koşullarda beklentilerimizin bu koşulların özgürlükler lehine  gelişmesi noktasındayken  bir çok gazeteciye dönük yapılan gözaltı operasyonu meslek adına kaygı vericidir.
Bir ülkede halkın bilgi edinme hakkı  engelleniyor, gazeteciler meslekleri  itibarıyla gözaltılar ile baskılanıyor ise; o ülke karanlıklara teslim olmuş demektir.
Karanlıklardan beslenen güçlerin ilk işlerinden biri halkın aydınlatılmasının önünü kesmektir. 
Bugün yaşanılanlar tam da bu noktadır.
Böylesi önemli gelişmelere tanık olduğumuz günlerde, gerçeklerden yana, halka gerçekleri manipüle etmeden, emeğe insan haklarına özgürlüklere demokrasiye ve tüm yaşamsal değerlere  sahip çıkan bir gazetecilik çok önemli bir  ihtiyaçtır.
Medyanın yandaş dönüşümünün sonuçlarını hepimiz izliyoruz.
Toplum bu gereksinime sahip çıkmaz ise;  demokrasi bir yara daha alacaktır.
Basın özgürlüğüne yapılan her müdahale sonuçta halka yapılan bir müdahaledir.
Onun için basına sahip çıkınız!