Önen’in söyledikleri…
ÇTSO Meclis Başkanı Niyazi Önen ÇTSO hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Önen’in söylediklerini, kişilerin dışında değerlendirirseniz; ÇTSO açısından çok önemli tespitler olduğunu göreceksiniz.
Biraz irdeleyelim.
ÇTSO’nun demokratik işleyişinin yok edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Önen.
Bunu yönetim kurulunun çıkarmak istediği ve meclis tarafından ret edilen bir yönerge ile ilişkilendirdi.
Sonuçta bir meslek örgütü olan kurumda; demokrasiyi işletemediğiniz sürece o örgüt kendi faaliyetleri dışında uğraş veren başka bir şeye dönüşür.
Çıkarılmak istenen bu yönerge ile adeta konuşma hakkına sınır getiriliyor ve yönetim kurulu başkanının izni olmadan herhangi bir konuda açıklama hakkı ortadan kaldırılıyor idi.
Bu boyutu ile Önen’in uyarıları anlamlıdır.
Tabiî ki hedeflenen böyle bir iç işleyin, sonuçları da olacaktır.
Bu da ÇTSO iradesine ipotek koyma konusundaki bir gelişim olarak ortaya çıkabilir;
Önen’de bu gerçeğe işaret etmiştir.
ÇTSO için demokrasiyi savunarak, yat limanı projesi için eleştirilerde bulunan Önen acaba bu konuda Çanakkale halkının düşünceleri için ne diyecektir.
Bunu da sormadan geçemiyorum.
Kurumlarda demokrasi bir kültürdür.
Herkesin kendi demokrasisi olmaz.
Yat limanı projesini Bülend Engin ya da İÇDAŞ projesi olarak değerlendirirken baz aldığı kriterleri Niyazi Önen bir de; halkın yat limanı projesi için düşündükleri temelinde irdelediğinde ortaya çıkan sonuçları da analiz etmelidir.
ÇTSO için demokrasi gereği yapılan değerlendirme, halkın iradesi gündeme geldiğinde de aynı kriter ile hayat bulmalıdır.
İkinci bir konu ÇTSO üyelerinin üzerinde mutabık kalması gerekli, önemli bir tespit olarak; temsil sorunu meselesidir.
Önen, sanayici ve işadamları örgütü olarak kendilerini profesyonel yöneticilerin değil kendilerinden bir kişinin temsil etmesi gerektiğini gündeme taşımıştır.
Bu konuyu ÇTSO değerlendirmelidir ve bir ilke kararı oluşturmalıdır.
Bu eleştiriler işin özüne ilişkin olup, kişilerin konumundan ayrı bir ilkesellik temelinde bundan sonraki sürece damgasını vuracak niteliktedir.
Niyazi Önen’in ÇTSO için söyledikleri esas itibarıyla kavramsal bazda söylenmiş sözlerdir.
Kişiselleştirmeden ele alınıp irdelenirse; ÇTSO açısından önemli katkılar sunabilecek boyuttadır.
Önen’’in söylediklerini kişiselleştirerek tartışmayı sürdürürseniz bir yere varamazsınız.
Bunun dışında Önen, kişisel olarak ÇTSO yönetimi tarafından haksızlığa uğramıştır.
Mecliste yaptığı bazı eleştiriler için; bunlar tamamıyla kurumsal eleştiriler iken, ÇTSO yönetimi olayı kişiselleştirerek karşı duruş sergileme yoluna gitmiştir ki, şık olmamıştır.
Bu kentte Niyazi Önen ve Dardanel gerçeğini kimse görmezlikten gelmeye çalışmasın.
Çünkü bu kent hep birlikte Dardanel markasını tırnakları ile kazıyarak yaratmıştır.
İşçisinden nakliyecisine, esnafından bürokratına, Çanakkaleli herkesin bu gelişmede katkısı vardır.
Dardanel Çanakkale’nin başarı hikâyesidir.
Sonrasında yaşanılan ekonomik zorluklar çok daha farklı şartların sonuçlarıdır.
Buradan hareket ederek Niyazi Önen nezdinde bu değer itibarsızlaştırılmasın.
Bu itibarsızlaştırma bir bütün olarak kentin değerlerine karşı yapılan bir saygısızlık olacaktır.
İşte bundan ötürü ÇTSO, şu anda yaşanan sorunları; kişiselleştirmeden ÇTSO’nun kendi değerleri temelinde yaklaşır iken; kentin değerlerini de göz önünde bulundurmak zorundadır.
“Siz kimsiniz” yaklaşımları ile bu devran dönmez.